Fotoğraf: Ali Balıkçı / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bugün 2020-2021 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarlarında Türkiye’de ‘ifade özgürlüğünün’ daha ileriye gittiğini söyledi. Yargıda reform yaptıklarını, amaçlarının güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemini inşa etmek olduğunu ifade eden Erdoğan, “Hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesini hedefliyoruz" dedi.
Konuşmasında "İfade hürriyetinin bir parçası olan eleştiri ve haber verme hakkının mevzuatta daha güçlü bir temele sahip olmasını sağladık” ifadelerine yer veren Erdoğan, beklentilerinin yargılamalarının çok daha kısa sürece sonuçlanması olduğunu dile getirdi.
6 yılda 61 gazeteciye "Cumhurbaşkanına hakaret" cezası
Peki Erdoğan’ın söylemleriyle gerçekler ne kadar örtüşüyor? bianet’in hazırladığı ve Nisan-Mayıs-Haziran dönemini kapsayan “Medya Gözlem” raporuna göre son 6 yılda 61 gazeteci “Cumhurbaşkanına hakaret”ten hapis, ertelemeli hapis ve para cezasına mahkum edildi.
Üstelik Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen TCK’nın 299. maddesi Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği Ağustos 2014’ten sonra yaygın şekilde kullanılmaya başlandı.
2019’da 7 kişi, 2020’nin sadece 2’inci çeyreğinde 6 kişi Erdoğan’a hakaretten mahkum oldu.
1 Temmuz itibariyle de Mustafa Hoş, Cem Şimşek, Özgür Paksoy, Ahmet Sever, Necla Demir ve Erk Acarer dahil 6 kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin görüş ve eleştirileri nedeniyle toplam 28 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu.
Pandeminin etkisinin en ağır şekilde yaşandığı bu üç aylık dönemde ise haberleri ve yazıları nedeniyle en az 2 gazeteci tutuklandı, 6 gazeteci gözaltına alındı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) pandemi kaynaklı ara verilen duruşmalar nedeniyle bu dönemde basın ve ifade özgürlüğü başvuruları kapsamında bir karar almasa da 2019’da Türkiye’yi 66 bin 240 euro para cezasına çarptırdı.
Anayasa Mahkemesi (AYM) ise 2019’da İçişleri Bakanlığı, BTK gibi devlet kurumlarını 191 bin 592 TL tazminata mahkum etti. 2020’nin 2’inci çeyreğinde bu rakam 36 bin TL oldu.
2019’da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) 24 programa 57 kez para cezası kesti. Para cezasının toplamı 4 milyon TL’nin üzerinde.
2020’de daha da agresifleşen RTÜK, bu senenin 2’inci çeyreğinde 32 program durdurma ve 52 kez para cezası kesti. Toplam ceza oranı 5 milyon 931 bin 361 TL’yi buldu.
3 ayda 88 gazeteci yargılandı
Ayrıca Bia Medya Gözlem Raporu, Basın İlan Kurumu’nun Evrensel, Cumhuriyet ve BirGün gazetelerine görülmemiş ağırlıkta ilan cezası kestiğini, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun iktidar politikalarını Fox TV, Tele1 ve Halk TV gibi eleştirel medya kuruluşlarına dayatmak için araçsallaştırıldığını, idari ve yargı kıskacının sosyal medya mecralarına uzanmakta olduğunu gösteriyor.
Erol Önderoğlu, İdil Aydınoğlu ve Sinem Aydınlı’nın hazırladığı rapora göre 88 gazeteci Nisan-Mayıs-Haziran 2020 döneminde, Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve MİT Kanunu gibi yasal düzenlemelerden 4 ağırlaştırılmış müebbet ve 883 yıl altı ay hapis cezası, beş gazetecinin de toplam 1 milyon 260 bin TL’lik tazminat istemiyle karşı karşıya kaldı.
Gazetecilerin “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla tutuklanmasına geçmişte de yaygınlıkla tanık olunurken, bu dönemde Odatv Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, “siyasal ve askeri casusluk”, gazeteci Hakan Aygün de “dini duyguları aşağılamak” gibi daha az karşılaşılır suçlamalarla tutuklandı. Hakan Aygün geçtiğimiz günlerde denetimli olarak serbest bırakılırken Müyesser Yıldız halen cezaevinde.
Adli yılın açılmasıyla birlikte sadece Eylül ayında 28 gazeteci veya hak savunucusunun ceza davaları görülecek.
Bu kişiler arasında iddianamesi oldukça sorunlu olan ve tutuklu yargılanan Rudaw muhabiri Rawin Sterk’le, Libya’da öldürülen MİT mensubu davasında yargılanan gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Erk Acarer gibi isimler var.
Yasalar hak savunuculuğunu zayıflatıyor
Türkiye’de eleştirel gazeteciler ve yayın kuruluşlarına dönük baskılar giderek ağırlaşırken AKP ve MHP’li vekillerin hazırladığı, sosyal medyaya sansür öngören yasa teklifinin 29 Temmuz’da Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesinin ardından önceden erişime engellenen haberlerin artık silinmesi isteniyor. İçerikleri silmeyen gazetelere ise para cezaları öngörülüyor.
Baroların bölünmesi ve sosyal medyanın sıkı iktidar ve yargı denetimine sokulmasına dönük düzenlemeler, basın özgürlüğü gibi alanlarda hak savunuculuğunun zayıflamasına da zemin hazırlıyor.
2020 İkinci Çeyrek - Basın Açıklaması
2020 İkinci Çeyrek - Tam Metin
2020 İkinci Çeyrek - Düzenlemeler, Tepkiler, Hak Aramalar
(HA)