Bugünlerde güncel olan bu konuya girmeden önce Cumhuriyetin hem mimari mirası hem de insan hayvan sağlığı için yıllardır etkin olan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü hatırlatmakta fayda var.
1928 yılında halk sağlığının korunması amacıyla kurulan, aşı ve serum üretiminde örnek bir kuruluştu. Belki de bugün çok aradığımız bu ve bunun gibi kurumları gelişen teknoloji ve gelişen bilim ve araştırmalara dayalı olarak geliştirebilseydik aşı, serum üretiminde dünyanın sayılı ülkeleri arasında olur halk sağlığı ve hayvan sağlığı koruyucu hekimliği konusunda örnek olabilirdik.
Hıfzıssıhha Enstitüsü tek tıp fakültesinin olduğu ve veteriner fakültesinin de, 14 uzman 46 yardımcı personeli ile, istenilen yapıda olmadığı o yıllarda aşı ve serum çalışmaları yapılan bir enstitü yapısında idi. Bu enstitünün kurulması o dönemlerde bilime, araştırmaya ne kadar önem verildiğinin açık ve net göstergesi.
1928 yılında kimya, bakteriyoloji, immünobiyoloji ve farmakodinami olmak üzere dört şubeden oluşuyordu ve difteri, tetanos, tifo, kolera, veba, menengokok, tifüs ve çiçek aşılarını üretmeye başlamışlardı.
Ayrıca kuduz bölümü kurulmuş ve kuduz aşısı üretimine de başlanmıştı. Antijen ve Besiyerleri [besi ortamı, kültür ortamı] Bölümü’nde, bütün besiyerleri difteri, tetanos antitoksinleri ile kızıl toksini, ayrıca tüberkülin hazırlanmakta ve müessesenin genel sterilizasyon işlemleri de yapılmaktaydı.
Son yıllarda ise ne yazık ki serum elde ederken atlara eziyet veren, acı çektiren ve işkence yapan bir kurum olarak anılmaya başlanmıştı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı bu kurumu geliştirmek yerine 2011 yılında 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılmasına imzasını attı.
Bu kurumda yıllarca hayvanlar özellikle atlar immüno-terapi amacıyla virüslere veya diğer proteinlere karşı (immün sistemin baskılanması, akrep, yılan zehirleri gibi) anti serum hazırlanmasında kullanılmakta idi. Şimdilerde ise bu üretimi özel sektör yapıyor.
Veteriner hekimlik aklanında ise Pendik ve Etlik Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüleri ve buna benzer bir kaç devlet kurumunun kaldığını görüyoruz. Umarız özellikle bu kurumlar ve özellikle Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü (bulunduğu yeri nedeni ile) ranta kurban edilemezler.
İmmünoterapi amacıyla yıllardan beri ülkemizde ve dünyada at (2, 3, 4, 5), sığır, eşek, koyun, keçi ve tavşan kullanılmakta olup bunların sağlıklı ve genç hayvanlar olması tercih ediliyor. Ayrıca bu hayvanların sağlıklı ve insanlara bulaşabilecek ( atlarda; Ruam, Borna Hastalığı virüsü, Hendra virüs, Influenza A virüsü ve At Ensefalit virüsü gibi) infeksiyöz etkenleri taşımaması gerekiyor.
Bu gibi hayvanlara zayıflatılmış virüs veya diğer infeksiyöz, toksik etkenler verilerek elde edilen hiperimmün hayvan serumları insan ve hayvanlarda kullanılıyor. Özellikle yılan ve akrep zehirlenmelerinde panzehir olarak atlardan elde edilen immünserumlar kullanılarak insan ve hayvan hayatı kurtarılıyor. Ayrıca bu immünserumlar ihraç ediliyor.
Covid-19 Pandemisi ile tıp biliminin olmazsa olmazı olan “Tek Tıp Tek sağlık” konusu önemini göstermiştir. Coronavirüsü ile yıllardır çalışan veteriner hekimlik alanındaki araştırıcılar bu etkeni çok yakından tanımaktadırlar. Karşılaştırmalı tıp kuralları içinde bu tip deneysel çalışmaların multi-disipliner yapılması kaçınılmaz.
İmmün-serum üretimi için neden atlar seçiliyor?
- Bakım kolaylığı, immun sisteminin daha etkin olması ve daha fazla plazma sunma avantajlarından dolayı dünyada atın tercih edildiği bilinmektedir. Bu neden ile safkan İngiliz ve Arap atları yıllarca kullanıldı.
- Ayrıca bu hayvanların sağlıklı ve insanlara bulaşabilecek (atlarda; Ruam, Borna Hastalığı Virüsü, Hendra Virüs, Enflüanza A Virüsü ve At Ansefalit Virüsü gibi) infeksiyöz etkenleri taşımaması gerekiyor.
TIKLAYIN- Adalar'ın Atları: Sorular, Talepler, Açıklamalar
- İnsan ve Hayvan sağlığını korumak amacı ile aşı ve immun serum elde edilecek bu hayvanlar bakımlı, en üst kondisyona sahip, hayvan refahı kurallarına uygun özel yerlerde barındırılma ve özel besiye tabi tutulmaları kaçınılmazdır. Barınma, bakım ve besleme koşulları özel bakıcılarla ve hayvan refahı kurallarına uygun ortamlarda mutlaka olmalıdır. Ayrıca yapılacak olan işlemler sırasında acı çekmemeleri ve deney etik kurallarına uygun bilimin öngördüğü şekilde yapılmalıdır. Bu bilim etik kurullarınca mutlaka izlenmeli.
Etlik Veteriner Kontrol Araştırma Enstitüsü neden seçildi?
- Bugüne değin yaptığı araştırmaları, çalışmaları, ilaç, aşı, immunserum vb..terapötik ürünlerin üretilmesi gıda hijyeni ve güvenliği konusundaki etkin çalışmaları, biyogüvenlik kurallarını etkin uygulaması, patoloji, viroloji, mikrobiyoloji, parazitoloji, gıda hijyeni güvenliği dallarında uzmanları olması.
- SARS CoV-2 (Covid-19) testi konusunda pet ve yaban hayvanları numuneleri, çevresel sürüntü numuneleri ve atık su numunelerinde Real Time RT-PCR yöntemi ile testleri yapmakta olduğu,
- Ayrıca viral, bakteriyel, mantar ve paraziter etkenlerin teşhisinden, insan ve hayvan sağlığını korumada önemli olan hiperimmun serum aşı (özellikle Şarbon ) ve terapötik ürünler için örnek bir kurumdur. Özellikle Kuduz, Batı Nil Virüsü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, Kuş Gribi, Tularemi gibi patojenler, Tüberkülin ve Mallein Test Ürünleri vb. çalışmaları yanında özellikle COVİD-19 virüsünün izolasyonu genetik ve biogenetik çalışmaları yapabilecek uzmanları olması.
Dikkat Edilmesi gereken Önemli Hususlar
- Atların seçilmesi ve bakımı için hayvan refahı kurallarına uyulması, zayıflatılmış ,ölü virüslerin bilimsel kuralar ve bilim-etik kurallara uygunluğu önemlidir. Araştırıcılar bu konuya mutlaka özen göstereceklerdir.
- Atlar üzerinde yapılacak bu çalışmada atların sağlığına azami özen gösterilmeli ve elde edilecek immunserumun insanlarda uygulanması sonrası yukarıda sözünü ettiğim konulara dikkat edilmesi hayvan ve insan hayatı için önemlidir.
Reaksiyonlar ilk kez kullanım sonucu olabileceği gibi daha çok ikinci veya daha sonra yapılan uygulamalar sonunda gelişmektedir. Bu konuşlara dikkat edilmesi önemli. Sağlık bakanı karısının da tabip olması ve birebir çalışmayı sıkı takibi ricası bilime ve araştırmacılara saygısızlık niteliğinde. (TY/APA/EMK)
Kaynaklar
Jia-hai LU2,8,9, Zhong-min GUO2,9, et all(2005):Preparation and development of equine hyperimmune globulin F(ab')2 against severe acute respiratory syndrome coronavirus1., Acta Pharmacologica Sinica ; 26 (12): 1479–1484.
Jiahai Lu*†1, Zhongmin Guo†1, Xinghua Pan†2, Guoling etall(2006):Passive immunotherapy for influenza A H5N1 virus infection with equine hyperimmune globulin F(ab')2 in mice.BioMed Central,Respiratory Research2006, 7:43 doi:10.1186/1465-9921-7-43,
Jiannan Cui 1,2,†, Yongkun Zhao 2,3,†, Hualei Wang 2,3,†,et all.,(2016):Equine Immunoglobulin and Equine Neutralizing, F(ab’)2 Protect Mice from West Nile Virus Infection., Viruses 2016, 8, 332; doi:10.3390/v8120332.
Laurel J. Gershwin,(2018):Adverse Reactions to Vaccination From Anaphylaxis to Autoimmunity. Vet Clin Small Anim 48 279–290 https://doi.org/10.1016/j.cvsm.2017.10.005 vetsmall.theclinics.com 0195-5616/18/ª 2017 Elsevier Inc. All rights reserved.Elsevier
*Fotoğraf: Nadire Mater/bianet