Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cezaevi yönetiminin mahkum eşine gönderdiği mektupta yer verdiği rüyasına uyguladığı sansür, Anayasa Mahkemesi'nden (AYM) döndü.
Örgüt üyeliği suçlamasıyla cezaevinde olan Rahmi Çağan isimli bir mahkum eşine mektup yazdı. Mektupta gündelik yaşamından bahsederken gördüğü bir rüyayı da anlattı.
Çağan rüyasında tahliye olup evine dönüyor, sonra bir fabrikada iş bulup çalışmaya başlıyordu. Ancak cezaevinin Disiplin Kurulu Çağan’ın mektupta rüyasını anlattığı kısmı çizerek sansürledi. Mektup muhatabına bu haliyle gönderildi.
Kurul sansür kararını "Rüya gibi farklı yöntemlerin başvurucunun suç grubunda örgütsel iletişim amacıyla kullanıldığı..." gerekçesine dayandırdı.
İtirazı reddedildi
Bunun üzerine Çağan sansür uygulamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İnfaz Hakimliğine şikayette bulundu.
Hakimlik kararın usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verdi. Söz konusu karara yapılan itiraz da Dinar Ağır Ceza Mahkemesince reddedildi ve hüküm kesinleşti. Çağan bunun üzerine dosyayı Nisan 2009'da Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Dosyayı görüşe AYM, somut olayda müdahalenin kanuni dayanağı olarak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 68. maddesinin gösterildiğini belirterek kanunilik ölçütünün karşılandığını ve müdahalenin kamu düzeninin sağlanması amacıyla gerçekleştirildiği kanaatine varıldığını ifade etti.
Bu belirlemeden sonra ise AYM müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.
"Gerekçeleriyle ortaya koymak zorunda"
AYM mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkelere yine AYM’nin birçok kararda ayrıntılı olarak yer verildiğini aktardı. Ardından da Ahmet Temiz, Muhittin Pirinççioğlu, Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk gibi isimlerin kararlarına atıf yaptı.
AYM "kamu makamları ile derece mahkemelerinin haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin zorunlu bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve orantılı olduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyma yükümlülükleri olduğunu" vurgulayarak, Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine hükmetti.
İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Dinar İnfaz Hakimliği'ne gönderilmesini hükmeden AYM, başvurucuya da 3 bin TL manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
TIKLAYIN - AYM: Hapishanenin, Hak İhlallerini Anlatan Mektubu Engelleme Yetkisi Yok
TIKLAYIN - Van Hapishanesinde “Sosyalist Edebi Tarz” Yasağı
(HA)