Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak adlandırılan, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifine karşı gazeteciler İstanbul’da eylem yaptı.
Şişhane’de buluşan kitle, tasarıyı “sansür yasası” olarak nitelendirdi.
DİSK Basın-İş öncülüğünde düzenlenen eylemde Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, KESK Haber Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Gazeteciler Cemiyeti (Ankara), İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi basın meslek örgütleri birlikte yer aldı.
Gazeteciler “Susturma, korkutma, hapsetme yasasına hayır! Basın hürdür sansür edilemez” pankartı açtı.
“Kalemimize sahip çıkmaya devam edeceğiz”
DİSK Basın İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş, yasaya karşı eylemlerine yarın Ankara’da ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinde devam edeceklerini söyledi.
Yasanın iktidara yakın olmayan tüm medyayı hedef aldığını belirten Yurttaş, “Getirilmeye çalışılan yasa, Cumhuriyet tarihinin en karanlık yasası” diye konuştu.
Yasanın sadece gazetecileri değil halkın haber alma hakkını da engelleyeceğini de söyledi.
"Özgür bir ülke için özgür basın şart. Özgür basın için örgütlü bir basın ve örgütlü bir toplum şart.” diyen Yurttaş, “Sosyal medyayı kullanan herkesi yargılayacak bir yasa tasarısı gündemde. Gazeteciliği tamamen baskı altına almak ve sadece iktidara muhalif olanları değil iktidarı desteklemeyen herkesi susturabilmek için bu yasa. Kalemimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hakikatin, gerçeğin gücü hiçbir şey ile örtbas edilemeyecek kadar etkilidir. Sadece çıplak sesimiz kalsa bile sadece kalemimiz ve kameramız kalsa bile yazmaya, anlatmaya ve kayıt altına almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Durmuş, Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciyi hatırlattı
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş da yaptığı konuşmada tasarının kanunlaşmadan Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasını hatırlattı.
Gazetecilerin tutuklanmasına gerekçe gösterilen delillerin kameralar, fotoğraf makineleri ve haber içerikleri olduğunu söyledi.
Durmuş, “Daha tasarı yasalaşmadan gazetecilik fiilen engellenmeye başladı. Bu yasanın tamamen geri çekilmesini istiyoruz. Yaptığımız önerileri dikkate almadılar. Kulaklar sağır, gözleri ise görmüyor” dedi.
“Dezenformasyonu zaten iktidar kendisi yapıyor”
ÇGD adına söz alan Uğur Güç ise, adalet komisyonuna sundukları raporların dikkate alınmadığını anlattı.
“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” diyen Güç “İlk önce Diyarbakır’da 16 arkadaşımızı gözaltına aldılar. Daha şimdiden gazetecileri hapsetmeye başladılar” diye konuştu ve ekledi:
“Bu yasa basın tarihinin en ağır sansürü. Başka şekilde açıklanamaz. Dezenformasyonu zaten iktidar kendisi yapıyor. Enflasyonun yüzde 150 olduğunu söylesek bizi cezaevine atacaklar. Yarın benzine zam geldi desek yine cezaevine atacak. Biz cezaevinden korkmuyoruz. Zaten tutuklanıp yargılanıyoruz. Ancak gerçeği yazmaya devam ediyoruz."
Eylem alkışlarla son buldu.
(HA)