Fotoğraflar: bianet.
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kaz Dağları'ndaki Su ve Vicdan nöbeti bugün 15. gününde. Akşam 22:00 itibarıyla herkes Alamos Gold'un işlettiği maden sahasına olan günlük yürüyüşünü tamamlayıp kamp alanlarına çekildi.
Burada kamp bölgeleri köylere ayrılmış, beni Diren Köy'de misafir ediyorlar. Haber yazabilmem için portatif elektrik sağladılar.
Karanlıkta komşu kamplardan biri birden "Kaz Dağlaaaaarı" diye bağırıyor, diğer kamp alanından yanıt geliyor "Kaz Dağlaaaarı". Bu, artık nöbetin rutini olmuş bir nida.
5 Ağustos'ta gerçekleşen "Büyük Yürüyüş"ün ardından daha da kalabalıklaştı. Kaz Dağları için nöbette şu an ortalama 200 çadır 500'ü aşkın gönüllü var.
Çay Lobisi ve bisküvileri
İçeri girince sizi ilk karşılayanlardan biri Çay Lobisi ve Kadir. Kadir, gönüllü gelenlerin yanlarında getirdiği çay, su ve bisküvileri herkese ikram ediyor.
Kadir Çanakkaleli olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Her gün yeni bir kafile geliyor ve bu bizi çok mutlu ediyor. Herkesin getirdiğini yine herkese ikram ediyoruz. Hafta sonu büyük bir motorsikletli kafilesi bize katılacak. Kaz Dağları için gelmek isteyen herkese kapımız açık."
"Sen Neredeysen Orada Özgürlük"
Dün Halkevleri Yaz Okulu öğrencileri pankartlarıyla nöbete destek vermek için kamp alanına gelenler arasındaydı. Renkli pankartlarıyla okul çıkışı gelen öğrenciler önce çocuk şarkıları söyledi, sonra masalara geçip uçurtma yaptı.
Yürüyüş zamanı: Bu daha başlangıç
Çocuklar uçurtmalarını yapmaya devam ederken, maden sahasına yürüyüşe geçen ekiple hareket ettik.
Yaklaşık yarım saatlik yol süresince "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Altıncı şirket, Kaz Dağını terk et" sloganları atıldı.
Her gün rutin olarak sabah 07:00'de akşam da 19:30'da sloganlar eşliğinde maden sahasına yürünüyor. Bugünkü yürüyüşe Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı ve Ziraat Mühendisi İrfan Mutluay, madenin işleyişi hakkında bilgi veriyor.
Yürüyüş ekibinden Önder Yılman, maden sahasına yaklaşılırken "Arkadaşlar, bugüne kadar eylemlerimizi barışçıl şekilde sürdürdük. Bizim derdimiz oradaki emekçi arkadaşlarımızla değil. Bugün de aynı özeni gösterelim" hatırlatması yapıyor.
Alamos Gold şirketinin işlettiği maden sahasına ulaşıldığında kısa süre önce ormanlık olan toprağın büyük oranda kazılmış olduğu görülüyor. Tel örgülerin ardında duran işçiler sessizce sloganları dinliyor.
"Toprak sıyrıldı, deşildi, tahribat sürüyor"
Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay "Burası ormanlık bir alandı, ama şu anda üzerindeki ağaçlar kesildi, toprak sıyrıldı, deşildi ve şu anda tahribat devam ediyor" diyor ve şunları anlatıyor:
"Biz bunu durdurmak için her yolu denedik. Gerek Çanakkale Belediyesi, gerekse de çevre örgütleri, meslek odaları hem hukuki yolları denediler hem de Kaz Dağları'ndaki köyler teker teker bilgilendirildi.
"Burayı oyacaklar, burada bir cehennem çukuru açacaklar. Burayı 72 milyon ton kazacaklar, bunun yaklaşık 26 milyon tonu cevher.
"Bu cevheri öğütecekler, serecekler tabakalar halinde ve üzerine seyreltilmiş siyanür püskürtecekler. Yaklaşık 15 milyon ton çıkacak, 26 milyon tondan geriye kalacak olan siyanürlenmiş malzeme (tabii bu suyla karıştırılıyor) ile bir atık barajı oluşturacaklar.
"Siyanürün yanı sıra ağır metaller de soframıza gelecek"
"Uzman arkadaşlarımız bunun 50 milyon metreküp civarında bir baraja ihtiyacı olduğunu söylüyorlar. O baraj arka havzayı etkileyecek. Ve siyanürlenmiş toprakla karışacak.
"Siyanür dışında birçok zehirli metal de işletme süresince ve daha sonraki yıllar süresince yağışlarla birlikte üzerimize yağacak.
"Ağır metallerin toksit etkisi vardır bitkiler için, bunlar hem bizim soframıza gelecek, hem de buradaki tarımsal üretimi etkileyecek.
"Bize sağlık sorunlarıyla geri dönecek. Hukuki bütün yolları denedik, artık su ve vicdan nöbetini başladık. Sizlerin desteğiyle büyüyor. Yapmak istediğimiz insanların bunu görmesini sağlamak."
Bu bilgiyi sindirmeye çalışırken bugünlük bu kadar, yarın maden sahasıyla ilgili bilgiler ve nöbetteki insanları aktarmaya devam edeceğiz.