Haberin İngilizcesi için tıklayın
Antalya Kent İzleme Platformu, 2021'de "kent hakkı ihlalleri"nin derinleşerek sürdüğünü belirledi.
Platform sözcüsü Avukat Mustafa Şahin'in açıkladığı rapora göre "Kamu otoritelerinin karar ve uygulamaları, toplumun temel ihtiyaçları ve sıkıntılarını gidermiyor" ve "statükonun sürdürülmesinden öte bir sonuç doğurmuyor".
Platform'un, kentin zenginlik kaynaklarının kullanımında ve kaynaklardan yararlanmada "eşitsizlikler, adaletsizlikler ve hak ihlallerinin derinleşerek" sürdüğü sonucuna vardığı 2021 ihlalleri değerlendirmesinde öne çıkan tespitler şöyle sıralandı:
- İklim krizinin yol açtığı doğa olayları nedeniyle canlı ve cansız, maddi ve manevi değerlerin zarar görmesi:
Manavgat'ta başlayan ve diğer ilçelerde devam eden orman yangınları; Avlan, Kartal, İkiz Göller, Çayboğazı, Uçarsu, Kırkgöz gibi göller, akarsular, göletler ve su kaynaklarının kuruması ve seviyesinin düşmesi; taşkınlar, fırtına, aşırı yağışlarla kamusal alanların, Boğaçayı, Konyaaltı sahili ve diğer kıyı düzenlemelerinin, park, bahçeler, kent peyzaj ve mobilyaları ile yerleşim alanları ve seraların zarar görmesi.
- COVİD 19 salgınının alınmasını gerektirdiği toplumsal kısıtlama ve önlemlerin ekonomik gerekçelerle asgari düzeye indirilmesi.
- Hayat pahalılığı, işsizlik ve güvencesizliğin her sektörde süre giden olumsuz etkileri.
- Kamusal alanlara ve yeşil alanlara müdahaleler, çevre kirlenmesi ve kimyasal kullanımının toprak, su ve hava kalitesine yönelik artan olumsuz ve zararlı etkileri.
- Yerel yönetim yetkilerini kısıtlayıcı merkezi yönetim düzenleme ve müdahaleleri.
- Planlama ilkelerine, ekolojik yapıya ve kamusal çıkarlara aykırı olarak merkezi ve yerel yönetimlerin giriştikleri orman ve kıyı düzenlemeleri, antik kent, liman, madencilik, HES uygulamalarıyla kamusal alanların, kamusal zenginlik kaynaklarının sermayeye transferi
- Vahşet boyutlarına ulaşan cinsiyetçi saldırganlıklar, kadın cinayetleri, düşünce farklılıkları ve yaşam biçimlerine yönelik tahammülsüzlükler.
- Ulaşım, barınma, eğitim, sağlık gibi kamusal hizmetler ve temel ihtiyaç maddelerinin kullanımında toplumsal çıkarlar ile ortalama gelir düzeyleri yerine piyasayı esas alarak süregiden zamlar.
- Kent sakinlerinin, sivil dinamiklerin yerel yönetimlerde söz sahibi olma ve kent yönetimine katılımlarının göstermelik kalışı.
- Kültürel varlıkların, doğal güzelliklerin, ekolojik yapının, korunacak kamusal değerlerimiz olarak değil, kar aracı olarak görülmelerini teşvik eden politikalar.
Platform, 2022 için "merkezi ve yerel yönetim yetkililerinin, yaşam alanlarımıza yönelik düzenlenme ve uygulamalarında ortaya çıkan temel sorunlara karşı kent sakinlerinin kent yaşamına müdahil olmalarını, ortak çıkarlarımız için takip etmeleri, talepte bulunmaları, eleştirmeleri bu amaçla Kamusal Çıkarları Esas Alan, Kamusal Yetkilerini Kötüye Kullanmayan, Kamusal Kaynakları Menfaat Çevrelerinin Zenginleşme Aracı Olarak Görmeyen; Açık, Katılımcı, Demokratik ve Eşitlikçi bir kent yaşamı mücadelesinin tarafı olmaları" çağrısında bulundu. (AEK)