Haberin İngilizcesi için tıklayın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Berkin Elvan’ın ölümünde sorumluluğu olan polislerin yargılanmasına dair başvuruyu reddetti. Başvuru, “yaşam hakkı” ve “adil yargılama” başlıklarında yapılmıştı.
Bugün ret kararını Elvan ailesinin avukatlarına tebliğ eden AİHM, ret kararını daha önce Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı gibi, “devam eden bir yargılama olmasına” dayandırdı.
TIKLAYIN - AYM’den Berkin Elvan’a İkinci Ret: Bir Polis Yargılanıyor Ya, Ne Aceleniz Var
Anayasa Mahkemesi de Berkin Elvan’ın öldürülmesinde sorumluluğu bulunan diğer polislerin soruşturulmasına dair başvuruyu Şubat 2020’de reddetmişti. Ret kararında, halihazırda bir polisin yargılandığı, bu yargılama sonuçlandığında diğer sorumlulara da “her zaman dava açılabileceği” ifade edildi.
Mahkeme, süren dava sonuçlandığında diğer sorumlular hakkında dava açılabileceğini belirtti:
“Ölüm olayına ilişkin olarak bazı şüpheliler hakkında iddianame düzenlenmiş ve iddianamenin kabulüyle başlayan yargılama süreci devam ediyorsa, bu davada yapılan araştırma sonucunda olayda sorumlulukları bulunan kişiler tespit edilerek haklarında kamu davasının açılmasının sağlanması her zaman mümkündür. Bu kapsamda haklarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilen kişilerin de sorumluluklarının tespit edilmesi hâlinde kamu davası açılması önünde bir engel bulunmamaktadır.”
Elvan ailesi de bu ret kararının ardından AİHM’e başvuru yapmıştı.
TIKLAYIN - AYM’den “Berkin Elvan” Başvurusuna Ret: Üst Düzey Görevlilerin Sorumluluğu Yok
AYM daha önce de dönemin valisi ve Emniyet Müdürü hakkında soruşturma izni verilmemesi nedeniyle yapılan başvuruyu “dayanaktan yoksun” bularak reddetmişti.
Başvuru neden yapılmıştı?
Elvan ailesinin avukatları AYM’ye yaptıkları başvuruda, hem süren yargılamaya dair hem de diğer polislerin sorumluluğuna dair şu savları öne sürmüştü:
“Güvenlik güçlerinin hedef gözeterek Berkin Elvan’ın başına gaz fişeği attığını,
“Soruşturma süresince kolluk birimlerinden istenen bilgi ve belgelerin Cumhuriyet Başsavcılığına ya hiç a geç ya da eksik geldiğini, soruşturmanın bilinçli olarak yavaşlatıldığını,
“Olay anına ilişkin kamera görüntülerinin olaydan bir yıl sonra soruşturma dosyasına girdiğini,
“Kamera görüntülerinin çözümüne göre Berkin Elvan’ın doğrudan hedef alınarak vurulduğunu ve olay anında olay yerinde iki zetçi (gaz silahı kullanan kişi), bir gaz fişeği taşıyıcısı, bir emir ve talimat veren amir, bir de sonradan müdahalede bulunan olmak üzere toplam beş polis bulunduğunu,
“Zetçi polislerin eşkâli, olay anında olay yerindeki polis amirinin ise K.E.H. olduğu bilinmesine rağmen ne zetçilerin kimliğinin saptandığını ne de polis amirinin ifadesinin alındığını,
“Kamera görüntülerini izleyen polislerin zetçileri tanımadığına yönelik beyanlarda bulunduklarını,
“Olaydan tetiği çeken polisin yanında onunla birlikte tetiği çeken diğer zetçinin ve zet silahının kullanılması emrini veren polis amirinin de olaydan sorumlu olduğunu,
“Ayrıca olay yerindeki iki zetçinin de gaz gaz silahlarını ateşlediğini ve ölüme neden olan fişeği hangi zetçinin ateşlediğinin kesin olarak belirlenemediğini,
“Soruşturmanın etkin olmadığı gibi makul bir sürede de sonuçlandırılamadığını ve yaşam hakkının devlete yüklediği öldürmeme, koruma ve etkili soruşturma yükümlülükleri yanında adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini.”
Ne olmuştu? |
İstanbul, Okmeydanı’nda Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde 16 Haziran 2013’teki polis saldırısında başının arkasından gaz fişeğiyle yaralanan 14 yaşındaki Berkin Elvan hastaneye kalbi durmuş olarak götürülmüştü. 269 gün sonra, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 11 Mart 2014'te hayatını kaybetti. Soruşturma dosyası altı savcı değiştirdi. Savcı Faruk Bildirici'nin talebi üzerine, olay yerinde polislerin kullandığı ve Elvan'ın vurulduğu sokağın başındaki TOMA'ya monte edilmiş kamera görüntüleri, Ulusal Kriminal Büro görevlisi bilirkişisi tarafından incelendi ve analiz raporu 6 Mayıs 2014'te dosyaya sunuldu. Savcı İsa Dalgıç'ın talebiyle görüntüler bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda incelendi. Netleştirilmiş görüntüde iki şüpheli memurun göründüğü ve bu memurlardan birinin Elvan'ın ölümüne neden olduğu tespit edildi. Soruşturma 7 Aralık 2016’da tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu savcılarından İsa Dalgıç’ın hazırladığı iddianamede, tek sanık olarak gösterilen polis memuru F.D.’nin "olası kastla öldürme" suçundan yargılanması istendi. İddianamede, polislerin “mukavemette bulunan” eylemcilere müdahale ettiği, bu sırada kafasına gaz fişeği isabet eden Berkin Elvan'ın yaralanarak, hastaneye kaldırıldığı ve tedavi gördüğü sırada hayatını kaybettiği anlatıldı. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 11 sayfalık iddianame kabul edildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan 42 polis hakkında ise takipsizlik kararı verildi. Elvan ailesinin avukatı Oya Aslan bianet’e verdiği bilgide, olay yerindeki tek bir polise dava açıldığını, davanın da “kasten öldürmek” değil “olası kastla öldürmek” suçundan açıldığını, bunun da hapis cezasını 20 yıla kadar düşürdüğünü belirtti: “Müebbet gerektiren kasten öldürme yerine olası kast ile yargılandığında, polis mahkum olsa dahi ceza 20 yıla kadar düşüyor. Oysa sadece kamera görüntüleri bile kasten öldürmeye dava açmak için yeterliydi.” Dava devam ediyor. |
(AS)