Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
ABD merkezli düşünce kuruluşu Freedom House dün (31 Ocak) itibariyle dünya çapında demokrasi ve hak savunuculuğu yaptığı için hedef alınan kişilere yönelik ‘Siyasi Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi’ adında bir kampanya başlattı.
Kampanya kapsamında Freedom House kurduğu bu yeni girişimle hapse atılan veya başka bir şekilde özgürlüğünden yoksun bırakılan binlerce aktivistin vakalarını inceleyecek ve belgeleyecek. Hak savucularının derhal serbest bırakılmalarını yönünde çalışma yapacak.
Konuyla ilgili “Hepsini Serbest Bırakın (free them all)” başlığıyla bir internet sitesi de yayına alan Freedom House, burada yaptığı bilgilendirmede “Küresel özgürlükte yıllarca süren bir düşüşün ortasında, temel haklar ve hesap verebilirliğe yönelik kamu taleplerinin dünya çapında daha acil hale geliyor. Yerleşik otokratik liderler, bu talepleri iktidar üzerindeki hakimiyetlerine yönelik bir tehdit olarak görüyorlar. Sonuç olarak rejimler tehdit olarak gördükleri insan hakları savunucularını ve demokrasi aktivistlerini susturma çabalarını yoğunlaştırdı” diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.
Safiye Alagaş dünyadan örnek vakalar arasında
Ayrıca sitede dünyadan örnek vakalara yer veren Freedom House Küba’dan Luis Manuel Otero Alcántara ile Maykel Castillo Perez’in, Nijerya’dan Mubarak Bala’nın, Fas’ta Nasser Zefzafi’nin, Vietnam’da Nguyễn Văn Hoá’nın, Suudi Arabistan’da Salma al-Shehab’ın, Rusya’da Server Mustafayev’in, Kamboçya’da Theary Seng’in ve Kamerun’da Tsi Conrad’ın dosyalarını kamuoyula paylaştı.
Örnek vakalar arasında 16 Haziran 2022’den bu yana Diyarbakır’da tutuklu bulunan ve hakkında henüz iddianame hazırlanmayan JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alagaş’a da var. Freedom House vaka detayında ise Alagaş’ın cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine ilişkin aktarımlar yaptı.
Alagaş’ın aynı tarihte tutuklanan diğer kadın gazetecilerle aynı koğuşu paylaştığını anlatan Freedom House odalarının 24 saat güvenlik kamerasıyla izlendiğine dikkat çekti ve şöyle dedi:
“Kendi seçtiği hiçbir kitap veya gazeteye izin verilmiyor. Gazeteciler için yeterli sabun veya şampuan yok, bu da sağlıksız koşullar yaratıyor. Bu duruma yönelik protestoları disiplin kovuşturmasıyla sonuçlandı. Daha önce Alagaş ve hücre arkadaşları, hücrelerinde şarkı söyleyip dans ettikleri için disiplin cezasına çarptırılmıştı. Bunun için bir ay boyunca iletişim engeli getirildi.”
Alagaş'ın mektubuna yer verdi
Freedom House son olarak Alagaş’ın cezaevinde maruz kaldığı tacizleri ve hak ihlallerini yazdığı mektuptaki ifadelerinden de şu aktarımı yaptı:
“Biz kadınlar sessiz sözler verdik, sözlerimizi haykırdık, birbirimizin gözlerinin içine baktık ve söz verdik: Toplumdaki yerimizi bulana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Özgürlüğümüzü elde edene kadar pes etmeyiz. Nihai ve nihai hedefimiz özgürlüğümüzdür.”
(HA)