"Devletin görevi enkaz kaldırmakla övünmek değil, önlem almak"

*Fotoğraf: Anadolu Ajansı

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Kastamonu'nun Bozkurt ilçesi Batı Karadeniz'de yaşanan sellerden en çok etkilenen yer oldu. 11 Ağustos'ta yaşanan selin ardından ilçede enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları devam ediyor, can kaybında artış ise sürüyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu İl Başkanı Hikmet Erbilgin Bozkurt'taki ilçedeki son durumu bianet'e anlattı.

Erbilgin, Sinop ve Bartın'dan ayrı olarak 71 can kaybı olduğunu belirtip "Hâlâ 16'sı Bozkurt ilçesinde, bir kişi de İnebolu ilçesinde 17 kişiyi arama çalışmaları devam ediyor. Diğer taraftan dokuz ilçe afet bölgesi ilan edildi. Fakat en büyük can kaybının, felaketin, yıkımın yaşandığı yer Bozkurt" dedi.

Devletin görevi ne?

Bozkurt'taki can kayıplarına ve hasara neden olan birden çok etken olduğunu söyleyen Erbilgin, "Tomruklar, HES, dere yataklarına imar verilmesi... Ölçer Apartmanı'nda yaklaşık altı saat boyunca insanlar yardım ve kurtarma beklemişler. Tabii buralara müdahale edilmemiş. Burada devlet ve bakanlar enkaz kaldırmakla övünecekleri bir zemin inşa etmeye çalışıyorlar. Devletin görevi enkaz kaldırmakla övünmek yerine felaketleri en aza indirecek önlemler almak" ifadelerini kullandı.

Erbilgin, bazı binalarda yıkım faaliyetinin başladığını aktarıp "Bu, sel mağdurları için yeni meskenlere ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Devletin bunlara bir an önce önlemini alması gerekiyor. Kiralarda artış var. Yurttaşların bir bölümü, Kastamonu'da, İstanbul'da eşi dostu varsa gidiyorlar. İlk üç gün iyi koordine olunamamış" diye konuştu.

"Sorumluluk topluma yıkılıyor"

"Bakanlık veya Valilik talimat veremedi. Bu tek adam korkusundan kaynaklanan bir şeydi" diyen Erbilgin, şöyle devam etti:

Herkes yukarıdan bir işaret beklediği için bu meselede hızlı müdahale kaçırıldı. Burada kendi belediyemiz başta olmak üzere kendi üzerimize düşeni yapmaya çalıştık.

"Öğrencilerin okul ihtiyaçlarını gidermek anlamında bir çalışma yürütüyorduk. Dün Millî Eğitim Bakanlığı tablet dahil, bütün kırtasiye malzemelerinin karşılanacağını söyledi. Diğer taraftan burada yükseköğrenime devam eden gençlerimiz için anne babalarının bir gelir kaybı yaşayacağını görüyoruz.

"Büyükşehirlerde ve Anadolu'nun dört bir yanında afet bölgelerinde okuyan öğrenciler için barınma sorunu en temel sorun. Özel yurtta kalıyorsa o gücü taşıyacak hali kalmadı ailelerin. Diğer taraftan üniversite öğrencileri için bir burs ilişkisinin kurulması gerekiyor."

"Aslında bunlar devletin asli görevlerinden. Ama İBAN vererek sorumluluğu topluma yıkan bir tutum var. Bu devleti de öteleyen, yıkan bir şey."

(NÇ/DŞ)