Haberin İngilizcesi için tıklayın
İhraç edildikten sonra “işimi istiyorum” eylemi yapan ve halen Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Nuriye Gülmen’in yargılandığı davanın gelecek duruşması yarın (13 Ocak) görülecek.
Gülmen’in kardeşi Beyaz Gülmen bianet için yazdığı yazısında, “Ablam Nuriye Gülmen 518 gündür tutsak. 13 Ocak’ta görülecek 5. duruşması için bir ‘mahkemeye çağrı’ yazısı yazamadı bu sefer. Yazdıysa da gönderemedi. Çünkü haksız yere hapishanede olması yetmiyormuş gibi bir de üstüne hapishane yönetimi ablama ‘haberleşme ve iletişim’ cezası verdi” bilgisini verdi.
TIKLAYIN - Deliller operasyondan bir gün önce “toplanmış”
Gülmen 5 Ağustos 2020'de İdil Kültür Merkezi'nde 6 kişi ile birlikte gözaltına alınıp 11 Ağustos 2020'de tutuklanmıştı.
TIKLAYIN - “Ceza aldığım açlık grevinden yeniden yargılanıyorum”
Gülmen ve bazı mahpuslara, hapishanedeki hasta tutukluların yaşadığı sorunlara dikkat çekmek için eylem yaptıkları gerekçesiyle bir hafta telefonla görüşme yasağı, bir ay mektup yasağı getirildi.
Beyza Gülmen yasakla ilgili, “Bir insanı dört duvar arasına kapatmaları yetmiyor, sevdiklerinden tamamen izole etmeye çalışıyorlar. İşte bu sebeple, bu seferlik kardeşi olarak ablam adına ben sizi davet ediyorum mahkemeye. Gelin ve adaletsiz bir yargılamayı görün diye yazıyorum, gelin ve bu adaletsiz yargılama karşısında ablamı yalnız bırakmayın diye yazıyorum” dedi.
“Gelin ki ablam yalnız olmadığını görsün”
Gülmen’in kardeşi Beyza Gülmen, “Ablam OHAL döneminde işinden haksızca atılan binlerce kamu emekçisinden biri. Devletin hiçbir hukuki normu tanımadığı bir dönemde hakkını sokakta aramayı tercih etti” dedi:
“OHAL KHK’larına karşı ‘bu kadar kolay olamaz’ deyip sokağa çıktı ve ‘İşimi Geri İstiyorum’ dedi. Defalarca gözaltına alındı ama ertesi gün yine Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı’nın önündeydi. ’Bizi açlıkla terbiye edemezsiniz’ dedi ve açlık grevine başladı. Ardından tutuklandı ama yine boyun eğmedi. Tahliye olduktan sonra adalet arayan diğer insanların yanında oldu. İşte ablam bu yüzden 518 gündür tutuklu.
“Ablam mahkeme salonuna her girdiğinde tüm heyecanıyla dönüp umutlu gözlerle gelen insanlara bakıyor. Ufak bir selam bile onu öyle çok mutlu ediyor. Ablam yalnız olmadığını biliyor fakat yanında olduğumuzu görmek de istiyor. Sosyal medyadan yazılanlar, ortaya konulan dayanışma çok önemli ama ablam ne yazık ki bu tweet’leri okuyamıyor. Fakat gelirseniz sizi görecek, yanınızda olduğunu bilecek.
“İşte bu sebeple sizleri 13 Ocak Perşembe günü saat 10:00’da Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi, İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya davet ediyorum. Gelin ki ablam yalnız olmadığını görsün.”
Deliller operasyondan önce mi toplandı? |
Avukat Oğuzhan Topalkara bianet’e yaptığı açıklamada, dosyada dijital delil olarak sunulan hafıza kartıyla ilgili “tarih uyuşmazlığı” bulunduğunu söyledi: “Suç delillerinin VERBATIM marka 32 GB’lık hafıza kartından çıktığı iddia ediliyor. Emniyet’in raporunda da bu belleğin incelemesi yer alıyor. Ancak İdil Kültür Merkezi’ne bu dijital materyallerin ‘ele geçirildiği’ operasyon 14 Ekim 2020 tarihinde yapıldı. İmaj raporlarının alınma tarihi ise 13 Ekim 2020, operasyondan bir gün önce.” Avukat Topalkara, “14 Ekim 2020'de İdil Kültür Merkezinde ele geçirildiği iddia edilen örgütsel yazışmalar içeren dijital materyallerin imajı 13 Ekim 2020'de alındı ve üzerinde inceleme yapıldı, yani bir gün önce İdil Kültür Merkezinde bulacakları şeyler zaten Emniyet'in elindeydi” dedi. Topalkara, “Yapılacak olan operasyon ve kurgudan habersiz bir siber şube görevlisinin programı açıp imaj işlemine başlaması ile bu durum ortaya çıktı” iddiasında bulundu. Oğuzhan Topalkara, “İmaj çıkarma raporunun ilk sayfasında imaj raporlarının 13 Ekim 2021 tarihinde alındığı yazıyor. İmaj alma raporları teknik bir programla yürütülür, HASH değerlerine dair hassas tespitler içerdiğinden elle müdahale edilemez” bilgisini verdi. “Bu dijitallere olan atıfla, Nuriye Gülmen bir yılı aşkın süredir tutuklu. Dijitallere dair tüm taleplerimiz ise reddediliyor, biz ise gerçekleri başka bir dosyada ancak öğrenebiliyoruz.” |
(AS)