Fotoğraflar: Evrim Kepenek/bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
3 Haziran 1994 günü sabah 4.30'da, Kürt iş insanları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay İstanbul Yeşilköy'de bulunan Çınar Otel'den çıktılar.
Kendilerini polis olarak tanıtan kurşun geçirmez yelekli ve silahlı 7-8 kişi onları otelin duvarına yaslayarak aradı, "İfadelerinizi alıp bırakacağız" diyerek zorla otomobile bindirdi.
Olaydan hemen sonra ailelerin haberi oldu. Aileler, Bakırköy Cumhuriyet Savcısı ve Yeşilköy Polis Karakolu ile irtibata geçerek yakınlarının kendilerini polis memurları olarak tanıtan kişilerce kaçırıldıkları hususunda şikâyette bulundular.
İstanbul Valisi ve Başbakanlıkla görüştüler. Ancak Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay'ın gözaltına alındıkları reddedildi.
Köylüler, ertesi gün, 4 Haziran 1994'te akşam 20.15 civarında kaçırıldıkları yerden 270 km uzakta Bolu/Yığılca'da ateşli silahla infaz edilmiş bedenlerini buldu.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 740. haftasında Buldan, Yıldırım ve Karay'ın gözaltına alınmalarının 25. yılında aileleri ile birlikte İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nin bulunduğu Çukurluçeşme Sokak'taydı.
İçişleri Bakanlığı'nın "yasaklaması" nedeniyle 40 haftadır Galatasaray Lisesi önünde açıklama yapamayan kayıp yakınları, bu haftaki eylemlerinde de ellerinde karanfiller ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.
Açıklamaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi Eş Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli katıldı.
Kayıp yakını Besna Tosun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Yargı Reformu Stratejik Belgesi'ne dair konuştu.
TIKLAYIN - 2 Perspektif, 9 Maddede "Yargı Reformu Stratejisi"
"Önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, adil yargılanma hakkının temini ve ifade özgürlüğünün geliştirilmesi ve daha ileriye taşınması gibi birçok konuda önemli yenilikler getiriyoruz' diyerek Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni açıkladı. Özgürlükleri kısıtlayan tüm uygulamalara karşı devletin bütün kurumlarının duyarlı olmasını sağlayacaklarını vurguladı.
"Belgenin giriş kısmında da adalet sistemindeki reform ihtiyacının temel olarak toplumsal taleplere dayandığı yazıldı.
"Hukuksuzuğun içinde yaşatılıyoruz"
"Biz, Cumhurbaşkanı'nın çizdiği 'Pembe Türkiye Tablosu'unda yaşamıyoruz. Kaybedilen sevdiklerimizin akıbetini öğrenemediğimiz bir belirsizliğin içinde yaşıyoruz. Hakikate ve adalete erişemediğimiz, taleplerimizi kamuoyuna aktaramadığımız bir hukuksuzluğun içinde yaşatılıyoruz. Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz:
"Toplum olarak ihtiyacımız birbirinin tekrarı olan ve yalnızca sözde kalan yargı paketleri değil; gerçek adaletin, gerçek demokrasinin, gerçek insan haklarının hayata geçirildiği uygulamalardır.
"Sizi hakikat adına, adalet adına, vicdan adına bizim anayasal taleplerimize ve toplumun demokratik taleplerine dayanan uygulamaları derhal başlatmaya çağırıyoruz.
"Polisinizi çekmeden reformdan söz etmeyin"
Tosun son olarak şöyle konuştu: "İlk adımı atın; Polisinizi, copunuzu, kalkanınızı, TOMA'nızı üzerimizden çekin. Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray'daki işgale son verin. Bunları yapmayacaksanız bize haktan hukuktan adaletten, reformdan hiç bahsetmeyin."
"25 yıldır değişen bir şey yok"
Tosun'un ardından HDP Eş Genel Başkanı ve işkence edilerek öldürülen iş insanı Savaş Buldan'ın eşi Pervin Buldan konuştu. 25 yıldır adalet aradıklarını söyleyen Buldan şöyle seslendi:
"25 yıllık dönemde başvurmadığımız, çalmadığımız hiçbir kapı kalmadı. Karşımıza sadece kalın duvarlar, sessiz, sağır, dilsiz, olayı görmeyen duymayan ve araştırılmasını istemeyen bir sistem çıktı. 25 yıldır katillerin yargılanması için elimizden gelen her şeyi yaptık."
"Failler korundu"
Buldan, Meclis'te faili meçhullerin araştırılması ve katillerin isimlerini söylemelerine rağmen bir gelişme olmadığını vurguladı:
"Sistematik kaybetme ve katletme politikası bugüne kadar sürüyor. Faillerin kim olduğunu aslında çok iyi biliyoruz. Bu cinayetlerin devlet eliyle işlendiğini biliyoruz. Çünkü cinayetleri işleyenler hiç gizlemediler kendilerini, bazı komisyonlarda anlattılar. Ancak devlet ve hükümet bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmadı. Sistem, failleri koruma anlayışıyla yürütüldü."
"Sorumlular yargılanmadığı sürece reformdan bir şey beklemiyoruz"
Buldan son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı yargı Reformu Stratejisi'ne değindi ve şunları söyledi:
"Yargı reformunda faili meçhuller yoksa, sorumluların yargılanması gibi bir şey yoksa, bu yargı reformundan bir şey beklemiyoruz. Mutlaka reformda bu konular yer almalı, toplum rahatlatılmalıdır. Biliyoruz ki, babası öldürüldüğü gün yeni doğan Helin'in, 40 günlük olan Zelal'in ahı yerde kalmayacak."
"Tarih boyunca katil olarak anılacaklar"
Eylemde, 25 yıl önce Buldan'la birlikte öldürülen Adnan Yıldırım'ın kızı Leyla Yıldırım da konuştu:
"Biz hakkımız olan adaleti istiyoruz. Unutmasınlar ki, rahat yataklarında ölebilirler ama tarihleri boyunca katil olarak anılacaklar."
Son olarak Buldan ve Yıldırım'la birlikte cenazesine ulaşılan Hacı Karay'ın oğlu Enes Karay konuştu. Karay da adalet istediğini vurguladı. (EMK/AÖ)