Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin yazarları ve yayın danışma kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu dokuz kişinin yargılandığı ana davasının karar duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme, haklarında yakalama emri bulunan ve henüz ifadesi alınmamış olan Filiz Koçali ve Ragıp Zarakolu’nun dosyalarının ayrılmasına; Zana (Bilir) Kaya, İnan Kızılkaya, Kemal Sancılı ve Eren Keskin adına süre talep edildiği için bu sanıklar yönünden de dosyanın ayrılmasına; Necmiye Alpay ve Bilge Aykut’un tüm suçlamalardan beraatine karar verdi.
Aslı Erdoğan’ın da “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarında beaatine karar veren mahkeme, “örgüt propagandası” suçu yönünden de Basın Kanundaki dört aylık sürenin aşılması sebebiyle düşme kararı verdi.
Keskin: Düşüncelerim nedeniyle hesap vermek zorunda değilim
Tutuksuz sanıklardan İnan Kızılkaya, Zana (Bilir) Kaya, Eren Keskin, Necmiye Alpay ve Kemal Sancılı duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada ilk sözü alan Eren Keskin, savunmasında şunları söyledi:
“İddia makamının mütalaasına katılmıyorum. Örgüt üyesi değil hak savunucusuyum. Ömrümde bir kere bile silah elime almadım. Kürt sorunu, Ermeni sorunu ve Kıbrıs meselesinde resmi ideolojiden farklı düşünüyorum. Bunun bedelini defalarca ödedim. Musa Anter’e, Ferhat Tepe’ye ve diğerlerine gönül borcum olduğu için bu gazetenin genel yayın yönetmeni hanesine dayanışma amaçlı ismimi yazdırdım.
“Ben her zaman aynı yerdeyim ama devletin kafası karışık. Barış sürecinde dava açılmıyordu ben de sanık değildim. Ancak devletin politikası değil ben bölücü, suçlu oldum. Bizim durumumuz Türkiye’nin imza attığı insan hakları sözleşmesine aykırı.
“Yargıtay Örgüt üyeliği için bazı şartlar arıyor. Örneğin iradesini örgüte teslim etmek diyor. Ben bugüne kadar irademi kimseye teslim etmedim. Ben örgüt üyesi değilim insan hakları savunucusuyum. Düşüncelerim nedeniyle kimseye hesap vermek zorunda değilim”
Alpay: Beraat gerekçeleri özgürlük ilkesine dayandırılmalı
Keskin’in ardından konuşan Necmiye Alpay şunları söyledi:
“Bu dava bir önyargıyla ce ön ceza ile geldi. Bu davada beraat kararı bize verilen cezaları ortadan kaldırmıyor. Savcılığın mütalaasındaki beraat gerekçesinde basın ve ifade özgürlüğünü yeterince ve açıkça dile getirmemiştir.
“Korkmadan düşünüp yazıp çizebileceğimiz bir ortam yaratılmalıdır. Bu amaçla beraat ve beraat gerekçelerinin özgürlük ilkesine dayandırılması gerektiğini düşünüyorum.”
Kemal Sancılı da “Ben 70 yaşında bir insanım. İradesini babasına bile teslim etmeyen kendi iradesiyle yaşayan bir insanım. Basın kanununda imtiyaz sahibinin yapılan haberlerden sorumlu tutulmayacağı açıkça yazılıyor ancak ben bu dava sebebiyle 2 yıl cezaevinde kaldım. Beraatimi istiyorum” diye konuştu.
Kızılkaya: Gazetecilik yargılanamaz
İnan Kızılkaya da savunmasını yaptı:
“Basın yönetenler için değil yönetilenler içindir. Gazetecilik gerçeğin tarafında olmaktır. Resmi söylemin gerçeğin örtülmesi üzerine kurulduğunu bildiğinden sahadaki olguyu, veriyi farklı veçheleriyle teyit ettirdikten sonra sayfalarına taşır.
“Hukuk askıya alınınca toplumsal barış imkanı kaçırıldı. İktidarın istediği tarzda habercilik anlayışını benimsemediğim için cezalandırılmamın istenmesi her şeyden önce bir mesleğin kriminalize edilmesidir. Çatışma ve şiddet ortamında yapılan gazeteciliği yargının konusu yapmak büyük bir haksızlıktır.
“Toplumun merak ettiği güncel sorunlarda halkı/okuru bilgilendirme amaçlı gazetecilik faaliyetleridir. Devlete vergi veren, mali kaynakları belli olan, Turkuaz Dağıtım ile sözleşmesi olan, abone sistemi, reklam ve ilan gelirleriyle geçinen, mali ve yargısal denetime tabi tüzel bir kurumun yasadışı ilişkileri olduğunu iddia etmek akla ve izana muhtaçtır.
“Gazeteleri kapatmak ve gazetecileri cezalandırmak, bir ülkenin geleceğini de karanlığa gömmektir. Gazetecilik yargılanamaz. Gazetecilik suç değildir.”
Avukat Kılıç’tan süre talebi
Zana (Bilir) Kaya da beraatini talep ederek, “Gazeteci haber yapma ve bunu yayınlama hakkına sahiptir. Burada güdülen amaç toplumun gerçeği öğrenmesidir örgüt propagandası değil. Ben bir tek gazetecilik örgütü mensubuyum. Basının iktidar rahatsız da olsa iktidarı denetleme görevi de vardır. Bu konuda siyasi bir yargılamaya gidilmemeli diye düşünüyorum” dedi.
Sanıklar Sancılı, Kaya, Kızılkaya ve Keskin’in avukatı Özcan Kılıç, esasa ilişkin beyanda bulunmak için mahkemeden süre talep etti.
Erdoğan yazılı savunma gönderdi
Aslı Erdoğan yurtdışında olduğu için yazılı gönderdiği savunmasını avukatı Erdal Doğan okudu.
Erdoğan, mahkemeye gönderdiği savunmasında, “Yazılarım şiddet karşıtı, politik içeriklerden oluşuyordu. Metinden cımbızla seçilmiş beş-altı sözcüğe sekiz satırlık suçlama yazılmış. Her kim olursa olsun yargısız infaz suçtur. Sayın mahkemeyi evrensel vicdana sahip çıkmaya çağırıyorum” diye yazdı.
Avukat Doğan da savunmasında, “İddianamede müvekkilim yönünden delil olarak gösterilen 4 yazının tamamı basın kanunundaki dört aylık zaman aşımından sonradır. İddianame zaman aşımından sonra düzenlenmiştir ve bu dava basın davasıdır, usul açısından düşürülmesi gerekmektedir” dedi.
Avukat Baybuğa: Mütalaaya katılmıyorum
Ragıp Zarakolu’nun avukatı Sennur Baybuğa, “Tefrik ile ilgili mütalaaya katılmıyorum. Ragıp yurtdışında aynı adreste oturuyor. İfadesi istinabe ile alınabilirdi. Bu aşamada başka talebimiz yok” dedi.
Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, haklarında yakalama emri bulunan ve henüz ifadesi alınmamış olan Filiz Koçali ve Ragıp Zarakolu’nun dosyalarının ayrılmasına; Zana Kaya, İnan Kızılkaya, Kemal Sancılı ve Eren Keskin adına süre talep edildiği için bu sanıklar yönünden de dosyanın ayrılmasına; Necmiye Alpay ve Bilge Aykut’un tüm suçlamalardan beraatine karar verdi.
Aslı Erdoğan’ın da “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma” ve “örgüt üyeliği” suçlamalarında beaatine karar veren mahkeme, “örgüt propagandası” suçu yönünden de Basın Kanundaki dört aylık sürenin aşılması sebebiyle düşme kararı verdi.
Duruşmayı izleyenler
Duruşmayı izleyenler arasında HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Ahmet Şık, RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, TİHV başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Af Örgütü’nden Milena Buyum yer aldı.
Özgür Gündem yargılamalarıKanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası 3 Mayıs 2016'da başladı. 7 Ağustos 2016'da sona erdi. Kampanyaya katılan 56 nöbetçi yayın yönetmeninden 49’una soruşturma açıldı, 11 takipsizlikle sonuçlandı, 38 dosya davaya dönüştü. 38 nöbetçi yayın yönetmeni 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesi (Terör örgütü propagandası yapmak) ve 6/2 maddesini (Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basma veya yayınlamak) ihlalden hakim karşısına çıktı. Takipsizlik kararı verilenler11 kişiye takipsizlik kararı verildi: İhsan Eliaçık, Melda Onur, Sabahat Tuncel, Ahmet Abakay, Eşber Yağmurdereli, Hasip Kaplan, Işın Eliçin, Kemal Can, Mustafa Sönmez, Uğur Karadaş, Nurcan Baysal. 38 davadan 1'i düştü38 kişi hakkında dava açıldı. Deniz Türkali hakkındaki dava soruşturma süresinin zamanaşımına uğramasından ötürü düştü. 38 nöbetçi yayın yönetmeni 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesi (Terör örgütü propagandası yapmak) ve 6. maddesini (Terör örgütlerinin bildiri veya açıklamalarını basma veya yayınlamak) ihlalden yargılanıyor. 188 ay 15 gün hapis ve 67 bin TL para cezasıNöbetçi yayın yönetmenliği davalarında Şanar Yurdatapan, İbrahim Bodur, Cengiz Baysoy, Hüseyin Tahmaz, Çilem Küçükkeleş, Nadire Mater, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Faruk Balıkçı, Dicle Anter, Derya Okatan, Kumru Başer, Ayşe Batumlu, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Murat Çelikkan, Beyza Üstün, Nevin Erdemir, Hakkı Boltan, Hasan Hayri Şanlı, Tuğrul Eryılmaz, Hüseyin Aykol, Ayşe Düzkan, Ragıp Duran, Öncü Akgül, İhsan Çaralan, Ertuğrul Mavioğlu, Celal Başlangıç, Celalettin Can, Fehim Işık ve Faruk Eren davaları olmak üzere 34 kişi hakkında karar verildi. 7 beraatErol Önderoğlu, Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin, Hasan Hayri Şanlı, Nevin Erdemir, Hüseyin Tahmaz ve Hakkı Boltan hakkında beraat kararı verildi. 27 kişiye toplam 293 ay 15 gün hapis27 kişi için toplam 67 bin TL ve 293 ay 15 gün hapis cezası verildi. Cezası ertelenmeyen nöbetçi genel yayın yönetmenlerinden Murat Çelikkan, 14 Ağustos 2017'de Kırklareli Cezaevi'ne girdi, 14 Ekim 2017'de açık cezaevine alındı, 21 Ekim 2017'de tahliye edildi. Cezası ertelenmeyen nöbetçi genel yayın yönetmeni Ayşe Düzkan ise, İstinaf Mahkemesi'nin 1 yıl 6 aylık hapis cezasını onamasının ardından cezasının infazı için 29 Ocak 2019'da teslim olarak Bakırköy Kadın Cezaevi'ne konuldu. 12 Haziran'da tahliye edildi. Gazetenin Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol da, 12 Temmuz'da hakkında kesinleşen 3 yıl 9 aylık hapis cezası nedeniyle tutuklandı. Aykol hakkında 25 Ekim'de tahliye kararı verildi. * Nöbetçi yayın yönetmenlerinden Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin ve Şebnem Korur Fincancı 20 Haziran 2016’da tutuklandı, 10 gün sonra serbest bırakıldı. 3 kişinin davası sürüyorCan Dündar, Said Sefa, Veysi Altay. Kızılkaya dosyalarıÖzgür Gündem soruşturması kapsamında açılan 38 davanın hepsinde gazetenin Sorumlu Yazıişleri Müdürü İnan Kızılkaya da sanık. Kızılkaya'nın dosyaları nöbetçi genel yayın yönetmenleri ile yargılandığı davalarda ayrıldı, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Özgür Gündem ana davası ile birleştirildi. 9 yazara da dava açıldıGazetenin yazarlarından Ömer Ağın, İmam Canpolat, İlham Bakır, Mehmet Şirin Taşdemir, Veysel Kemer, Yüksel Oğuz, Dilşah Kocakaya, Mehmet Ali Çelebi ve Hüseyin Bektaş'a da davalar açıldı. Dilşah Kocakaya, İmam Canpolatve İlham Bakır’a 15'er ay hapis cezası verildi. Bakır’ın cezası ertelenirken, Canpolat ve Kocakaya'nın cezaları ertelenmedi. Mehmet Ali Çelebi ve Hüseyin Bektaş'a ise ayrı 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Cezalar ertelenmedi. Özgür Gündem Ana DavasıAna davada Özgür Gündem Yayın Danışma Kurulu Üyeleri Necmiye Alpay, Aslı Erdoğan, Ragıp Zarakolu, Filiz Koçali, Eren Keskin, yazıişleri müdürleri Zana Kaya, İnan Kızılkaya, Kemal Sancılı ve Bilge Aykut olmak üzere 9 isim yargılanıyordu. Davanın 10 Nisan 2019'da görülen duruşmasında 23. ACM heyeti, dosya kapsamında tutuklu yargılanan tek sanık gazetenin imtiyaz sahibi Kemal Sancılı hakkında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kesinleşen mahkumiyet kararı olduğu gerekçesiyle bu dosyadan tahliyesine karar vermiş, dosya kapsamında tutuklu sanık kalmamıştı. |
(TP)