Haberin İngilizcesi için tıklayın
Organize suç örgütü liderliği ile suçlanan Sedat Peker, 1990'lı yıllarda dilden dile dolaşan öldürülecek Kürt işadamları listesinin ilk sırasında yer alan Behçet Cantürk ve Savaş Buldan cinayetlerinin Mehmet Ağar'ın talimatıyla gerçekleştiğini söyledi.
Youtube üzerinden yayınladığı videoda gazeteciler Uğur Mumcu, Kutlu Adalı ile Buldan ve Cantürk cinayetlerinde Ağar'ın rolüne işaret eden Peker, "Bu Mehmet Ağar var ya bu Mehmet Ağar, emniyet müdürlüğü döneminde en yakın arkadaşları Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Savaş Buldan... Tüm uyuşturucu işi yapanlar bunun arkadaşı.
"Kürt iş adamı diyolar ya hayır uyuşturucu işi yapıyorlar, hepsinden para aldı. Her işlerini hallediyorlardı. En son siyasete girip, hayali cumhurbaşkanlığı, hikâye böyle. Adam tüm geçmişi temizlemek için MGK'ya sunum yaptı. O zaman Tansu Hanım, onu ikna etti. Sonra başladılar hepsini öldürmeye başladı. Kendi geçmişini temizlemek için yaptı" dedi.
Peker'in açıklamalarıyla yeniden gündeme gelen Buldan ve Cantürk cinayetleri nasıl işlendi, sonrasında neler oldu?
TIKLAYIN-Buldan: Önemli Olan Çarkın'ın Arkasındaki Güçler
İşkence ile öldürüldüğü belgelendi
Savaş Buldan, 2 Haziran 1994'te İstanbul Yeşilyurt Çınar Oteli'nden, polis kimlikli, polis yelekli ve telsizli sekiz kişi tarafından Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'la birlikte kaçırıldı ve sonrasında öldürüldü.
Buldan ve arkadaşlarının cesetleri, 4 Haziran 1994'te Bolu'nun Yığılca ilçesi Melen çayı kenarında bulundu. İşkence yapıldığı, vücudunda yanık izleri görüldüğü, derisinin soyulduğu, göğsüne ve başına kurşun sıkıldığı otopsi raporu ile belgelendi.
Tansu Çiller 4 Kasım 1993'te yaptığı bir konuşmada, "Elimizde PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK'yla olduğu gibi, PKK'ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir" demişti.
TIKLAYIN-Pervin Buldan, Mehmet Ağar'ı Konuşturmakta Kararlı
AİHM Türkiye'yi mahkum etti
Cinayet, diğer faili meçhul cinayetlerle birlikte Susurluk Davası'nda söz konusu edildi. Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifade sonrası İstanbul ve Bolu-Adapazarı-Sapanca üçgeninde cinayete ilişkin keşifler yapıldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2004 yılında, yeterli soruşturma yapılmadığı için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşama hakkıyla ilgili 2'inci maddesinin ihlal edildiğine hükmederek Türkiye'yi suçlu buldu.
TIKLAYIN-Mehmet Ağar 12 Yıl Sonra Susurluk'tan Yargılanmak İçin Adliyeye Geldi
19 kişi hakkında dava
Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken ve Ayhan Çarkın'ın aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında, Savaş Buldan, Behçet Cantürk, Namık Erdoğan gibi isimlerin de öldürüldüğü faili meçhul cinayetler hakkında "cürüm işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütün faaliyeti çerçevesinde adam öldürmek" gerekçesiyle hapis cezası istenen bir dava açıldı.
Millî İstihbarat Teşkilatı Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür davada verdiği ifadede, "Yapılan bütün eylemelerin MGK'den çıkan kararlar ile MİT'e geldiğini ve öldürmelerin de bu çerçevede yapıldığını" belirtti.
TIKLAYIN-Ağar, Bir Türlü "Susurluk"tan Yargıç Karşısına Çıkamıyor
Tarık Ümit infaz etti
Eymür ifadesinde, MİT haber elemanı Tarık Ümit'in Savaş Buldan'ı Yeşilyurt Çınar Oteli'nden aldığını, Buldan'ın Düzce'de infaz edildiği yere götürdüğünü ve bizzat Ümit'in infaz ettiğini dile getirdi.
Ümit'in işlediği bu ve diğer cinayetleri adli makamlara neden intikal ettirmediği sorulduğunda Eymür, "Ama devlet adına yaptığını söyledi" demekle yetindi.
TIKLAYIN-Cantürk ve Buldan Cinayetleri Ergenekon İddianamesinde
İlk sırada Cantürk'ün ismi vardı
Öldürülecek 67 Kürt işadamı listesinin ilk sırasında Behçet Cantürk'ün ismi vardı. 23 yaşında uyuşturucu sevkiyatına başladı. Karadeniz mafyasıyla işbirliği onu silah kaçakçılığına götürdü.
Müteahhit olarak devlet ihalelerine girdi. ASALA ve PKK'ye yardım ettiği iddiasıyla işkenceli sorgulamalara maruz kaldı. Hep beraat etti.
"Devlet, Cantürk'le başedememiştir"
14 Ocak 1994'te şoförüyle birlikte İstanbul'daki Fenerbahçe Orduevi'nden kaçırıldı. Cesetleri ertesi gün Sapanca yakınlarında bulundu.
Faaliyetleri ve öldürülmesi Susurluk Raporunda yer aldı.
Raporda, "Kim olduğu ve ne yaptığı aşikar olmasına rağmen Devlet, Cantürk'le başedememiştir. Yasal yollar yetmemiş neticede Özgür Gündem gazetesi plastik patlayıcılarla havaya uçurulmuş, Cantürk'ün devlete biat etmesi beklenirken adıgeçenin yeni bir tesis kurmak üzere harekete geçmesi üzerine, Türk Emniyet Teşkilatı tarafından öldürülmesi kararlaştırılmış ve karar infaz edilmiştir" denildi.
11 Kasım 1994'te ise Behçet Cantürk'ün avukatı Medet Serhat ve şoförü İsmail Karaalioğlu öldürüldü. (RT)