* Fotoğraf: Demirtaş'ın Savunması, Twitter
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu görüştü.
17 yargıçtan oluşan Büyük Daire duruşmada hem Türkiye hükümetini hem de Demirtaş'ı temsil eden avukatları dinledi.
Mahkeme ayrıca davaya müdahil olarak katılan Avrupa İnsan Hakları Komiserliği gibi kurumların görüşünü de üçüncü taraf olarak alacak. Yargıçların kararını daha ileri bir tarihte açıklaması bekleniyor.
Demirtaş'ın avukatları konuştu
Duruşmada Demirtaş'ın avukatları şu savunmaları yaptı:
"Bu dava yalnızca Demirtaş'ın özgürlüğünden yoksun bırakılmasından ibaret değildir. Aynı zamanda Türkiye'de muhalefeti susturmak ve cezalandırmak için yargının kullanılmasının AİHM tarafından nasıl tespit edileceği ve yanıtlanacağı davasıdır.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Demirtaş’ın kriminalize edilmesi çağrısıyla yaptığı konuşmalarla Demirtaş’ın tutuklanmasına yol açan iddianamelerin hızla artması arasındaki zamansal bağlantı açıktır.
“2 Eylül 2019 tarihinde duruşmayı gören mahkeme Demirtaş'ın tahliyesine karar vermiştir. Şüphesiz, hukuksuz olarak tutuklanmış olan herhangi bir kimsenin tahliyesine karar verilmesi elbette olumlu bir karardır.
“Bununla birlikte, bu noktada hiçbir tarafsız gözlemci, bu kararın neden AİHM Büyük Daire duruşmasından sadece 16 gün önce verildiğini açıklayamamaktadır.
Erdoğan'ın söylemlerinin davaya etkisi
"Erdoğan’ın 28 Temmuz 2015 tarihindeki konuşmasının hemen ardından Demirtaş hakkında altı soruşturma başlatılmıştır. Burada dikkati çekici nokta, Demirtaş'ın konuşmaları ile soruşturma tarihleri arasındaki büyük tutarsızlıktır.
* Büyütmek için tıklayın
"2 Ocak 2016 tarihli konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan bir talepte bulunmuştur. Bu talep üzerine, üç aydan kısa bir süre içinde Demirtaş hakkında 10 farklı şehirde fezlekeler hazırlanmıştır.
* Büyütmek için tıklayın
Kaftancıoğlu hatırlatması
“Demirtaş’ın davası Türkiye'deki muhalefet üyelerinin ve insan hakları savunucularının haklarının sınırlandırılmasının bir parçasıdır. Cumhurbaşkanı, tüm kesimlerden siyasi muhalefeti hedef almaya, yargı ise bu çağrılara yanıt vermeye devam etmektedir.
“Muhalifleri terörle suçlamak geçer akçe haline gelmiştir. Demirtaş’ın yaşadıkları, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da başına gelmiştir. CHP'nin İstanbul seçimlerini kazanmasından sonra, 'terör propagandası' suçlamasıyla cezalandırılmıştır.
TIKLAYIN - Canan Kaftancıoğlu'na 9 Yıl 8 Ay Hapis Cezası
“Yarın tahliye edilse bile, Demirtaş aleyhindeki devam eden siyasi davaların ve soruşturmaların hacmi, kendisini sürekli tutuklanma riski altında yaşamaya mahkûm etmektedir.”
Başak Demirtaş ve Sezai Temelli duruşmayı izledi
Fransa'nın Strasbourg kentinde görülen duruşmayı Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ile HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli de takip etti.
Demirtaş'ı; avukatlar Prof. Dr. Başak Çalı, Dr. Kerem Altıparmak, Mahsuni Karaman, Benan Molu, Ramazan Demir ve Aygül Demirtaş temsil etti.
Dava süreciDemirtaş 4 Kasım 2016’da gözaltına alındı ve aynı gün tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevine gönderildi. Halen bu hapishanede tutuluyor. Hakkındaki soruşturma dosyaları, biri hariç tek davada birleştirildi. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava halen sürüyor. Bu davada tahliyesi için yerel mahkemelere yapılan başvurular reddedilince avukatları Anayasa Mahkemesine başvurdu. AYM’ye 29 Mayıs 2018’de yapılan başvuruda Demirtaş’ın başvurusunun öncelikle görüşülmesi talep edildi. Ancak Anayasa Mahkemesi başvuruya yanıt vermedi. Bunun üzerine dosya 26 Haziran 2018’de AİHM’e taşındı. AİHM başvurusundan hemen sonra, Demirtaş’ın yargılandığı ikinci davada karar çıktı. 7 Eylül 2018’de Demirtaş, eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile birlikte “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada 4 yıl 8 ay hapse mahkum edildi. Bundan bir ay sonra da, 25 Ekim 2018’de, mahkumiyet kararı incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine [istinaf] ulaştı. 17 Kasım 2018’de de AİHM, Demirtaş’ın başvurusunun sonucunu 20 Kasım’da açıklayacağını duyurdu. İstinaf mahkemesi ise Demirtaş’ın mahkumiyet kararını hızla ele aldı, 19 Kasım’da görüşmeye başladı. AİHM 20 Kasım 2018’deki kararıyla, Demirtaş’ın “siyasi saikle hapsedildiğini” ifade ederek tahliye edilmesine hükmetti. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye başvurusunu 30 Kasım 2018’de reddetti, “Tutukluluk ölçülü” kararını verdi. 4 Aralık 2018’de de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, mahkumiyet kararını onayarak cezayı kesinleştirdi. Demirtaş bu kararla hapishanede hükümlü olarak bulunuyor. Demirtaş’ın avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Daire kararında, davada incelenmeyen, kabul edilemez bulunan ve ihlal bulunmayan hakların, AİHM Büyük Daire’ce yeniden incelenmesi talebiyle 19 Şubat 2019’da başvuru yaptı. Dosyayı hükümet de temyiz etti. Hükümet de dilekçesinde, AİHM’in verdiği ihlal kararlarının yeniden değerlendirilmesini talep etti. Böylelikle dosya AİHM Büyük Daire’ye taşındı. AİHM Büyük Daire, dosyayı 18 Eylül 2019’daki duruşmada görüşeceğini açıkladı. Ardından Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasının 2 Eylül’deki duruşmasında Demirtaş hakkında tahliye kararı verildi. Savcılığın tahliyeye itirazı ise mahkemece reddedildi ve avukatları, Demirtaş’ın hapiste kaldığı sürenin diğer davadan aldığı mahkumiyete sayılması (mahsupluk) ve denetimli serbestlikle salıverilmesi için başvuru yaptı. Başvuruda, Demirtaş’ın tutuklu kaldığı 35 aylık sürenin, kesinleşen cezası 4 yıl 8 aylık cezasına mahsup edilmesi ve ardından cezanın kalanı için denetimli serbestlik uygulanması talep edildi. Bu başvuruya halen yanıt verilmedi. |
(TP)