Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi (AYM), Cizre bodrumlarına dair bir başvuruyu daha reddetti.
Mahkeme resmi internet sitesinden, 2016/2629 numaralı başvurunun sadece “reddine” karar verildiğini açıkladı.
Ailelerin avukatlarından Ramazan Demir, mahkemenin sadece ret kararı verdiğini gerekçesini daha sonra açıklayacağını ifade etti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), sokağa çıkma yasakları döneminde Şırnak, Cizre’deki iki binanın bodrumunda öldürülenlere dair başvuruyu 21 Nisan’da görüştü.
Başvuru, şu şikayetler yapılmıştı:
“Başvuru; idari makamlarca alınan sokağa çıkma yasağı kararının hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, güvenlik güçlerinin haksız ve orantısız güç kullanımı sonucu meydana gelen yaralanmalar, yaralıların bulundukları yerde ölünceye kadar yaralı ve bitkin bir vaziyette tutulmaları, bu kişilerin sağlık hizmetlerine erişmelerine izin verilmemesi, anılan durumun sözü edilen kişilerin yakınlarının ruhsal durumları üzerinde doğurduğu etki, sonuç olarak yaralıların ölmesi, ölenlerin yakınlarının cenazelere uzun süre ulaşamamaları, bahsedilen olaylarla ilgili etkili bir ceza soruşturması yürütülmemesi, güç kullanan kamu görevlileri için cezasızlık hâli yaratılması ve insan hak ve özgürlüklerinin devlet tarafından kötüye kullanılması nedenleriyle yaşam hakkının ve kötü muamele ile temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılması hakkındaki yasakların ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.”
TIKLAYIN - Cizre’deki Bodrumda 10 Gün
Cizre'de ne olmuştu? |
Haziran 2015 seçimlerinin ardından Urfa, Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli şekilde öldürülmesi sonrasında çözüm süreci rafa kaldırılmış, Sur, Cizre ve Nusaybin başta olmak üzere birçok bölgeyi kapsayan sokağa çıkma yasakları ilan edilmişti. Yasaklarla birlikte, devletin “Hendek operasyonları” adını verdiği operasyonlar başlamıştı. Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki operasyonların sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı. Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189 olarak açıklandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu. Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…” |
Hukuki süreç: AİHM, AYM’yi bekleyecek
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Şırnak, Cizre’de üç yıl önce düzenlenen ve 189 Cizrelinin hayatını kaybettiği operasyonlar ve sokağa çıkma yasağıyla ilgili dosyalardan biri için kararını 7 Şubat 2019’da açıklamıştı.
Mahkemenin açıkladığı karar operasyon sırasında yaralandıktan sonra sığındığı bodrumda hayatını kaybeden Orhan Tunç ile ilgili dosyaydı. Orhan Tunç, Cizre’deki bodrumlarda hayatını kaybeden 189 kişiden biriydi. 11 Şubat 2016 tarihinde, Orhan Tunç da dahil olmak üzere yirmi kişi için AİHM’e başvuru yapıldı.
AİHM iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle “kabul edilmezlik” kararı verdi. AİHM kararında “davanın ve dönemin özel koşulları” olduğunun altını çizdi; buna rağmen “Anayasa Mahkemesi yolunun tüketilmemesi için bir istisna olmadığına” karar verdi.
Davayı takip eden avukatlardan Benan Molu, kararı bianet'e şöyle yorumladı: “Mahkeme, kararında açıkça Orhan Tunç'un ölümüyle ilgili etkili bir soruşturma yürütülmediğini, idari dava sürecinin etkili bir yol olmadığını söylüyor.”
Molu, Cizre sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleri için henüz hukuki sürecin tükenmediğini belirtti: “Kararın 131. maddesi açık bir biçimde Anayasa Mahkemesi'nin bu dosya özelinde bireysel başvuru yollarının etkinliği konu ediliyor. Mahkeme Orhan Tunç yaralandığında ambulansın geçişi için avukat Ramazan Demir'in başvurusu üzerine aldığı tedbir kararına uyulmadığını da hatırlatıyor. Başvuru yolları tükenmiş değil. AİHM şunu söylüyor: Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen başvurular hakkında bir süre daha karar açıklamaz ya da yerleşik içtihatlarına aykırı şekilde karar verirse, yeniden başvuru yapılabilir.”
Uluslararası raporlarda da yer aldı |
Cizre’deki hukuksuzluklar, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile birçok uluslararası kurum ve kuruluşun raporlarında da yer aldı. Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun 13 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan “Sokağa Çıkma Yasaklarının Hukuki Boyutu’’ isimli raporunda, “Ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığı, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı ve esasen sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağının olmadığı” tespitinde bulunuldu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad El Hüseyin başkanlığındaki komisyonun, 10 Mart 2017 tarihinde hazırladığı raporda da “bu dönemde 18 ay süreyle devam eden operasyonlarda 2 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği’’ bilgisine yer verildi. |
(AS)