Anayasa Mahkemesi, evi basıldığı sırada silahla vurularak öldürülen İnanç Özkeskin’in ailesinin başvurusunu sonuçlandırdı.
AYM, Anayasa’nın 17. Maddesiyle korunan yaşam hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin yaşam hakkının usul boyutunun ihlalinden doğan sonuçların ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine hükmetti.
Özkeskin’in ailesine 90 bin lira manevi tazminat ödenecek.
AYM: Soruşturmada evi basan polisler görev aldı
İnanç Özkeskin’in İstanbul, Kadıköy’de anne ve babasıyla yaşadığı eve, 13 Haziran 2017’de, saat 00.58 sıralarında 42 polisin katıldığı operasyon düzenlendi. Anne ve babası sadece silah sesi duydu. İnanç Özkeskin vücuduna isabet eden dört kurşunla hayatını kaybetti.
Polisler hakkında açılan soruşturma, Özkeskin’in de ateş açtığı ve çıkan çatışmada öldürüldüğü iddiasıyla takipsizlikle sonuçlandı.
İtirazları reddedilen annesi Güneş Ayşe Özkeskin AYM’ye bireysel başvuru yaptı.
AYM’nin kararında, soruşturmanın bağımsız yürütülmesine dair şüphelere dikkat çekildi:
“Soruşturmanın uygulamadaki bağımsız ve tarafsızlığının sağlanması gerekir. Bu olayda başvurucu Güneş Ayşe Özkeskin ve eşinin ifadesi, operasyonda görev yapmış polislerce alınmıştır. Bununla birlikte olay yerindeki deliller (el svapları da dâhil) operasyonu icra etmekle görevli TEM Şube ile Harekât Şubesinde görevli olmayan iki uzman yardımcısı tarafından toplanmıştır.”
“Soruşturmada eksiklikler ve özensizlikler var”
Mahkeme kararında, “Başvuruya konu soruşturmada soruşturmanın etkililiğine tesir eden önemli eksiklikler ve bazı özensizlikler söz konusudur” diye yazdı:
“Öncelikle operasyonda görev alan polisler ile başvurucunun silah seslerini duyabilecek komşularının beyanlarına savcılığın talebine rağmen başvurulmamıştır.
“Emniyet kamera kayıtlarını savcılığa vermedi”
“Anadolu Başsavcılığı 17 Ocak 2018 tarihinde İstanbul Başsavcılığından ve İstanbul Emniyet Müdürlüğünden kamera kayıtlarının birer örneğinin gönderilmesini talep etmiş ancak sözü edilen kayıtlar gönderilmemiştir. Buna rağmen Anadolu Başsavcılığı kamera kayıtlarının temini için yeni bir çaba içine girmemiş, olay yeri incelemesi sırasında çekilen fotoğrafları celbetmemiştir.
Uzman yardımcılarının olay yeri incelemesi nedeniyle düzenledikleri rapor ve diğer belgelerde ölenin bulunduğu odanın kapısının polislerle olan mesafesinin belirtilmemesi bahse konu kamera kaydı ile fotoğrafları daha da kıymetli hâle getirmiştir.”
“Silahtan parmak izi alınmadı”
AYM, Özkeskin’in kullandığı silah olan silahta parmak izi incelemesi yapılmadığını belirtti:
“Parmak İzi Şubesince hazırlanan uzmanlık raporunda olay yerinde bulunan tabanca üzerinde iz saptandığı belirtilse de bu izin ölene ait olup olmadığı yönünde araştırma yapılıp yapılmadığı soruşturma dosyasından anlaşılamamıştır.”
Polis tutanağı gerçeği yansıtmıyor
“Olay Tutanağı’na göre polisler Özkeskin’in bulunduğu odanın kapısına balistik kalkan ile kontrollü bir şekilde yaklaşmış, Özkeskin ise hedef gözeterek polislere ateş etmiştir. Bununla birlikte polislerin kullandığı 9 mm’lik silahlara ait dört boş kovandan birisi balkon kapısının önünde, diğerleri odadaki halı üzerinde bulunmuştur.”
Atışlar yakın mesafeden yapıldı
“Otopsi raporuna göre ölendeki ateşli silah giriş yaraları, boynunun sol yan tarafında, göğsünün ön yüz sol bölgesinde, sol kolunun üst dış yan arkasında ve göğsünün sol dış tarafındadır. Balistik Şubenin hazırladığı rapora göre ölenin atletindeki üç delik, polisler kısa namlulu silah kullanmış ise 40 cm’lik, uzun namlulu silah kullanmışsa 100 cm’lik mesafeden yapılan atışlar sonucu oluşmuş ve olay yerindeki 9 mm’lik dört kovan dört farklı silahtan atılmıştır.”
Hangi polisin atış yaptığı belirsiz kaldı
AYM, silah kullanan polislerin de tespit edilmediğini ifade etti:
“Bütün bunlara rağmen anılan dört kovanın hangi polise ait hangi silahtan atıldığı tespit edilmemiş, olay yerinde keşif yapılmak suretiyle olay canlandırması da yapılmamıştır. Hâlbuki eksiliklerin tamamlanması suretiyle olay yerinde yapılacak keşif, başvuruya konu olayın nasıl bir seyir izlediğinin belirlenmesi için olmazsa olmaz niteliktedir.”
Dosyada 9 ay hiçbir işlem yapılmadı
AYM soruşturmayla ilgili ayrıca şu eksiklikleri tespit etti:
“Anadolu Başsavcılığı, İstanbul Başsavcılığının bazı soruşturma belgelerini 3 Ocak 2019 tarihinde göndermesinden sonra yeni soruşturma işlemi yapmamasına rağmen soruşturmayı sonuçlandırmak için 23 Eylül 2019 tarihine kadar beklemiştir.
Olayda meşru savunma hâlinin bulunduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilse de bu kararda yaşam hakkına yönelik müdahalenin ölçülü olup olmadığına yönelik bir değerlendirme yer almamıştır.
Anayasa'nın 17/4. Maddesindeki yetkili mercinin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlar, öldürmeye izin verilen hâller değil istenmeyen bir sonuç olarak yaşam hakkından yoksun kalma sonucunun doğabileceği güç kullanılmasına izin veren durumlar olduğu için ölümle sonuçlanan bir silahlı güç kullanımı olayıyla ilgili soruşturma sonunda verilen kararda, yaşam hakkına yönelik müdahalenin Anayasa’nın aradığı zorunlu bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı yanında zorunlu bir durumdan kaynaklanıyorsa müdahalenin ölçülü olup olmadığı da değerlendirilmelidir.” (AS)