Haberin İngilizcesi için tıklayın
Yurtiçi ve yurtdışındaki Boğaziçi Üniversitesi Mezunları, yaptıkları ortak açıklama ile, seçilmiş üç dekanın Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) kararıyla görevden alınmasına tepki gösterdi.
“Üniversitemiz seçilmemiş isimlerin yönetimine mahkum edilmiş oldu. Kayyum zihniyetine karşı bir yıldır tüm bileşenler olarak sürdürdüğümüz mücadelenin en karanlık günlerini yaşıyoruz” diyen mezunlar, söz konusu müdahaleyi kabul etmediklerini söyledi.
TIKLAYIN - Boğaziçi Üniversitesi'nde üç dekan görevden alındı
Mezunlar, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özlem Berk Albachten, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Ercan ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt’un görevlerine iade edilmelerini talep etti.
Görevden alınan dekanlar Prof. Dr. Özlem Berk Albachten, Prof. Dr. Metin Ercan ve Prof. Dr. Yasemin Bayyurt
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlarının ortak açıklaması şöyle:
“Tahribat ve kıyım derinleşti”
“Okulumuzu ele geçirmek için her yolu deneyen ancak başarılı olamayan kayyum zihniyeti, devlet kurumlarıyla iş birliği yaparak ve kamu otoritesini kötüye kullanarak hukuka ve katılımcı yönetişim ilkelerine aykırı bir müdahalede bulunmuş, ülkemizin en değerli kamu üniversitelerinden birinde, üniversitemizde, bir yıldır yaşanan tahribatı ve kıyımı derinleştirmiştir.
“Gün, kuralsızlığı ve yasa tanımazlığı kendine şiar edinen, meşru her itiraza tehdit ve kaba kuvvetle saldıran, ülkemizin en değerli kurumlarının içini boşaltıp yöneteceğini zanneden bu anlayışa karşı, sesimizi daha da gür çıkarma, eylemliliğimizi genişletme, mücadelemizi çoğaltma günüdür.
“Hep birlikte mücadele”
“İyiyi ve doğruyu yok etmekten başka hedefi olmayanların ve bu yıkım siyasetiyle barışık yaşayanların elinde adeta rehin tutulan üniversitelerimizi tamamen kaybetmek istemiyorsak, hiç vakit kaybetmeden bizimle aynı ideali paylaşanlarla çok daha yapıcı iş birlikleri kurmalı, doğru politikaların üretilmesi konusunda hep birlikte mücadele etmeliyiz.
“Unutmamalıyız ki, siyasi amaçlara hizmet eden keyfi ve hukuksuz uygulamaların ısrarla sürdürüldüğü, hukukun baskı ve yıldırma aracı olarak kullanıldığı, özerk ve özgür üniversitelerin yok edilmek istendiği, hatta bu talebi duyuran afişlere bir gün bile tahammül edilemeyen bir ülkede, hiç kimse için güvenli bir gelecek olamaz.
“Bu koyu karanlığı aydınlatacağız”
“Türkiye’nin bugün yaşadığı yönetim krizinin bir izdüşümüne şahit olduğumuz okulumuzu bu yasa tanımaz, totaliter anlayışa bırakmayacak, karşılaştığımız her hukuksuzluğun yasalar önünde bir gün mutlaka hesabının sorulması için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz.
“Boğaziçi bileşenleri olarak bir yıldır, Türkiye’nin tüm üniversiteleri özgürce bilim üretebilsin diye sürdürdüğümüz dayanışmada gücümüzü haklılığımızdan alıyor, gençlerimize değerli bir gelecek sunabileceğimiz bir ülke hayaliyle direniyoruz. İnanıyoruz ki pek çok alanda bizim gibi mücadele verenlerle buluştukça, birbirimize cesaret verdikçe çoğalacak, bu koyu karanlığı mutlaka aydınlatacağız.”
Boğaziçi direnişi
2 Ocak 2021’de Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararla Prof. Dr. Melih Bulu Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atandı.
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, Bulu'nun istifa etmesini ve rektörün seçimle belirlenmesini talep etti. Protestolar sırasında düzenlenen operasyonlarla birçok öğrencinin evi basıldı ve birçok öğrenci gözaltına alındı.
TIKLAYIN - Boğaziçi Üniversitesi'nde son bir yılın bilançosu
Direniş süresinde üniversitenin polislerce kapatılması, kapısına kelepçe takılması, güvenlik görevlileriyle öğrenciler arasında arbede yaşanması, öğretim üyelerinin içeri alınmaması gibi birçok olay yaşandı. Öğrenciler tutuklandı ve serbest bırakıldı.
Üniversiteye Cumhurbaşkanı tarafından rektör olarak atanan Prof. Dr. Bulu, 16 Temmuz’da yine Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındı. Erdoğan, Bulu’nun yerine 16 Temmuz'da vekaleten, 21 Ağustos'ta da asaleten Prof. Dr. Naci inci’yi Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atadı.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, üniversitelerine kendi iradeleri hiçe sayılarak rektör atanmasını protesto etmek amacıyla 2 Ocak'tan beri haftanın her iş günü öğle arasında sırtlarını Rektörlük binasına dönüyor.
İki akademisyenin görevine son verildi
Prof. Dr. Naci İnci, Mayıs 2021’de Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nün "Film Çalışmaları Programı" kapsamında 2013 yılından beri yarı zamanlı olarak film dersleri veren avukat ve akademisyen Feyzi Erçin'in yaz okulundaki dersini onaylamadı.
Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü, yazılı olarak gerekçeyi istedi. Ancak bölüme herhangi bir yazılı belge gönderilmedi. Elektronik Bilgi Belge Yönetim Sistemi (EBYS) sistemi üzerinden fakülte dekanına gönderilen ret notunda, gerekçe olarak Erçin'in 2020-2021'in birinci döneminde verdiği iki dersin not ortalamaları gösterildi. Sonrasında Erçin'in “üniversitede ders vermesinin uygun olmadığı” ifade edilerek işine son verildi.
Naci İnci, 16 Temmuz 2021’de ise Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde on dört yıldır ders veren öğretim görevlisi Can Candan hakkında soruşturma açarak görevden aldı. İnci, aynı gün Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne aday olduğunu açıkladı.
(TP)