Haberin İngilizcesi için tıklayın
Devlet Su İşleri (DSİ) 1.Bölge Müdürlüğü, Yalova/Altınova’daki Karadere-Kınalı Barajları için Kocaeli ili Karamürsel ilçesi Kızderbent Mahallesi sınırları içerisinde, Aktoprak mevkiinde taş ocağı açmayı ve beton santrali kurmayı planlıyor. Açılacak taş ocağı ile Yalova’da yapılmak istenen Karadere sulama ve Kınalı içme suyu barajlarına malzeme temin edilmesi amaçlanıyor.
*Kızderbent Köyü
“Karadere ve Kınalı Barajları Malzeme Ocakları Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Santrali” isimli proje, köy ve çevresindeki bölgenin içme suyunu bozacağı ve doğayı tahrip edeceği için tepkiyle karşılanıyor. Bölge halkı, “Kızderbent Koruma” isimli sosyal medya hesabından da seslerini duyurmaya çalışıyor.
ÇED süreci başlayan projeyi ve proje gerçekleşirse bölgede oluşacak zararları Kızderbentliler Dayanışma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Enver Demirsoysal ile konuştuk.
"Taş ocağına karşıyız, baraja değil"
Projeyle ilgili DSİ'nin 30 Haziran'da Kızderbent'te halkı bilgilendirme toplantısı yaptığını söyleyen Demirsoysal, süreci şöyle anlattı:
"Toplantıda bize iki tane baraj, Kızderbent'te de bir taş ocağı açmak istiyoruz dediler. Biz de taş ocağı istemediğimizi, taş ocağına karşı olduğumuzu ama baraj yapılmasına karşı olmadığımızı söyledik. Zaten bizim Kızderbent'te 8-10 km ötede taş ocağı var. Şu an DSİ'nin orada taş ocağı var zaten. Osmangazi Köprüsü yapılırken bile o taş ocağından taşlar alındı, kullanıldı. Biz bunları da kendilerine belirttik.
"İmza kampanyası başlattık sonra onu muhtarımız aracılığıyla Kaymakamlığa da ilettik. Ve daha sonra buraya bir hidrojeolog getirdik, bu bölgede inceleme yaptırdık. Çevreye zararları, etkileri nelerdir diye inceleme yaptırdık. Daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'ne de uzman görüşünü bir dilekçe ile gönderdik."
"Tarım ve hayvancılık bitecek"
Demirsoysal, taş ocağının çevrede yaratacağı zararları ise şöyle anlattı;
"Kızderbent'te tarım ve hayvancılık yapılıyor. Karamürsel'in en büyük tarım alanları Kızderbent'te. Burada taş ocağı kurulursa, tarım ve hayvancılık bitecek. Taş ocağının yapılacağı yerde bir dere mevcut, bu derede köyün hayvanları besleniyor. Bu suyu da kirletecekler. O su ile bağ-bahçe sulanıyor, artık o da yapılamayacak hale gelecek.
*Kızderbent'te tarım yapılıyor
"Taş ocağının yapılacağı yerin 1 km yakınında, devlet destekli küçükbaş hayvancılık yapılan çiftlik var. Taş için patlatma yapılırsa hayvanlar nasıl dursun orada? 1-1,5 km yakınlarda ise yerleşim yerleri var. Peki, insanlar nasıl dursun orada? O bölgede ufak ufak toprak kayması mevcut. Yarın öbür gün patlatmalarla toprak kayması olacak, köye doğru inecek. Biz ne yapacağız sonra?
"Kızderbent'te 2006 yılında DSİ bir gölet yaptı, 'Tarım yapın, size su getirdik, sulama yapın, tarımı ilerletin' dediler. 2016'da da bizim bütün topraklarımız mera ilan edildi, 'Hayvancılığı destekliyoruz, kimse topraklarınıza bir şey yapamaz' dediler. Şimdi 2020'de de gelip, 'Taş ocağı yapacağız' diyorlar. Buralar bize dedelerimizden, atalarımızdan miras kaldı. İyi kötü kullandık biz. Bizden sonrakilere şimdi hiçbir şey kalmaz. Biz tahrip edip gidelim mi yani? Ne var ne yok alıp götürelim mi? Bu mudur bizim zihniyetimiz?"
"Biz burada yaşamak istiyoruz"
"Şu an da bu projenin olmaması için gelimizden geleni yapıyoruz. Kızderbent bizim, bozulmamış doğal bir yer, buranın bozulmasını istemiyoruz. Taş ocağının yapılacağı yer cennet gibi bir yer, ama şimdi ocak yapacağız diyorlar. Taş ocağı yapılacak yer burası değil.
*Taş ocağının yapılacağı bölge
"Avrupa taş ocağını şehirden uzak yerlere yaparken, Türkiye'de ise yerleşim yerine yakın yapılıyor ve ormanlar tahrip ediliyor, ormanları bitiriliyor. Bizim burada suya ihtiyacımız var ama aynı zamanda oksijene de ihtiyacımız var. Temiz havaya ihtiyacımız var. Biz burada yaşamak istiyoruz. Tarım ve hayvancılığı devam ettirmek istiyoruz çünkü Kızderbent'tin başka geçim kaynağı yok."
“İki taş ocağı varken yenisini anlamak mümkün değil”
*CHP'li Tarhan'ın bölge ziyareti
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan ise 13 Ağustos günü Kızderbent’i ziyaret ederek açıklamalarda bulunmuştu.
Tarhan, “Açılması planlanan taş ocağı sahası ile mahalle arasındaki mesafe sadece 800 metre. Yaklaşık 50 hektar arazide 4 yıl boyunca faaliyet gösterecek ve 600 bin ton taş işlemesi beklenen taş ocağı toz, hava ve gürültü kirliliği nedeniyle bölgedeki yerleşimi ve tarımı olumsuz etkileyecek. İlgili alanda halihazırda çalışır durumda olan iki taş ocağı varken yeni bir tesisin tarım arazileri ve yerleşim alanlarının ortasına kurulmak istenmesini anlamak mümkün değil. Taş ocağı yatırımı su kirliliği meselesiyle birlikte düşünüldüğünde durum daha vahim hale geliyor. İnsanlarımız temiz suya ulaşamıyor. Ayrıca havası ve toprağı kirlilik tehdidi altında" dedi.
“Eşsiz doğanın katledilmesine seyirci kalmayın”
Kızderbentliler Dayanışma ve Kalkındırma Derneği ayrıca change.org’da da bir imza kampanyası başlattı. İmza kampanyasında “Eşsiz doğanın katledilmesine seyirci kalmayın” denildi.
(SO)