Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
“2017’de yaşanan 30 yaş üstü toplam 399 bin 25 ölümün, 51 bin 574’ü hava kirliliğinden kaynaklandı. Bu, ülkemizde trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin 7 katı. Yine aynı yılın verilerine göre, hava kirliliği nedeniyle en fazla ölümün yaşandığı ilk üç il İstanbul (5.851), Bursa (3.098) ve Ankara (2.139) oldu.”
Bu bilgiler, Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı “Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Rapor”undan.
Yarın 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Bu yılki Dünya Çevre Günü’nde dünya genelinde 10 kişiden 9’unun temiz hava solumuyor.
TIKLAYIN - Kirli Hava Solumaya Nasıl Dur Diyeceğiz?
İki uluslararası sivil toplum örgütü, Greenpeace ve WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Temiz Hava Hakkı Platformu’nun “Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri: Kara Rapor”unu hatırattı.
Çin’de hava kirliliği yüzünden insan ömrü üç yıl kısaldı
Greenpeace ve WWF-Türkiye’nin basına gönderdiği yazılı açıklamalarda, hava kirliliğine dair şu bilgiler dikkat çekti:
* Dünya genelinde hava kirliliğinin sebeplerinin başında kömür kullanımı geliyor. Bu yıl Dünya Çevre Günü’ne ev sahipliği yapan Çin’de hava kirliliği yüzünden insan yaşamı ortalama üç sene kısalmış durumda.
* Tek başına Çin’de kömür kaynaklı hava kirliliği sebebiyle her yıl yaklaşık 670,000 kişi hayatını kaybediyor. Bu rakam Hindistan’da 80,00 ile 115,000 arasında değişirken Avrupa’da 23,300’e, ABD’de ise 13,200’e ulaşıyor.
Avrupa’daki hava kirliliğinin nedeni, emisyonlar
* Ulaşım sektörü giderek daha çok karbon emisyonuna sebep oluyor. 2050’ye kadar üç kat büyüyeceği tahmin edilen ulaşım sektörü bazı bölgelerde parçacık emsiyonlarının Avrupa’da yüzde 30’undan, bazı bölgelerde ise yüzde 70’inden sorumlu.
Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinin 8’i Türkiye’de
* Türkiye’nin de havası gitgide solunamaz hale geliyor. Yanlış kentleşme, ulaşım ve sanayi kaynaklı hava kirliliğinin kontrol altına alınmaması, astım, KOAH, kanser gibi hastalıklar olarak geri dönüyor.
* 2017 yılında, Dünya Sağlık Örgütü’nün (PM2,5 verilerini baz aldığı) raporuna göre Avrupa’nın havası en kirli 10 şehrinin 8’i Türkiye’de.
* Hava kirliliği ile mücadelede toplu taşıma ve bisikletli ulaşımın teşvik edilmesi, motorlu araç trafiğine kapalı alanlar yaratılması, ormanların korunması ve artırılması, araçlardan kaynaklanan kirletici salımları azaltacak yasal değişikliklerin yapılması ve ısınma için fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması gerekiyor
Morgan: “Yaşadığımız zorluk teknolojik değil siyasi”
Greenpeace Uluslararası Yönetici Direktörü Jennifer Morgan şöyle konuştu:
“Temiz hava bir lüks değil, temel bir insan hakkı. İnsanları kirli ve zehirli havayı solumaya zorlamanın kabul edilebilir bir yanı yok. Giderek daha çok insan sağlık sorunlarıyla boğuşuyor ve buna karşı çözüm istiyor.”
“Bu halk sağlığı sorununu fosil yakıtları bırakıp yenilenebilir enerjiye geçerek çözebiliriz. Bu dönüşüm halihazırda bazı ülkelerde uygulamaya konuldu. Yaşadığımız zorluk teknolojik değil, siyasi.”
Bayram: “81 ilin yarısı kirli hava soludu”
Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram şöyle konuştu:
"Dünyanın en ciddi çevre sorunlarından biri olan hava kirliliği sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda insanların yaşam süresini kısaltan, hayat kalitesini düşüren bir tehdit. Greenpeace Akdeniz’’in de üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı Kara Rapor’a göre, kirli hava Türkiye’de 2016-2018 yılları arasında 52 bin kişinin erken ölümüne neden oldu.
“Bu, Türkiye’de trafik kazalarında hayatını kaybedenlerin yedi katı. Aynı yıllar arasında, Türkiye’de 81 ilin yarısı kirli hava soludu.”
Pasinli: “Fosil yakıt kullanımının önüne geçilmesi gerek”
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli de şunları belirtti:
“Hava kirliliği ile mücadele etmek için öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarını önceliklendirecek politika ve teşvik mekanizmalarının geliştirilerek, daha fazla fosil yakıt kullanımının önüne geçilmesi gerekiyor.”
TIKLAYIN - Türkiye’nin farklı şehirlerindeki hava kalitesiyle ilgili bilgiye ulaşın
Dünya Çevre Günü hakkında 5 Haziran Dünya Çevre Günü, 1972 yılında Stockholm'de toplanan "Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı"nın yıldönümü olan tarih. Bu konferansta BM "temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı" olduğunu karar altına aldı. 1970'li yılların ikinci yarısından itibaren, konferansın önemine istinaden, bu konferansta alınan kararların bir anlamda çevre koruma alanında milat olması gerçeğinden hareketle, konferansın toplandığı tarih, Dünya Çevre Günü ilan edildi. Stockholm'den bu yana, dünyada ve ülkemizde bir dizi değişim yaşanmış, ancak değişmeyen olgu çevre sorunlarının kendisi oldu. Tüm iyi niyetli çabalara rağmen, başta iklim krizi olmak üzere, ekolojik felaketler artmaya devam ediyor. |
(EMK)