Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kendisini, “savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren şirket" olarak tanımlayan ancak kurulduğu günden beri birçok farklı iddiayla gündem olan SADAT, Evrensel’e ve gazeteci Yusuf Karadaş’a ‘ticari itibar’ davası açtı.
Davanın nedeni Yusuf Karadaş’ın 19 Ekim 2021’de Evrensel’de yayınlanan “İktidarın karanlık örgütü SADAT” başlıklı köşe yazısında SADAT’ı eleştirmesi.
Söz konusu yazıda Karadaş, SADAT’la ve kurucusu Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’yle ilgili iddialara yer verdi. SADAT yazı üzerine Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurdu.
Ticari itibar kaybetmişler
SADAT mahkemeye verdiği dilekçede, şirketin iktidar tarafından kurulan özel bir savaş aygıtı olmadığını belirterek yazıda yer alan bilgilerin şirketin kişilik haklarına doğrudan saldırı niteliği taşıdığını iddia etti.
Yazının okuyucuda haksız bir şekilde olumsuz bir algı yarattığını öne sürdü.
SADAT’ın avukatları dava dilekçesinde “Dava konusu köşe yazısı, gerçeğe aykırı olmakla birlikte müvekkil şirketin ticari itibar kaybına sebep olmakta, müvekkil şirketin ticari faaliyetlerini sekteye uğratmaktadır” dedi.
25 bin lira tazminat istedi
Karadaş’ın yazısının ifade ve basın özgürlüğü sınırlarını aştığını iddia eden SADAT avukatları, Yargıtay’ın ifade ve basın özgürlüğü kararlarına atıf yaparak “…Davalının haber sınırlarını aşan, salt sansasyon için yaptığı ve düşmanca bir dil içerek provokatif haberi, müvekkilin kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir” dedi.
SADAT bu iddialarla beraber toplamda 25 bin liralık manevi tazminat istedi.
SADAT hakkında |
SADAT, 28 Şubat 2012'de emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ve 23 emekli subay ve astsubay tarafından kuruldu. Tanrıverdi, Genelkurmay Özel Harp Dairesi ve KKTC Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı'nda yaklaşık 30 yıl görev yaptı. Kara Harp Akademisi'nde eğitmen olarak derslere giren Tanrıverdi'nin öğrencilerinden biri de Savunma Bakanı Hulusi Akar'dı. Tanrıverdi, 28 Şubat döneminde resmi olarak "kadrosuzluk" gerekçesiyle emekli edildi. Ancak o dönemde birçok askeri personel gibi "islamcı" olarak kategorize edildiği için askeri kariyerine son verildi. Tanrıverdi SADAT'ı kurmadan önce , ABD'de askeri strateji alanından danışmanlık yapan özel şirketlerin işleyişi hakkında çalışmalar yürüttü. Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen Tanrıverdi, Ağustos 2016'da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına da atandı. Ancak Aralık 2019'da İstanbul'da düzenlenen bir kongrede "Mehdi'nin gelişine hazırlanmamız gerekiyor" şeklindeki konuşması sonrasında istifa etti. SADAT kendisini "savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren şirket" olarak tanımlıyor. Şirketin kuruluş içeriğinde, uluslararası alanda askeri ve iç eğitim, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi tanımlar yer alıyor. Ancak şirket kurulduğu günden bu yana farklı iddialarla gündemde. Fransız İstihbarat Araştırma Merkezi adlı düşünce kuruluşuna göre SADAT halihazırda en az 22 Müslüman ülkede askeri danışmanlık faaliyeti yürütüyor. SADAT'ın Libya'da Hafter'e karşı savaşan güçlere destek verdiği iddiaları öne sürülüyor. Rusya Federal Haber Ajansı da, Özgür Suriye Ordusu militanlarının SADAT ekipleri tarafından Libya'ya götürüldüğü iddia ediyor. Sedat Peker de 2014'teki MİT TIR'ları meselesinde Türkiye'den Suriye'ye giden silahların SADAT tarafından oradaki Türkmenlere değil El Nusra'ya gönderildiğini iddia etmişti. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise 2018'de SADAT'ın Tokat ve Konya'dakş silahlı eğitim kamplarından söz ederek "İnsanları çatışmaların içerisine sürükleyecekler. Şimdiden uyarıyorum ve önlem alınmasını istiyorum" sözleriyle uyarıda bulunmuştu. Bugüne kadar söz konusu iddialara yönelik herhangi bir soruşturma açılmadı. Şirket hakkında son dokuz yılda Meclis'e verilen soru önergelerine ise hükümet tarafından yanıt verilmedi. |
(HA)