* Fotoğraflar: Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEP) / Twitter
Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde, Lübnanlı şirket Meyra Madencilik tarafından yapılmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve atık barajı projesine karşı köylülerin itirazına rağmen devam eden ve direnişle durdurulan ağaç kesme çalışmaları yeniden başladı.
Son olarak Orman Genel Müdürlüğü’nden gelen memurlar, şirketin proje kapsamında pompalarla suyu çekerek kuruttuğu Kamışlı Göleti’nin etrafındaki tescilli meşe ağaçlarını kesti.
Kirazlıyayla’daki son durumu ve hukuki süreci bianet’ anlatan avukat Onur Cingil, Orman Genel Müdürlüğü’nün, ağaç kesimiyle ilgili köylülere şikayet etmemeleri yönünde baskı yaptığını belirterek, “Devlet memurlarının da şirkete göz yumduğunu buradan anlayabiliyoruz” diye konuştu.
Bilirkişi raporu köylünün lehine geldi
Avukat Cingil’in aktardığına göre, 2013’ten beri bölgede kurşun, bakır ve çinko ocağı işleten Meyra Madencilik, Kasım 2019'da Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi'yle tesisin yayıldığı alanı genişletmek istedi.
Ancak projeye karşı direnen köylüler ve avukatlar, projenin iptali, yürütmenin durdurulması ve orman bölgesindeki faaliyetlerin durdurulması gibi taleplerle hukuki süreç başlattı.
Bursa 1. İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma ve projenin iptali talebiyle devam eden dava kapsamında bilirkişi heyeti 29 Haziran’da bölgede keşif yaptı. Eylül ayının başında köylülerin lehine çıkan raporda, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun teknik anlamda yetersiz olduğu, projenin uygulanması halinde halk sağlığının, hayvancılığın ve tarımın olumsuz etkileneceği ifade edildi.
Mahkeme kendi kararını kaldırdı
Avukat Cingil, mahkemenin bu rapor doğrultusunda önce yürütmeyi durdurma kararı verdiğini ancak bir hafta sonra kendi kararını iptal ettiğini şu sözlerle anlattı:
“Yürütmenin durdurulması kararında iki şart aranır. Birincisi açıkça hukuka aykırı bir eylem, ikincisi de telafisi imkansız ya da güç bir zararın doğması. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda verdiği yürütmeyi durdurma kararını ‘her iki şart bir arada olmadığından’ diye kestirip atan bir gerekçeyle bir hafta sonra kaldırdı.”
İki dava, bir suç duyurusu
Köylüler mahkemenin bu kararına da itiraz etti, fakat şirket, inşaat alanına geri dönerek çalışmalarına başladı.
Şu anda proje kapsamında orman bölgesinde yapılan faaliyetlere karşı Bursa 3. İdare Mahkemesi ile köylülerin itirazıyla birlikte Bursa 1. İdare Mahkemesi’nde devam eden iki davanın yanı sıra, projeye dahil olan herkes ve her kurum hakkında yapılan bir suç duyurusu var.
* Avukat Onur Cingil
"Köylüler bu sene hasat bile yapamadı"
Kadınlar en önde olmak üzere, Kirazlıyayla halkı ilk günden beri projeye karşı ortak bir mücadele sergiliyor. Avukat Cingil, jandarmanın gözaltına almasından sonra adli kontrolle serbest bırakılıp her hafta Yenişehir’e imza için inenlerin köye geri dönüp direnişe devam ettiğini anlatarak köylülerin yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“İnşaat alanına köye yürüme mesafesinde; köyün hemen dibinde mezarlığın yanında yer alıyor ve ÇED sınırları içerisine mezarlığı da almışlar. Dolayısıyla inşaat başladığı andan itibaren köylüler, yollarını kullanamadılar, mezarlıklarını ziyaret edemediler.
“İnşaatın yapıldığı yerden biçerdöverin geçeceği kadar geniş yollar vardı. O tarafı kapattılar, diğer taraftan da biçerdöver giremediği için bu sene köylüler hasat bile yapamadı, hep ürünler kaldı. Bu projenin yapılması demek suya, göle, dereye, havaya, kısaca bütün bir köye zarar verilmesi demek.”
Kamışlı Göleti kurutuldu
Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararını kaldırmadan önce inşaatın durduğunu ve alanın o sürede köylülere açıldığını belirten avukat Cingil, gördükleri manzaradan şirketin tesisi büyütmek istediğini de tahmin ettiklerini söylüyor:
“ÇED sınırında hem sulamadan kullanılan hem kenarında piknik yapılan Kamışlı Göleti vardı. Buradaki suları sırf halk sulama yapamasın diye pompalarla boşalttıklarını gördük.
“Ağaçların rengi gri”
“İnşaat için bölgeye çok fazla araç girip çıkıyordu. Bunların ortaya çıkardığı kumun, tozun bölgede bütün ağaçların rengini değiştirdiğini, bütün ağaçların sanki kar yağmış gibi griye döndüğünü, hepsinin öldüğünü gördük. Köylülerin hayvanlarını otlattıkları meranın yine inşaat alanında yok edildiğini gördük.
“Belirtilen alandan daha büyük bir alana gitme, tesisi büyütme hedefleri olduğunu da bu süreçte anladık. Çünkü faaliyetler farklı yerlerde devam ediyor.”
Kirazlıyayla neden tesisi istemiyor?Köylüler, kurşun bakır çinko flotasyon tesisinin ve 110 dönüm alanda kurulacak olan atık barajının Yenişehir Ovası’na, İznik Gölü‘ne ve burada yaşayanlara zarar vereceği gerekçesiyle projeye karşı çıkıyor. Projeyle ilgili hazırlanan raporlarda, tesisin yerleşim alanı olan Kirazlıyayla‘ya sadece 225 metre uzaklıkta olduğu, atık göletinin altının ise heyelan bölgesi olduğu belirtiliyor. Bölgenin ayrıca birinci derece aktif fay hattı olan İznik-Mekece fay hattına 3.5 km mesafede bulunduğu da raporlarda yer verilen bilgiler arasında. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED olumlu raporuna karşı köylüler ile doğa ve yaşam savunucularının açtığı dava devam ederken şirket, Nisan 2020'de proje alanında ağaç kesimi yapmış, Haziran 2020'de projeye karşı açıklama yapmak isteyen kadınlara jandarma engel olmuştu. Daha sonra şirketin şikayetiyle gözaltına alınan köylü kadınlar ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı. |
(TP)