Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenler (BAK), Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) haklarında verdiği “hak ihlali” kararının ardından devam eden yargılamalarda yerel mahkemelerin “eşitsiz ve keyfi tutum” sergilediğini belirten yazılı bir açıklama yaptı.
Birçok mahkemenin AYM kararı gereğince “yargılamanın yenilenmesi” yolunu izleyerek kararlı dosyaları tekrar açıp beraatle sonuçlandırdığını belirten akademisyenler, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verdiği dosyalarda beraat kararı vermediğini aktardı.
Açıklamada İstanbul dışındaki bazı illerde mahkemelerin beraat kararı verdiği görülürken, aralarında hâlâ yetkisizlik kararı vererek dosyaların Yargıtay'a gitmesine neden olanlar mahkemeler olduğu söylendi.
Mersin ve Eskişehir’de ihlaller
Akademisyenlerin açıklamasında, AYM kararı sonrası başlayan yeni adli yılda yaşanan diğer hukuksuzlara ilişkin ise şu bilgiler verildi:
* Mersin 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği beraat kararı ardından duruşma savcısı, AYM’nin açık kararına rağmen hâlâ Barış Bildirisi'nin terör propagandası niteliğinde olduğunu, Bildiri’nin AYM kararı ve yeni yargı paketi düzenlemeleri kapsamında değerlendirilemeyeceğini ileri sürerek karara itiraz edip dosyanın İstinaf Mahkemesi'ne gitmesine neden oldu.
* Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise, beraat kararı vermeden yeni duruşma tarihi belirledi.
* İstinaf Mahkemesi itiraz sürecindeki dosyalar üzerinde henüz inceleme yapmadı.
336 kişi beraat kararı bekliyor
Metinde yer alan bilgiye göre, 11 Kasım 2019 tarihine kadar beraatle kapanan dosya sayısı 486 olurken, 336 kişi hakkında henüz karar verilmedi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Mahkemelerin yargılama sürecinde tanık olduğumuz eşitsiz ve keyfi tutumları, beraat sürecinde de devam ediyor. İlgili dosyalarda beraat kararının geciktirildiği her gün, ifade özgürlüğümüz tekrar tekrar ihlal edilmektedir. Tüm dosyalarımızda derhal beraat talebimizin hızla yerine getirilmesi, hukuki bir yükümlülük ve bir zorunluluktur.
“Tüm taleplerimizin takipçisiyiz”
“Öte yandan, yalnızca açılan davalar ve verilen hapis cezaları değil, Barış Bildirisi imzacısı olmamız nedeniyle uğradığımız diğer tüm baskıların ve hak kayıplarının da ifade özgürlüğümüze aykırılık teşkil ettiği açıktır.
“Üniversite dışına itilen tüm Barış Akademisyenlerinin kayıtsız şartsız üniversitelerine dönmeleri Anayasal bir gerekliliktir. Tüm taleplerimizin takipçisi olacağız.
“Savaşlara, insan hakları ihlallerine karşı çıkanların, devlet politikalarını eleştirenlerin gözaltılarla, tutuklamalarla karşılaştığı bugünlerde, AYM’nin 26 Temmuz 2019 tarihinde vermiş olduğu ihlal kararını ve ihlal gerekçesini oluşturan ifade özgürlüğü kapsamını tekrar hatırlatmak isteriz.”
Akademisyen yargılamaları hakkında10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin (BAK) "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu. Akademisyenler hakkında Savcı İsmet Bozkurt’un hazırladığı iddianame ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı. 12 Kasım 2019 itibariyle 5 Aralık 2017'den bu yana mahkemeye çıkan akademisyen sayısı Türkiye çapında 810 oldu. 146 akademisyen 1’er yıl 3’er ay; 18 akademisyen 1'er yıl 10'ar ay 15'er gün; 8 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay; 2 akademisyen 1'er yıl 6'şar ay 22'şer gün; 17 akademisyen 2 yıl 3 ay; 7 akademisyen 2 yıl 6 ay; 5 akademisyene 2 yıl 1 ay; 1 akademisyen 3 yıl olmak üzere davası sonuçlanan toplam 204 akademisyen hapis cezasına mahkum oldu. 36 kişinin cezası ertelenmedi204 kişi içerisinden 29 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 7 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 36 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi. İtiraz yoluyla İstinaf Mahkemesi’ne giden mahkumiyet kararlarından cezası onanan Prof. Dr. Füsun Üstel iki buçuk ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye oldu. TIKLAYIN - Akademisyen yargılamalarında cezalar AYM "hak ihlali" dediDavası hapis cezasıyla sonuçlanan akademisyenlerden bazıları yerel mahkemelerin kararlarını AYM'ye taşıdı. AYM Genel Kurul, 26 Temmuz 2019'da 10 akademisyenin bireysel başvurularını birleştirerek görüştüğü dosya üzerinden “hak ihlali” kararı verdi. AYM, başvuruculara 9 bin lira tazminat ödenmesine, ihlalin ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için karar örneğinin yerel mahkemelere gönderilmesine de hükmetti. Beraatler2 Eylül 2019'da başlayan yeni adli yılın ardından devam eden yargılamalar kapsamında ilk beraat kararı AYM'nin kararına atıfla 6 Eylül'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldi. Bugüne kadar Türkiye genelinde beraat kararı veren mahkeme sayısı 27 oldu. AYM kararı ve sonuçlarıAYM’nin kararına göre, devam eden davalar ve kesinleşmiş cezalar için yerel mahkemelerin yeniden yargılama yaparak beraat kararı vermesi, istinaf aşamasında olan dosyalar için de bozma kararı verilmesi gerekiyor. AYM kararını, ihraç edilen akademisyen başvurularını henüz karara bağlamayan OHAL Komisyonu da dikkate almak zorunda ancak buna rağmen aksi kararlar verebiliyor. Fakat Komisyonun akademisyenlerin aleyhine bir karar vermesi durumunda kişilerin Danıştay’a başvuru hakkı doğuyor. AYM kararı Danıştay için bağlayıcı olsa da ihraç kararlarının yine kalkmaması söz konusu olursa, bu konu da ayrıca AYM önüne gelecek. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Barış Akademisyenleri’nin beyanlarının tam metinlerine buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)