Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan İlhan Kaya’nın kardeşi bianet’e yaptığı açıklamada, “hapishane idaresi hem psikolojik hem fiziksel işkenceyi arttırmış durumda” dedi.
Ağabeyi ile arkadaşlarının yasaklı olmamasına rağmen kendilerine verilmeyen dergi ve gazeteler için uzun zamandır havalandırmada oturma eylemi yaptıklarını ve slogan attıklarını aktardı:
“13 Ocak’ta da havalandırmada oturma eylemi yapıp slogan atarken içeri giren 10-15 kadar gardiyanın saldırısına maruz kaldıklarını, ağabeyim İlhan Kaya yerde tekmelendiğini anlattı. Yaşadıklarını bize telefon görüşmemizde aktardı. Bu darp sonrası da doktora götürülmediklerini söyledi. Görüşlere gelip giderken oturma eylemi yapan mahpusların yerde sürüklendiğine biz de şahit olduk.”
Mart 2018’den beri tutuklu yargılanan İlhan Kaya önce Sincan ardından da Bolu F Tipi Cezaevine nakledildi. Ailesi ise İstanbul’da yaşıyor.
Görüş günlerinin hapishane idaresince sürekli değiştirildiğini aktaran kardeşi, “Bu değişiklikler mahpus yakınlarına haber verilmiyor, telefonla arayıp sorduğumuzda da hapishanenin internet sitesinden bakmamız söyleniyor. Ancak tüm mahpus yakınları internet kullanmadığı için mağdur oluyorlar, görüşe gidemeyen aileler oluyor. Gönderilen mektuplar da ya teslim edilmiyor ya çok geç teslim ediliyor” diye konuştu.
İHD: Hak ihlalleri bir yılda iki kat arttı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Bolu F Tipi Cezaevi’nin de aralarında olduğu “Marmara Bölgesi Hapishaneleri 2020 Hak İhlalleri Raporu”nda hak ihlallerinin 2020 yılında yaklaşık iki kat arttığını ifade etmişti:
“2020 yılında 2019 yılına nazaran hak ihlallerinde ciddi bir artış söz konusudur. 2019 yılında derneğimize yapılan başvurularda toplam 2 bin 186 hak ihlali tespit edilmişken bu sayı 2020 yılı için 4 bin 805 olarak gerçekleşti.”
Derneğe bir yılda yapılan 4 bin 805 başvurudan 810’u sağlık ve tedavi hakkına yönelik engeller; 783’ü kötü, muamele, darp, işkence; 1332’si iletişim hakkı ihlalleri, 785’i COVID-19’a karşı önlem alınmaması, 385’i yeterli ve sağlıklı beslenme ve temiz suya erişim hakkı ihlallerinden oluştu.
Raporda yer alan ihlallerden bazıları şöyle:
“Hasta mahpusların Adli Tıp Kurumuna sevki ve tahliyesinin engellenmesi, hastane sevklerinin iptali, revire çıkarılmama, kötü muamele, psikolojik baskı, hücreye koyma, sohbet, spor, ortak kullanım alanlarının yasaklanması, sürgün sevk, sevk talebinin karşılanmaması, telefon hakkının engellenmesi, süreli süresiz yayın, kitap ve mektup yasakları, yemeklerin az ve kalitesiz verilmesi, suların çamurlu akması, suların akmaması, alınan hijyen önlemlerinin yetersizliği, yeterli hijyen ve temizlik malzemelerinin verilmemesi, infaz yasası değişikliğinden sonra; denetimli serbestlik hakkı gaspları, şartlı tahliye hakkının yakılması, revire çıkarılmama, düzenli kullanılan ilaçların verilmemesi, çıplak arama, görüş yasağı, görüş iptali, süreli süresiz yayın, kitap ve mektup yasakları, kantin yasağı, fahiş fiyat ve belli markaları almaya zorlama, ajanlığa zorlama, infazda ayrımcılık uygulamaları, diğer mahpuslar tarafından şiddete uğrama ortamının hazırlanması, yaşam hakkı ihlali/şüpheli ölüm, keyfi disiplin cezası…”
* Raporun tamamını okumak için tıklayın
(AS)