Haberin İngilizcesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, Yeni Akit’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile Ataşehir Belediyesindeki yolsuzluk iddiası hakkında yaptığı haberle ilgili başvurusunda karar verdi.
Mahkeme, ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edilmediğine hükmetti. Mahkeme Başkanı Zühtü Arslan, Engin Yıldırım ve Yusuf Şevki Hakyemez karara karşı oy yazdı.
“Sorumsuz biçimde yapılan haberler yayılabilir”
Gazetenin 19 Aralık 2012 tarihli nüshasında “Selvi Hanım'a Gerdanlık” ve ertesi gün de “Kemal Bey Gerdan Kıvırdı” başlıklı iki haber yayımlanmıştı.
Kılıçdaroğlu’nun haberlerle ilgili “kişilik haklarına saldırı” gerekçesiyle açtığı davada Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi gazete aleyhine 5 bin lira tazminata hükmetti.
Yeni Akit AYM’ye başvurdu, mahkemenin 26 Aralık 2019 tarihli kararı bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.
AYM, “Kişilere ilişkin haberlerde, gerçeğe aykırı bir haber vermenin o kişinin şeref ve itibar hakkına verebileceği zarar gözönüne alınarak haberin gerçeğe uygunluğu iyi niyetli sorgulanmalıdır” dedi.
Mahkeme, gazetenin verdiği bilgilerin haberin yayımlandığı andaki görünür gerçekliğe uygun olduğu yönünde yeterli donelere sahip olduğunu gösteremediğine hükmetti.
“Başvurucunun, yaygınlaştığı somut veriler ile gösterilememiş söylentiye dayanarak ve olguların doğruluğuna dair hiçbir araştırma yapmaksızın davacılar hakkında son derece ciddi iddialarda bulunmasının ispat yükümlülüğü çerçevesinde yeterli kabul edilmesi mümkün olmamıştır.
“Aksinin kabulü basına tamamen söylentiye dayalı, suç isnadı içeren haberler yapabilme yetkisi tanındığı anlamına gelebilecek ve sorumsuz bir biçimde yapılan bu tür haberlerin yayılmasına meşru bir zemin tanınması söz konusu olabilecektir.
“Doğru bilgi verecek şekilde hareket etmek için çabalamadı”
AYM, haberin herhangi bir delille desteklenmediğini ve suç isnadı içeren yazıyla ilgili ifade özgürlüğünden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaştı.
“Bunun yanı sıra doğrulanmamış ve/veya yanlış bilgilerin yayılmasının kamuoyunun haber alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle haklı çıkarılamayacağı belirtilmelidir.
“Dolayısıyla doğru ve güvenilir bilgi verecek şekilde hareket etmek için çabaladığını ortaya koyamayan başvurucunun ifade ve basın özgürlüklerine yönelik müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği ve ilk derece mahkemesinin ve Yargıtay'ın farklı çıkarları dengelerken sahip oldukları takdir paylarını aşmadıkları sonucuna ulaşılmıştır.” (AS)