Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
"Çocuk dostu şehirler" için çalışan Şehir Dedektifi oluşumu, 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün, toplu ulaşım araçlarını kullanamayacak olmalarıyla ilgili olarak bir açıklama yayınladı.
Şehir Dedektifi'nin açıklaması şöyle:
"İstanbul'da, İl Hıfzısıhha Kurulu kararıyla, 15 Ocak'tan itibaren 65 yaş üstü ve 20 yaş altındakilerin toplu ulaşım kullanması yasaklandı. Bu kentte yaşayan büyük bir nüfusun hareketliliğini engelleyen bir karar.
"İhtiyacımız olan neye göre belirlendiği açıklanamayan yaş/kullanım sınırlaması değil, sağlıklı, erişilebilir, farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarına odaklanan bir toplu ulaşım sistemi için yapısal dönüşüm.
"Toplu ulaşım sağlık ve eğitim gibi temel haklara erişimi sağlayan çok önemli bir hizmet. Bu yaş sınırlamasına dahil olan bireylerin, aynı ücretlendirme ile haklarına nasıl ulaşacağına dair bir alternatif geliştirmeden böyle bir karar alınması ciddi bir hak ihlalidir.
"Kentiçi ulaşım pandemiden önce de yapısal sorunları olan, yeni bir anlayışla yeniden planlanması gereken bir alandı. Pandemi süresince bu dönüşümü gerçekleştirmek yerine yasaklarla sorunları çoğaltıyor ve yeni hak ihlalleri yaratıyoruz."
Toplu ulaşımda kullanılan İstanbulkart'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda şöyle denilmişti:
"İstanbul Valiliği Hıfzıssıhha kararına göre Covid-19 önlemleri kapsamında 15 Ocak 2021'den itibaren 65 yaş üstü ve 20 yaş altı tüm vatandaşlarımızın toplu taşıma kullanımı engellenmiştir."
Şehir Dedektifi hakkında
Çocuğun sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkını odak alan; çocukların şehirle, şehirlerin çocuklarla kurduğu iletişimi gözleyen, belgeleyen ve oyunlar üreten bir sivil inisiyatifi.
Çocuğun mekandaki varlığını oyun, etkinlik ve tasarım araçlarıyla gündem etmek, yaşanabilir şehirler kurgusunda çocuk katılımını sağlamak ve mekânın çocuk hafızasının iyileştirici yönlerini ortaya koymak amacıyla Mayıs 2019'da yolculuğuna başladı.
Amaçları:
- Çocukların mekanla kurduğu ilişkiyi anlamak ve derinleştirmek,
- Çocukların şehir deneyimini bilimsel araçlarla verileştirmek ve ilgili kurumlara sunabilmek,
- Uluslararası düzeyde belirlenmiş ve koruma altına alınmış temel çocuk haklarının sahada takibini yapmak ve bu hakları sahaya adapte edebilmek,
- Çocukların şehirleri sağlıklı ve güvenli bir şekilde deneyimleyebilecekleri tasarım, yayın ve oyun araçlarını üretmek,
- Mekânı müdahil olunabilir, kolektif bir alan olarak algılamalarını ve kendilerini mekan üzerine karar alabilen bireyler olarak görebilmelerini sağlamak.
(AÖ)