Fotoğraf:Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrasya Araştırma Merkezi, kamu kurumlarına duyulan güveni ölçmek amaçlı yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonucuna göre; son dönemde tartışmalara neden olan Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) ve yargıya güven oldukça azaldı.
"İşsizlik açıklanandan fazla"
Türkiye genelinde 2 bin 60 kişi ile yapılan araştırmada, katılımcılara,“TÜİK'in açıkladığı veriler sizce gerçeği yansıtıyor mu?” diye soruldu. Araştırmaya katılanlardan yüzde 79.1'i “enflasyonun açıklanandan yüksek olduğunu düşündüğünü” söyledi. Aynı soruya görüşmecilerin yüzde 7.7'si “açıklanan oranlar gerçeği yansıtıyor” derken, yüzde 13.2'si “fikrim yok” yanıtını verdi.
“TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranı gerçeği yansıtıyor mu?” sorusuna ise, katılımcıların yüzde 81.3’ü “işsizliğin açıklanandan fazla olduğunu” düşündüğünü belirtti. Katılımcılardan yüzde 8.1’i “oranların gerçeği yansıttığını”, 4.4’ü de “işsizlik yok, iş beğenmeyenler var” yanıtını verdi.
"Yargının kararlarına güven azaldı"
Yargının verdiği kararları ölçmek adına sorulan “Sıradan davalarda mahkemelerin adil kararlar verdiğine inanıyor musunuz?” sorusuna verilen yanıtlar ise şöyle: Yüzde 33.1 “Hayır, hiçbir zaman adil kararlar vermiyorlar”, yüzde 32.4 “Sıklıkla adil olmayan kararlar veriyorlar”, yüzde 15.4 “Bazen adil kararlar veriyorlar”, yüzde 10.2 “Sıklıkla adil kararlar veriyorlar”, yüzde 8.9 “Sıklıkla adil kararlar veriyor”
Yargı kararlarına ilişkin bir diğer soru da "Mahkemelerin siyasi davalarda verdiği kararlara" yönelik. Araştırmaya katılanlardan yüzde 57.7’si “siyasi davalarda hiçbir zaman adil karar verilmediği” görüşünde. Aynı soruya katılımcıların yüzde 25’i “sıklıkla adil olmayan kararlar verildiğini” söylerken, sadece yüzde 5.6’sı “adil kararlar verildiğine inandığını” belirtti.
Kemal Özkiraz: İnsanlara anlatılanlarla yaşadıkları farklı
Araştırmanın sonucuna ilişkin bianet'e değerlendirmede bulunan Avrasya Araştırma Merkezi Başkanı Kemal Özkiraz, "TÜİK verilerine itibar edilmemesinin birçok sebebi olduğunu söyledi ve ekledi: "Ancak en önemli sebep insanların yaşadıkları ile TÜİK, medya ve hükümetin anlattığı Türkiye'nin aynı ülkeler olmaması. İkinci önemli sebep ise; insanların komplike hesaplar yapmayıp kendileri ile anlatılan durumu kıyaslıyor olması. Örneğin hükümet enflasyon yüzde 9 diyor. Fakat her bireyin enflasyonu farklı. Bu kişilerin harcama önceliklerine göre değişiyor.
"Kent ile kır arasında enflasyon hesaplaması farklı"
"Enflasyon sepeti ortalama bulma iddiasında, oysa kent ile kır arasında enflasyon hesaplaması çok farklı. Kentte yasayan insan ile köyde yaşayan insanın harcamaları ve bu harcamalardaki fiyat değişimi çok farklı. Örneğin kırsalda her gün ise gitmek ihtiyacı yok. o yüzden ulaşım enflasyonu onu ilgilendirmiyor. Yahut giyime harcadığı para çalışan kent insanı ile aynı değil. Buraya kadar yazdıklarım teknik sebepler.
"İnsanlar devlete güvenmiyor"
"Bir de hepsinden çok daha önemli bir sebep var, insanlar devlete güvenmiyor, devleti yöneten hükümete güvenmiyor. İş arıyor, partiye üye ol deniliyor, sosyal yardım istiyor partiye üye ol deniliyor, adalet bulamıyor, medya her gün yalan pompalıyor ve insanlar inanmıyor. Medya elektriğe, suya, doğalgaza , gıdaya yüzde 15-20 zam haberini verip ertesi gün, enflasyon aylık yüzde 1 dediğinde insanlar yalancı çobana dönmüş medyaya da hükümete de inanmıyor artık.
"AKP'de sandık paniği var"
"Devletin her kademesinde çürümeyi gören vatandaş ne alt kademede olana ne üst kademede söylenene inanıyor. Bütün bunların sonunda başka ülkelerde olsa sosyal patlama olur ancak biz de bu olmaz, genetiğimizde yok. Biz sabırlı fakat realist bir halkız para biterse geri geleceğine inanç kalmazsa sandık günü hesap sorulur. AKP'deki genel düşüş ve panik havası zaten sandıktan gelen ve gelecek olan sonuçları gösteren anketler." (RT)