Kamuoyunda “Galataport” olarak bilinen Salı Pazarı Kurvaziyer Limanı Projesi, Karaköy Rıhtımı’ndan Mimar Sinan Üniversitesi Fındıklı Kampüsü’ne kadar uzanan 1.2 kilometrelik sahil şeridini, 400 bin metrekarelik alanı kapsıyor.
Bu bölge yani Karaköy-Tophane-Salıpazarı çevresi 7 Temmuz 1993 tarihinde, İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından Kentsel SİT alanı olarak tanımlanmıştı. Ancak bölge 15 Aralık 1994'te Bakanlar Kurulu tarafından Turizm Merkezi ilan edildi.
Projeyle bu alandaki tüm binaların turistik ve ticari amaçlarla onarılması ya da yıkılarak yeni binalara (yeni bir kruvaziyer terminali, bekleme alanları, biletleme kontuarları, devlet otoriteleri için kullanım alanları, duty free dükkanları, teknik alanlar, otel, restoran vb.) yer açılması amaçlanıyor.
Nargilecilere tahliye davası
Tophane’de Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa Camisi ile tarihi çeşme arasında bulunan nargile kafelerini işleten kiracılara tahliye davası açıldı.
Proje kapsamında bölgede bulunan 20 nargile kafenin tamamı 2015’te kapatıldı. Nargilecilerin bulunduğu yere geçici olarak Gümrük Muhafaza ve Şube Emniyeti taşındı. Bu iki kurumun daha sonra Salıpazarı’na taşınacağı söyleniyor.
Yıkılmayacak denilen bina yıkıldı
Şubat 2017’de İstanbul’un ve Türkiye’nin ilk modern deniz yolcusu uğurlama ve karşılama salonu olma özelliğini taşıyan Karaköy Yolcu Salonu proje kapsamında yıkıldı.
* Yıkılmadan önce Karaköy Yolcu Salonu (Fotoğraf - Doğan Haber Ajansı)
Mart 2017’de ise yıkılmayacağı söylenen ve birinci derecede tarihi bina olan Paket Postanesi yıkıldı. İstanbul Modern’in buraya taşınacağı söyleniyordu.
* Yıkılmadan önce Paket Postanesi (Fotoğraf - Doğan Haber Ajansı)
Yıkılan tarihi binalar hakkındaKaraköy Yolcu Salonu 1940’larda inşa edilmiş erken Cumhuriyet döneminin özgün yapılarından biriydi. Türkiye’nin ilk modern deniz yolcusu uğurlama ve karşılama salonu olma özelliğini taşıyordu. Mimarı Rebii Gorbon’du. Gibbon’un projesi 1935’te açılan İstanbul Limanı Yolcu Salonu Proje Müsabakası’nın birinci seçilmişti. Paket Postanesi 1892’de başlayan Galata Rıhtım inşaatı sürecinde, 1907-1911 yılları arasında Gümrük binası olarak inşa edilmişti. Daha sonra sadece paket kabul eden ve gümrük işlemi yapan bir işlev kazandı. Boğaz ile Kemankeş Caddesi arasında ince, uzun bir yapı şeklinde uzanan bir binaydı. Erken dönem betonarme bina örneklerinden olan binanın özel bir kubbesi bulunuyordu. Kubbe yapıldığı dönemin oldukça ileri yapım teknikleri kullanılarak inşa edilmişti. Kubbenin üst örtüsünde ahşap kaplama üzerine doğal bir taş olan arduvaz kullanılmıştı. |
2002’de başladı, hukuksuzluklarla sürdü
Proje kamuoyuna ilk olarak Mart 2002’de duyuruldu.
Özelleştirme İdaresi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Müdürlüğü Karaköy-Tophane-Salıpazarı'nı kapsayan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan hazırladı ve 27 Temmuz 2004'te Koruma Kurulu'na başvurdu. Koruma Kurulu bu planı 20 Ağustos 2004'te reddetti.
Galaport sürecindeki ilk hukuksuzluk bu noktada yaşandı. Koruma Kurulu kararı yok sayılarak plan 14 Şubat 2005'te Beyoğlu Belediyesi'nde askıya çıkarıldı.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Koruma Kararı'nın çiğnendiğini belirterek yürütmenin durdurulması için 2 Haziran 2005'te dava açtı. Daha dava inceleme sürecindeyken proje 24 Ağustos 2005'te ihaleye açıldı. TMMOB ihalenin iptali ve ihale sürecinin durdurulması için de dava açtı.
İlk ihale Eylül 2005’te Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) tarafından yapıldı. İhaleyi Sami Ofer’in ortağı olduğu Royal Caribbean Cruises önderliğindeki konsorsiyum 3 milyar 538 milyon avroluk teklifiyle kazandı.
İstanbul Şehir Plancıları Odası projesi inşa edilmesine imkan verecek imar değişikliğinin iptali için dava açtı. Danıştay 6. Dairesi bu imar değişikliğini onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararının yürürlüğünü oybirliğiyle durdurdu.
Daire ayrıca özelleştirme bölgesindeki imar planı değişikliğini yapma yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda değil, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nda (ÖİB) olduğuna kanaat getirdi.
ÖİB’nin mevzuat gereği dosyayı gönderdiği TDİ ihale komisyonu, ihalenin iptal edildiğini duyurdu. Böylece ÖİB tekrardan imar planları hazırlamak için çalışmalara başladı.
2008’de yürütmeyi durdurma
Mart 2008’de “1/100.000 ölçekli İstanbul il Çevre Düzeni Planı” hakkında İstanbul 2. idare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu karar, Galataport’un yapılamayacağı anlamına geliyordu.
Aralık 2010’da Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikle yeni bir ihalenin önündeki bütün imar ve hukuk sorunları aşıldı.
İkinci ihale 2013’te
İkinci ihale Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirildi. 16 Mayıs 2013’de yapılan ihaleyi Doğuş Holding ve Bilgili Holding ortaklığı 702 milyon dolarlık teklif ile kazandı.
Projenin inşaatı Şubat 2015’te başladı. 16 Şubat 2017’de Karaköy Yolcu Salonu, 1 Mart 2017’de tarihi Paket Postanesi'nin denize bakan ön cephe duvarı ile kısa yan duvarları ayakta bırakılarak, kalan kısmı yıkıldı.
Yargı kararlarına rağmen projeye devam edildi
Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu, Beyoğlu Belediyesi’nin hazırladığı ve Galataport Projesi’nin de içinde olduğu imar planlarının iptali için Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Beyoğlu Belediyesi hakkında dava açtı.
İlk olarak Mart 2008’de Galataport’un da dahil olduğu 1/100.000 ölçekli İstanbul il Çevre Düzeni Planı hakkında İstanbul 2. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi.
Aralık 2010’da Kıyı Kanunu’nda yapılan değişiklikle kıyılarda yapılan dolgu alanlarında inşa edilecek yapıların otoparktan, alışveriş merkezine kadar her şeyi kapsayabilmesinin önü açıldı.
Daha sonra İstanbul Şehir Plancıları Odası tarafından mahkemeye getirilen proje için Danıştay 6. Dairesi 23 Eylül 2013 tarihli kararında yürütmenin durdurulmasına gerek görmemişti. Ancak 14 Ekim 2014’te Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na yapılan itiraz sonucu Kurul, işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
Savcı ve bilirkişi raporlarına rağmen projeye devam edildi.
Erdoğan ne demişti?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun yürütmeyi durdurma kararını eleştirirken şu sözleri söylemişti:
“Galataport'un ihalesini yaptık. Kazanan belli. İki yıl geçti, yargı karar veriyor, yürütmeyi durdurma. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ben ülkemde bu yargıya nasıl güveneceğim, nasıl inanacağım. Bu vatanperverlik midir? Bunu konuşmak zorundayız. Böyle sürdüğü zaman biz ülkemizi ayağa kaldıramayız, uçuramayız. Böyle bir projeyi ne kadar rahat engelleyebiliyorsun." (TP)
* Fotoğraflar: Tansu pişkin - bianet
Yarın: Kabataş Martı Projesi
6 İHANET PROJESİ YAZI DİZİSİ
1- İstanbul'a İhanet Eden 6 Proje
2- 3. Köprünün Sekiz Yıllık Hikayesi
3- Başar Toros: 3. Köprü İçin Dökülen Betonu Kaldırırsak Orman Kendini Yeniler
4- 3. Havalimanının Sekiz Yıllık Hikayesi
5- Cerit: İstanbul’un Kuzeyine Havalimanı Bahaneli Ticari Alan Yapılıyor
6- 3. Havalimanı Çevresinde Denizde Ağlara Balık Değil Moloz Takılıyor
7- Galataport Projesinin 15 Yıllık Tarihi
8- Gümüş: Şehir Kapitalizmle Değil Kapitalizm Dışı Mekanizmalarla Gelişir
9- Kabataş Martı Projesinin 12 Yıllık Hikayesi
10- Baysal-Uzunçarşılı: Hedef Muhafazakar Kentler İnşa Ederek Yeni Bir İstanbul Yaratmak
11- Tarlabaşı'ndaki Kentsel Dönüşümün 12 Yıllık Hikayesi
12- Suntekin: Tarlabaşı’ndaki İnsanlar Sadece Birbirleriyle Dayanışarak Var Olabiliyorlar
13- Göğü ve Yargıyı Delen Gökdelen Projeleri
14- Kahraman: İstanbul Planlama Disiplininden Nasibini Almamış Bir Şehir