2019'da yıl bir açıklama yaparak jimnastiği bıraktığını söyleyen milli jimnastikçi Tutya Yılmaz, “Jimnastiği neden bıraktım?” adlı bir video çekti. Yılmaz, bırakma sebebi olarak, yöneticilerin mobbing ve psikolojik saldırılarına maruz kaldığını söyledi.
Tutya Yılmaz, 2012 Londra’ya katılan Göksu Üçtaş Şanlı‘dan sonra 2016 Yaz Olimpiyatları'na jimnastik dalında katılan ikinci Türkiyeli kadın jimnastikçi olmuştu. Yılmaz, 2019 Ekim ayında beklenmedik bir açıklama yaparak jimnastiği bıraktığını duyurmuştu.
Türkiye jimnastik tarihinde olimpiyatlara katılmaya hak kazanan en genç jimnastikçi unvanını da elinde bulunduran Yılmaz, Youtube kanalında "Jimnastiği neden bıraktım?" adlı videosunda bu kararla ilgili açıklamalarda bulundu.
"Psikolojik olarak yıprandım"
Yılmaz, özellikle Jimnastik Federasyonu yöneticileri tarafından sürekli olarak mobbinge maruz kaldığını ve bunun kendisini psikolojik olarak çok yıprattığını söyledi ve şöyle devam etti:
"40, 50, 60 yaşındaki yöneticiler bana sürekli mobbing uyguluyordu. Psikolojik olarak çok yıprandım ve bu de beni sporu bırakmaya itti. Aslında beni jimnastiği bırakmaya iten birçok sebep vardı. Olimpiyatta ve tüm uluslararası yarışmalarda ülkemi üst seviyede, başarılı ve çağdaş bir şekilde temsil etmeme rağmen hiçbir destek göremedim ve bu da beni 17 yıl boyunca çok yıprattı.
"Benim jimnastiği bırakmamdaki ana sebep, psikolojikti. Çok ama çok sevdiğim, hatta aşık olduğum bir sporun içinde çok mutsuzdum. Antrenmanlar beni artık çok zorluyordu çünkü psikolojik olarak uğraşmam gereken çok şey vardı ve bu da beni zamanla çok yıprattı.
"Boyunuz ve kilonuzla sürekli dalga geçiliyor"
"Sporcu ve takım arkadaşlarımla hiçbir problemim yoktu ama 40, 50, 60 yaşındaki yöneticilerin bana uyguladıkları mobbing ve psikolojik saldırı beni çok yıprattı. Ne kadar güçlü durmaya çalışsanız da bir süre sonra bu sizi çok yoruyor. Düşünün ki yarışmadan önce sizin boyunuz ve kilonuzla sürekli dalga geçiliyor, sürekli mobbing uygulanıyor ve sürekli başarısız olmanız isteniyor. Bu da bir süre sonra beni çok yormuştu.
"Sakatlıklarıma inanmadılar, numara yaptığımı söylediler. Yöneticiler tarafından sürekli demoralize edildim. Örneğin yarışma öncesi toplantılarda sürekli olumsuz konuşmalar yapılıp negatif şeyler söyleniyordu. Beni artık gerçekten bu spordan soğutmaya başladı.
"Burada yaşadığım her şeyi size tüm açıklığıyla anlatmak istiyorum ve anlatmaya da çalışıyorum ama anlatmadığım ve burada anlatamayacağım birçok şey daha var.
"Olimpiyat sonrası geçirdiğim menisküs ameliyatından sonra destek vermeyi geçtim, bir geçmiş olsun bile demediler. Sakatlığıma inanmadılar, numara yaptığım söylendi ve sakatlıklarıma inanılmadı. Bunlar da beni adım adım bu sporu bırakmaya itti."
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyon sonrası, ülke genelinde protestolar başladı.
Bu protestoların ardından binlerce kişi gözaltına alınırken, yüzlerce kişi tutuklandı. Polis müdahalelerinin sertliği, hem görüntülere hem de ifade tutanaklarına yansıdı.
Gözaltı ve tutuklamalara tepki gösteren isimlerden biri oyuncu Beren Saat’ti.
Saat, paylaşımı şöyle:
"Kapılarda ağlayan anneleri gördükçe içim parçalanıyor; Türkiye’nin en iyi üniversitelerinin öğrencilerinin aileleri onlar. Eğer ülkemiz gelecekte ilerleyecekse, bu gençler sayesinde olacak. Lütfen canlarını yakmayın, taleplerini dinleyin, serbest kalsınlar."
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Genel Başkanı’nın bugünkü açık hava toplantısında medya kuruluşlarına yönelik sözlerine dair X'te paylaşım yaptı.
Altun, açıklamasında CHP liderinin sözlerinin partisinin “ideolojik saplantılarını yansıttığını ve siyasal acziyetini gözler önüne serdiğini” belirtti.
CHP’nin, Batılı medya kuruluşları karşısında ilgi arayışı içinde olduğunu savunan Altun, buna karşın “binlerce emekçinin alın teriyle faaliyet gösteren yerli ve millî medya kuruluşlarına karşı kin güttüğünü” ifade etti.
*CHP’nin bugün (29 Mart 2025 Cumartesi) Maltepe’de düzenlediği “Ekrem İmamoğlu’na özgürlük” mitingini NTV, Habertürk gibi kurumlar yayınlamadı. Daha önce de CHP’nin benzer mitingi ve halk buluşmalarını yayınlamamışlardı.
Altun, CHP liderinin “ideolojik kumpanyasına katılmayan her medya kuruluşunu ve yerli firmayı hedef aldığına”dikkat çekerek, bu tutumun toplumu kutuplaştırmaya yönelik bir girişim olduğunu vurguladı. Açıklamasında “Bu çabanın aziz milletimiz nazarında bir hükmü yoktur” diyen Altun, siyaset kurumunun birleştirici olması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık vurguladığı “siyaset ayrıştırma değil, birleştirme sanatıdır” sözünü hatırlatan Altun, Ramazan Bayramı arifesinde toplumun huzur ve birlik içinde olması gerektiğinin altını çizdi.
CHP'nin Boykot Çağrısı: Medya ve Markalara Tepki
İstanbul Maltepe’de düzenlenen destek mitinginde CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve ardından tutuklanması sürecinde, ana akım medya kuruluşlarının ve bazı markaların tutumunu sert bir dille eleştirdi. Özel, bu süreçte eylemlerini görmezden gelen medya organlarına ve belirli firmalara yönelik boykot çağrısını genişletti.
Özel ve CHP yönetimi, 24 Mart’ta boykot edilecek markaların listesini paylaşmış, ardından 25 Mart’ta boykotyap.comadlı bir internet sitesi üzerinden bu listeyi duyurmuştu. Ancak siteye mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Bugünkü mitingde konuşan Özel, boykot listesinin genişletildiğini ve yeni markaların eklendiğini açıkladı.
Özel, şu sözlerle medya ve reklamverenlere çağrıda bulundu:
"TRT’yi bir daha asla açmıyoruz. CNN Türk, TGRT, A Haber, Beyaz TV, Demirören ve Turkuvaz Medya’yı asla ve asla açmıyoruz. Bir sözüm de reklam verenlere: Eğer biz TRT, CNN Türk, A Haber, Beyaz TV, Türkiye, Akşam ve Yeni Şafak’ta reklamınızı görürsek o ürünü almayacağız."
Espressolab yetkililerinin kendisine ulaştığını belirten Özel, marka yetkililerinin kendileriyle görüşmek istediklerini ifade ederek şunları söyledi:
"Vakıf üniversitelerinde küçük kafeleri ele geçirip pahalıya satanlar var. Boykot deyince gençler bu ismi bağırdı. Yetkililer bize ulaşmaya çalıştı. Dedikleri şu: 'Görüşelim, ne yapmamız gerekiyorsa anlaşalım.' Eğer üniversite kampüslerinde gençlerin gönlünü yaparsa, oradan çekilirse, Espressolab’leri öğrencilere kantin olarak bırakırsa, öğrenciler de 'biz bunları affettik' derse, o zaman yanıma gelirsin dedim."
Medyaya yönelik boykot listesine yeni eklemeler yapan Özel, şu açıklamalarda bulundu:
"Habertürk ve NTV yayında yoktu. Habertürk yayına geçti ama NTV hâlâ yayın yapmıyor. Bu dakikadan itibaren, NTV düzelip de boykot listemizden çıkana kadar NTV’yi izlemiyoruz. NTV’nin yanında Star TV, Doğuş Grubu, Kral FM… Günaydın Restoran’a gidilmiyor, Nusret’in kapısından geçilmiyor. Ayrıca, Doğuş Grubu'nun sattığı arabaları da almayacağız. Volkswagen, Almanya’da sendikanın güçlü olduğu bir firma. Ama bundan sonra bu bayilik NTV’de durdukça, NTV bize böyle davrandıkça Doğuş Grubu’nun sattığı arabaları almayacağız."