*Şeyh Temim ve Erdoğan sık sık diplomatik temasta bulunuyor. *Fotoğraf: AA, Katar bayrağı gösteli: Pixabay..
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin görüşmesi sonrası iki ülke arasında imzalanan 10 anlaşma arasında aile ve kadın alanlarında işbirliği, Borsa İstanbul'un bir kısmının satılması gibi maddeler de var..
Gelişmeleri doktorasını siyaset bilimi üzerine Northwestern Üniversitesi'nde yapan Dr. Birol Başkan'a sorduk.
Başkan, Albayrak'ın istifası sonrası Türkiye'nin ekonomiye bakışını da değerlendirdi.
"İlişkiler Mısır darbesi sonrası özelleşti"
En zengin ülke
|
Gerisini Başkan anlatsın:
Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler Arap Baharı ile güçlendi, Mısır'daki darbeden sonra ise özel bir ilişki haline geldi.
Öyle ki, iki ülkenin Ortadoğu'da yeni bir eksen oluşturduğunu söyleyebiliriz.
Katar'ın Türkiye'de yaptığı yatırımlar da Mısır'daki darbeden, yani 2013 yılından itibaren hızla artmaya başladı. Bunu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın verilerinden de takip etmek mümkündür.
Katar'ın 2011 yılında Türkiye yaptığı doğrudan yabancı yatırımların tutarı sadece 50 milyon dolarken, yıllar boyunca dalgalansa da, 2019 yılında 570 milyon doları buldu.
Dolayısıyla son yapılan anlaşmaları bu sürecin bir parçası olarak görmek gerekiyor. Katar daha önce de Türkiye'de şirket alımları yaptı: Finansbank, Digitürk, ilk aklıma gelenler.
- NOT: Anlaşma, Katar'ın Borsa İstanbul'a 200 milyon dolarlık yatırımıyla sonuçlandı. Borsa İstanbul'un yüzde 10'u satıldı. Kasasında 16 milyar lira nakit bulunan Borsa İstanbul'a 2 milyon dolar (15,6 milyar lira) değer biçildi.
Lirada yaşanan düşüşün payı
Katar'la yapılan anlaşmaların Türkiye'nin mesela 2011'e kıyasla doğrudan yabancı yatırımlara daha çok ihtiyacı olduğu bir dönemde yapıldığını eklemeliyim.
Düşünün ki, 2011 yılında Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırımların tutarı 16.1 milyar dolar iken, 2019 yılında bu tutar 5.8 milyar dolara düştü.
Diğer bir deyişle Katar'ın doğrudan yabancı yatırımlardaki payı neredeyse yüzde 0'dan yüzde 10'a yükseldi.
Bu elbette Katar'ın, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından neredeyse işgal edileceği bir kriz anında son derece güçlü bir şekilde yanına duran dost bir ülkeye destek olma arzusu olarak da yorumlanabilir.
Ancak son yıllarda Türk lirasının değerinde yaşanan düşüşle, Türkiye'nin uzun vadeli yatırımlar açısından cazip bir ülke haline geldiğini not etmek gerekir.
Türkiye neden bu kadar az yatırımcı çekiyor?
Bu her uzun vadeli yatırımcı için bir alım fırsatıdır.
Öyleyse esas soru Katar'ın neden Türkiye'de yatırım yaptığı değil, neden dünyada dolar ve Euro'nun bu kadar bol olduğu bir dönemde Türkiye'nin bu kadar az yatırımcı çekebildiği ve elbette Katar'ın adının öne çıktığıdır.
Yoksa 2019 yılında Türkiye'ye en çok doğrudan yatırım yapan ülke Katar değildir, Hollanda'dır. İngiltere de, hakeza aynı yıl Katar'dan daha fazla Türkiye'de yatırım yapmıştır.
Berat Albayrak'ın istifası ne etki yaratır?
"Neo-liberal ekonomi etkin uygulanmıyor"
Başkan, Berat Albayrak'ın istifasının Türkiye ekonomisine olumlu yansıyacağı yönündeki analizlerle ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı:
Doğrusu ben de kendimi ortodoks ve heteredoks akımlardan bazı isimlerin yazdıklarını okuyarak bilgilendiriyorum. Anlayabildiğim kadarıyla son 18, hatta 40 yıldır takip edilen ekonomik politikalarla mevcut durumdan çıkılabilmesi zor gözüküyor.
Yaşanan krizin sebebini neo-liberal ekonomik politikaların etkin bir şekilde uygulanmaması olarak teşhis etmemek gerekir.
"Farklı bir iktisadi yaklaşım gerekiyor"
Artık daha farklı bir iktisadi yaklaşımın gerekliliğine inanıyorum.
Ancak o yeni iktisadi yaklaşımın tam olarak içeriği ne olmalı? Bence iktisat veya finans disiplinleri bu soruya kendi dar sınırları içerisinden yaklaşmamalı.
Siyaset Bilimi ve sosyoloji gibi disiplinlerle ortak çalışmalar yürüterek veya bu disiplinlerin konuya ilişkin bulgularını da hesaba katarak yaklaşmalı.
İmzalanan 10 anlaşmanın içeriği
|
(PT)