Haberin İngilizcesi için tıklayın
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 21-28 Haziran tarihleri arasında 20 kentte gerçekleştirdiği araştırmanın sonucu açıkladı.
Katılımcıların yüzde 29,3'ü "bu pazar genel bir seçim olsa" AKP'ye oy vereceğini belirtirken, 27'si "CHP", yüzde 12,6'sı "İYİ Parti", yüzde 11,6'sı "HDP", yüzde 6,5'i "MHP" cevabını verdi.
Görüşmecilerin, 2,9'u "Deva Partisi", yüzde 1,2'si "Gelecek Partisi" ve yüzde 0,2'si ise "Saadet Partisi" oy vereceğini söyledi.
"Bu Pazar Bir Cumhurbaşkanlığı Seçimi Olsa Hangi Adaya Oy Verirsiniz?" sorusuna ise; görüşmecilerin 28'i "Recep Tayyip Erdoğan", yüzde 14,6'sı "Partimin Gösterdiği Aday Kimse Ona Oy Veririm", yüzde 13,7'si "Kemal Kılıçdaroğlu", yüzde 10,6'sı "Ekrem İmamoğlu", yüzde 7,3'ü "Selahattin Demirtaş", yüzde 6,3'ü "Meral Akşener", yüzde 5,7'si "Mansur Yavaş", yüzde 2,3'ü "Ali Babacan" ve yüzde 0,8'i ise "Muharrem İnce" dedi.
"HDP'ye saldırılar sahiplenmeyi artırıyor"
Araştırmaya ilişkin bianet'e değerlendirme yapan Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç, HDP İzmir İl Binasına yapılan saldırı, HDP kapatma davası ve hedef göstermelerin seçmende "sahiplenme yarattığını ve bununda araştırma sonucuna yansıdığını" belirtti.
"Saldırılar seçmenin HDP'de daha fazla konsolide olmasını sağladı" diyen Genç, şunları söyledi: "Sadece HDP'ye oy veren seçmeni değil, oy vermeyen bir kesim seçmeni de bu tür saldırılar HDP'ye yaklaşımdaki bazı yargılarını kırmaya yada sorgulamaya götürüyor, sahiplenme isteği uyandırıyor.
Özellikle Bölge illerinde diğer parti seçmenlerinde bu sahiplenme isteği daha fazla gözleniyor. Araştırmalarımız da bu gözlemlerimizi destekliyor.
Örneğin nisan ayında HDP'nin kapatılma davasına dair yaptığımız bölge illeri çalışmamızda AKP'ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 30'u , CHP'ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 67,3'ü, HDP'ye oy verdiğini belirten katılımcıların yüzde 94,6'sı davaya olumsuz baktığını söyledi.
MHP'ye oy verdiğini belirten katılımcıların ise yüzde 18,5'i, HÜDA-PAR'a oy verenlerin yüzde 25'i, İYİ PARTİ'ye oy verenlerin yüzde 59,4'ü, SAADET PARTİSİ'ne oy verdiğini belirten katılımcıların da yüzde 50'si "olumsuz" bulduklarını belirttiler.
İlk defa oy kullanacak olan genç seçmenin ağırlığını oluşturduğu 'oy kullanmadım' diyen katılımcıların yüzde 62,1 de olumsuz bulduğunu söyledi. Bu veriler bile tabanda sağlanmış bir mutabakatın varlığına da işaret ediyor."
"Duygusal kırılma derinleşiyor"
HDP kapatma davasının seçmen gözündeki etkisini değinen Genç, "her 3 seçmenden birinin HDP'nin kapatılması halinde Türkiye demokrasisinin yara alacağı düşündüğünü" söyledi:
"Yine benzer oranda bir kesim Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözülme olanağının darbe alacağını ve gerilim ortamının artacağını düşünüyor. Kalan kesimde Kürtlerin temsil alanının zayıflamasıyla duygusal kırılmanın derinleşeceğini düşünüyor.
Üstelik böyle düşünenlerin azımsanmayacak bir kısmı HDP ye oy vermeyen seçmenden oluşuyor. Anlayacağınız seçmen mühim kaygılarla HDP'nin kapatılmasını olumsuz buluyor.
HDP'li seçmen HDP'nin kapatılma davası karşısında muhalefete de bir sorumluluk yüklüyor; her 3 seçmenden ikisi muhalif parti ve yapıların HDP ile dayanışmasını ve sahiplenmesini bekliyor, bir grup seçmen HDP'nin kapatılmasının Türkiye'ye zararlarının bizzat muhalefet partilerince topluma anlatılmasını istiyor, kampanyalar düzenlenmesini istiyor; son kertede seçmen bu defa partilerinin kapatılmasına güçleri yetmesin istiyor."
"Seçmen 'hiçbir partiye oy vermem' diyor"
Genç son olarak "HDP'nin kapatılması halinde oyların muhalefet partilerine gideceği veya bir kısmının iktidar lehine olacağı hesabına" ise tepkili olduğunu vurguladı: "Seçmen kendileri üzerinden bu tür hesapları basit hesap olarak görüyor; kapatılması halinde üçte biri hiçbir partiye oy vermeyeceğini söylerken, önemli bir kesim destekledikleri politik görüş ve liderliklerin işaret edeceği yere göre tutum alacağını belirtiyor.
"Yani Partisi olmasa da politika yapabilecek, seçim denklemini değiştirme çabası içinde olabilecek bir seçmen kitlesinden bahsediyoruz. Daha açık bir gözlemle HDP seçmeni desteklediği politik programa açıkça sahiplenen bir yapıya ancak oy verebilecek gibi görünüyor. Bu programın özünde de Kürt sorununun kollektif haklar temelinde çözümü var."
Öncelikli sorun: Ekonomik kriz
Araştırmada katılımcılara ilk olarak "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?" diye soruldu. Katılımcıların, yüzde 47,9'u Türkiye'nin birinci öncelikli sorununun "Ekonomik Kriz/İşsizlik" olduğunu belirtti.
Yüzde 16,1'i "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" derken, yüzde 10,9'u "Hukuk Sisteminin Mevcut Durumu", yüzde 8,9'u "Demokrasinin Olmayışı", yüzde 7,2'si "Kürt Sorunu" yanıtını verdi.
Katılımcıların, 28,1'i "Ekonomik Kriz/İşsizlik", yüzde 18,8'i "Cumhurbaşkanlığı Sistemi", yüzde 14,9'u "Demokrasinin Olmayışı", yüzde 12,9'u "Hukuk Sisteminin Mevcut Durumu", yüzde 11,9'u "Muhalefetsizlik" yüzde 6,4'ü "Kürt Sorunu", yüzde 4'ü "Eğitim Sistemi", yüzde 3'ü ise "Çatışma ve Şiddet Ortamı"nın Türkiye'nin "2. öncelikli sorunu" olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı sistemi: Başarısız
Görüşmeciler "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini Başarılı Buluyor Musunuz?" sorusuna ise, 58,3'ü oranında "Hayır", yüzde 21,4 oranında "Kararsızım", yüzde 20,2 oranında da "Evet" cevabnını verdi.
Erken seçim: Yüzde 61 evet
"Türkiye'nin İçinde Bulunduğu Mevcut Koşulları Göz Önünde Bulundurduğunuzda, Erken Bir Genel Seçime Gidilmesi Gerektiği Düşünüyor Musunuz?" sorusuna ise; yüzde 61,4'ü "Evet", yüzde 22,4'ü "Hayır" yanıtını verdi. Katılımcıların yüzde 16,2'si de "Kararsız" olduğunu söyledi.
Mevcut hükümet: Başarısız
Görüşmecilerin yüzde 20,7'si "mevcut hükümetin ülkeyi yönetme performansını" yüzde 6,6'sı "çok başarılı" bulurken, yüzde 14,1'i "başarılı" yüzde 59,2'si ise Başarısız (yüzde 47,5'i "başarısız", yüzde 11,7'si çok başarısız) bulduğunu söyledi. Yüzde 20 ise "kararsız" olduğunu belirtti.
Araştırmada Sedat Peker'in sosyal medyada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere birçok siyasi hakkındaki iddialara ilişkin de soru yöneltildi.
Görüşmecilere, "Sedat Peker'in İçinde Kimi Hükümet ve Devlet Yetkililerinin de Olduğu Kimi İsim ve Kurumlara Dönük Soruşturulacağını Düşünüyor Musunuz?" diye soruldu.
Katılımcıların yüzde 64,4'ü "iddiaların hiçbiri için etkili bir soruşturma yürütüleceğini düşünmüyorum İddialarının" derken yüzde 14,5'i "bir kısmının soruşturulacağını düşünüyorum", yüzde 14,4'ü "fikrim yok", yüzde 6,7'si ise "tüm iddiaları için etkili bir soruşturma yürütüleceğini düşünüyorum" yanıtını verdi.
İttifaklara oy: 7,8 vermem
"Mevcut Durumda Var Olan İttifaklara Oy Verir Misiniz?" sorusu ise; katılımcıların yüzde 30,1'i "Millet İttifakına Oy Veririm", yüzde 29,3'ü "Cumhur İttifakına Oy Veririm", yüze 23,9'u "Oy Verdiğim Parti İçinde Olursa Ancak Oy Verebilirim", yüzde 8,9'u "Kararsızım", yüzde 7,8'i ise "Hayır, Hiçbir Koşulda Oy Vermem" dedi.
HDP: İttifaklarda yer almamalı
"HDP Nasıl Bir İttifakta Yer Almalı?" sorusuna da görüşmecilerin 35,9'u "Hiçbir İttifakta Yer Almamalı", yüzde 32,8'i "Millet İttifakında Yer Almalı", yüzde 16'sı "Deva Partisi ve CHP'nin İçinde Olduğu Yeni Bir İttifakta Olmalı", yüzde 15,3'ü "Cumhur İttifakında Yer Almalı" cevabını verdi.
Katılımcılar, "Aday Olması Halinde Şu Andaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yine Seçimleri Kazanır Mı?" sorusuna yüzde 49,7 oranında "Hayır", yüzde 24,9 oranında "Evet" ve yüzde 25,4 oranında "Kararsızım" cevabını verdi.
Araştırmanın künyesi: Yüzde 37,8’i “18-24” , yüzde 18,3’ü “25-34” gençlerden oluşturuyor. Katılımcıların 54,6’sı “kadın”, yüzde 45,4’ü ise “Erkek”. Görüşmecilerin yarısından fazlası “hane aylık gelirinin açlık/yoksulluk sınır altında olduğunu” belirtiyor.
Araştırma İstanbul, İzmir Ankara, Adana, Ağrı, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Antep, Kars, Mardin, Mersin, Urfa, Van, Antalya, Konya, Bursa, Muğla, Samsun ve Artvin illerinde yapıldı. (RT)