Fotoğraf: MA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İpek Er'e "cinsel saldırıda" bulunan ve intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa O. hakkında "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan dava görülmeye devam etti.
Siirt 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün (16 Eylül) görülen davanın dördüncü duruşmasına İpek Er'in ailesi ve avukatlarının yanı sıra Siirt Barosu, Diyarbakır Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran katıldı.
MA'nın haberine göre, adliye çevresinde ve adliye içinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, duruşmayı izlemek için gelen gazeteciler adliyeye alınmadı.
Tanıklardan çelişkili ifadeler
Duruşmada ilk olarak dinlenen tanık Suad Ilık, herhangi bir bilgisinin olmadığını söyledi.
İkinci tanık ve Musa O.'nun ev arkadaşı olan Ali Şahin'de verdiği ifadelerde avukatların sorduğu sorularla çelişkili konuştuğu anlaşılması üzerine "susma hakkımı kullanıyorum" dedi. Avukatlar bu durumda tanığın susma hakkını kullanamayacağını kaydetti. Avukatların İpek Er'in mektubunda Şahin'in de isminin geçtiğini sorması üzerine, Şahin, İpek'i görmediğini bilmediğini belirterek, aileyi suçladı.
Orhan'ın avukatı Erkan Akkuş'un, sürekli tanığa müdahale etmesi avukatlar tarafından tepkiyle karşılandı. Sanık avukatı Akkuş, ısrarla aileyi suçlayıp, manipülasyonla karşı karşıya olduklarını ve haksız ithamlara maruz kaldıklarını ileri sürdü.
Savcı tutuklama talep etti
Tanık ifadelerinin ardından savcı Musa O.'nun 5237 sayılı TCK'nın 102/1 maddesi gereğince "cinsel saldırı" suçuyla cezalandırılmasını istedi.
Savcı, sanık Musa O.'nun, mağdur İpek Er'e yönelik birden fazla eylemi aynı kasıtla ve aynı zaman dilimi içinde işlemiş olduğundan, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına; işlemiş olduğu kasti suç nedeniyle TCK'nın 53 / 1-2 -3 maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, üzerine atılı suçu vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresi nedeniyle sanığın kaçacağı ve delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetildiğinde hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesini talep etti.
İpek'in annesi: Hak ettiği cezayı alsın
İpek'in babası Fuat Er, Musa O.'nun görevini kötüye kullandığını, İpek'in aldığı bavulunun ve elbiselerinin akıbetinin hala bilinmediğini söyledi. Er, mütalaaya katılarak Orhan'ın tutuklanmasını talep etti.
İpek'in annesi Hakime Kılınç ise, "İpek'i bir gün bir an bile olsa unutamadım. Sanığın hak ettiği cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.
Musa O. beraatini istedi
Sanık Musa O. ise, masum olduğunu, İpek Er için üzgün olduğunu belirterek, beraatını istedi.
Mektubun İpek Er tarafından yazılıp yazılmadığının net olmadığını iddia eden sanık avukatları, Musa O.'nun kendini ifade edemeyen bir çocuk olduğunu, konuşmaktan çekindiğini öne sürdüler.
Sanık avukatlarının savunma yaparken "beraat alacaklarını bildiklerini" söylemesi ise dikkat çekti.
Heyet tüm talepleri reddetti
Mahkeme heyeti verdiği uzun bir aranın ardından facebook yazışmalarının akıbetinin sorulmasını, Er'in avukatlarının talep ettiği bazı tanıkların dinlenmesinin reddine, Batman ve Diyarbakır Çocuk Hakları Merkezi'nin katılma talebinin reddine, sanığın tutuklanma talebinin reddine, tanık Ali Şahin'e ilişkin suç duyurusu talebinin reddine ve sanığın SEGBİS ile dinlenmemesi talebinin reddine karar verdi.
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 3 Aralık'a erteledi.
Ne olmuştu?
Batman'ın Beşiri ilçesinde yaşayan İpek Er, 7 Temmuz'da Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, uzman çavuş olarak görev yapan M.O.'nun kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla şikâyetçi oldu ve detaylı bir ifade verdi. 16 Temmuz 2020'de bir mektup bırakarak intihar girişiminde bulundu.
Ağır yaralı olarak Batman Bölge Hastanesi'ne kaldırıldı. İpek, 34 gün tedavi altında olduğu hastanede, 18 Ağustos'ta hayatını kaybetti.
Savcılık soruşturması kapsamında M.O. 16 Temmuz'da gözaltına alınmış ifadesinin ardından tutuklamaya sevk edilmiş ancak adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmıştı.
Başsavcılık bu karara itiraz etti; ancak itiraz kabul edilmedi. Bu süreçte 27 Temmuz'da iddianame hazırlandı. İddianame eksiklik nedeniyle iade edilince başsavcılık bu karara itiraz etti; itiraz kabul edilince savcılık iddianameyle birlikte tekrar tutuklama talep etti.
Sosyal medyanın da baskısıyla ilgili ağır ceza mahkemesince inceleme tamamlandı, mahkeme iddianameyi ve tutuklama talebini kabul etti. M.O. hakkında yakalamaya yönelik tutuklama kararı çıktı. M.O. sosyal medya tepkileri sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.
M.O.'nun avukatları tutuklama kararına itiraz etti, Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi itiraz kararını yerinde buldu ve 25 Ağustos 2020 Salı gecesi M.O. cezaevinden tahliye edildi.
Nitelikli cinsel saldırı suçundan hakkında kovuşturma yürütülen M.O., İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 31.08.2020 tarihli 'devlet memurluğundan çıkarma' cezası verilmesi kararıyla Jandarma Genel Komutanlığından ihraç edilmiş, Siirt Valiliği'nin 16 Temmuz 2020 tarihli oluru ile açığa alınarak görevinden uzaklaştırılmıştı.(KÖ)