Haberin İngilizcesi için tıklayın
Taksim Dayanışması, 21 Mayıs’ta yeniden görülmeye başlayacak olan Gezi davasıyla ilgili online bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya yargılanan isimler ile DİSK, KESK, TMMOB ve TBB Genel Başkanları da katıldı. Yargılamanın hukuksuzluğuna dikkat çekildi.
Toplantıda aynı suçlamalarda daha önce iki kez beraat kararı verildiği hatırlatılarak “İsterseniz bin kere yargılayın, söyleyeceğimiz söz aynıdır. Dayanışma, paylaşma, emek, yargılanamaz! Siz karanlığı, biz Gezi'yi savunuyoruz” denildi.
İşler: Beraat dışında hiçbir karar hukuki olamaz
Toplantıda ilk olarak konuşan Gezi davası avukatlarından Evren İşler süreci şöyle özetledi:
“2013 Haziran’ında Gezi Direnişi devam ederken çok sayıda arkadaşımıza soruşturma açıldı. Davada aralarında Taksim Dayanışması’ndan arkadaşlarımızın da olduğu isimler beraat etti. Yargı kararı suç örgütü olmadığını, anayasal düzene karşı suç işlenmediğini söylüyordu. Gezi direnişinden 6 yıl sonra yeniden soruşturmalar açıldı ve bir dava ile karşı karşıya gelindi. Delil dahi olmaksızın, savcının görüşleri ile varsayımlara dayanılarak hazırlanan bir iddianame ile karşı karşıyayız. Bu iddianame ile başlayan yargılamada savcılık, bu iş için özel olarak kurulmuş mahkemeyi ikna edemedi. Mahkeme kararı beraat kararı verdi ve istinaf mahkemesi bu kararı bozdu.
Gezi davasının istinaf kararı bize şunu söylüyor: ‘Tamam delil bulamadınız o zaman şuraya da bakın, olmadı mı buraya da bakın. Orada da mı yok? O dönem işlenen suçlar vardı, oradan da bir şey çıkmaz. Yani mutlaka birilerine ceza verme amacı güden bir yaklaşım var. Gezi dosyası hiçbir delil içermeyen bir iddianame ile yürütülmeye çalışıyor. İstedikleri kadar birleştirsinler, bu delilsizlik hali var olduğu sürece Gezi dosyasından beraat kararı dışında bir karar çıkması hiçbir şekilde mümkün olmayacaktır”
Çerkezoğlu: Gezi'ye sahip çıkmaya devam edeceğiz
Daha sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Gezi demokratik bir mücadeledir” dedi. Çerkezoğlu “Gezi’nin yeniden yeniden yargılanmaya çalışılmasının nedeni de gözdağı vermektir. Bir baskının bir sindirmenin parçasıdır. Gezi ise haklı ve onurlu bir direniştir. Gezi aslında bize bugün yaşatılmak istenen Türkiye’ye ilk büyük itirazdır. Gezi'nin bu kimliği asla yargılanamaz, karalanamaz. Gezi demokratik ve barışçıl bir süreçtir. Gezi'ye sahip çıkmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Gezen: İtibarsızlaştırılmasına izin vermiyeceğiz
Gezi davasının yeniden açılarak topluma bir gözdağı verilmeye çalışıldığını söyleyen KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise “Bireyleri cezalandırılarak Gezi'nin cezalandırılması pratiği ortaya çıkıyor. Gezi'nin cezalandırılmasına itibarsızlaştırılmasına izin vermeyerek mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Korur-Fincancı: Eğer bir dava açılacaksa iktidara açılmalı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı da “Gezi sürecinde insanların yaşamını yitirdiği polis saldırılarıyla karşılaştık ve o dönem emri ben verdim diyen bir başbakan vardı. Eğer bir dava açılacaksa iktidara açılmalıdır. Asıl sorumlular oradadır. Bizim yaşamımıza demokratik haklarımıza yönelik saldırıları kabul etmediğimiz hatırlamalıyız. Ülkedeki tek adam rejimini kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Koramaz: Hedef Gezi’nin talepleridir
Gezi davasının ülkenin geleceğine açılmış bir dava olduğunu söyleyen TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, “Siyasi iktidar her defasında hedef aldığını Gezi davasından bir suç çıkarmak için yargıyı araç olarak kullanıyor. Kişiler üzerinden açılan bu yargılamada hedef Gezi’nin talepleridir. Gezi direnişi hem halk önümde hem de mahkemeler önünde haklılığını defalarca kanıtlamış bir halk hareketidir. Buradan tüm kamuoyunu 21 Mayıs’ta görülecek davada arkadaşlarımıza ve ülkenin geleceğini simgeleyen Gezi’nin taleplerine sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
Kahraman: Milyonların Gezi’yi savunduğunu biliyoruz
Gezi Davası’nda sanık olarak yargılanan Tayfun Kahraman ise “Gezi'de yargılanan bizler nezdinde Gezi'nin yarattığı değerler ve kollektif ruhtur. Daha önce de yargılandık. Mahkeme bizim haklılığımızı teslim etti beraatımızı verdi. Yeniden yargılama süreciyle karı karşıyayız. Bir toplumsal hareketin yargılanması iktidar nezdinde meşru olabilir ama toplum vicdanında değil” ifadelerini kullandı.
Yapıcı: İki kere beraat ettik, isterseniz bin kere yargılayın
Gezi davasının bir diğer sanığı Mücella Yapıcı da “Beni üçüncü kez yargılıyorsunuz aynı iddianame ile. İstediğiniz kadar yargılayın, Gezi yargılanamaz, ancak yargılar. Çok barışçıl, çok meşru bir eylemde olağanüstü bir şiddetle 8 gencimizin canını aldınız, bir tane polisi öldürdünüz, 40 kişinin gözünü, göz nurunu aldınız. Anneleri perişan ettiniz, o çocukların katillerine ödül gibi ceza verdiniz. Yargılamaz gereken bunalardır. Şimdi bizi tekrar yargılıyorsunuz, yargılayın. Bu bizim için onurdur. Gezi’nin en önemli başarılarından biri de toplumun üzerinde serpilen o korku iklimini yok etmesi, korku zincirini kırmasıdır. Size mahkemeden önce şunu hatırlatmak isterim, korkacağımızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Korkmuyoruz, susmuyoruz, isterseniz bin kere yargılayın, söyleyeceğimiz söz aynıdır. Gezi bu ülkenin onurudur. Biz buradayız” diye konuştu.
Dava 21 Mayıs'ta
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Gezi davasında 9 kişi hakkında verdiği beraat kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 Şubat’ta Osman Kavala’nın casusluk ve darbe teşebbüsü suçlamasıyla yargılandığı dosyanın Gezi davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Birleştirme kararı verilen Gezi davası 21 Mayıs’ta saat 10.00’da 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
(HA)