* Fotoğraf: İHD
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Mahpusların bir arada ve kalabalık koğuşlarda yaşadıkları göz önünde bulundurulduğunda hapishanelerde hijyenik ortamın sağlanması, kişisel koruyucu tedbir uygulaması neredeyse imkansız. Bu da COVID-19 salgınının hapishanelerde çok hızlı yayılabileceğini gösteriyor. Özellikle hapishanelerdeki yoğunluk ve hareketlilik göz önüne alındığında durumun daha da vahim olduğu ortada.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, 2020 yılı Ekim-Kasım-Aralık aylarında İç Anadolu Bölgesi cezaevlerinde yaşanan ihlalleri raporlaştırdı.
Rapora göre, bu bölgedeki 18 hapishanede toplam 9 mahpus hayatını kaybetti, en az 24 mahpus işkence ve/veya kötü muameleye maruz kaldı. Ölenlerden dördü COVID-19 nedeniyle, ikisi intihar iddiası, diğerleri de yine başka hastalıklardan kaynaklandı. Kırıkkale'de intihar ettiği iddia edilen mahpus Serkan Tumay’ın ailesi, vücudunda darp izleri olduğunu açıkladı.
İHD’nin verilerine göre, hapishanelerde 604’ü ağır olmak üzere en az 1605 hasta mahpus bulunuyor.
İç Anadolu Bölge Hapishanelerinde de 46 kadın, 238 erkek en az 284 hasta mahpus var. İçlerinden 98’inin durumu ağır.
Hangi hapishaneler?
İnceleme kapsamındaki hapishaneler şöyle: Aksaray T Tipi, Amasya E Tipi, Bolu F Tipi, Düzce T Tipi, Karabük T Tipi, Kayseri 1 Nolu T Tipi, Kayseri 2 Nolu T Tipi, Kayseri Kadın, Keskin T Tipi, Kırıkkale F Tipi, Kırşehir E T Tipi, Sincan Kadın, Sincan 1 Nolu F Tipi, Sincan 1 Nolu L Tipi, Sincan 2 Nolu L Tipi, Sincan T Tipi, Sivas Açık ve Sivas E Tipi Kapalı cezaevleri.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Hapishaneler Komisyonu’nun hazırladığı rapor, komisyona yapılan başvurular, avukatların hapishanelere yaptıkları ziyaretler, mahpusların yolladığı mektuplar ve mahpus-aile görüşmelerinin aktarılması ile derlenen bilgilerle hazırlandı.
Ekim-Kasım-Aralık aylarında İç Anadolu Bölge Hapishaneleri için 67 kişi, diğer cezaevleri için 48 kişi olmak üzere toplam 115 kişi İHD Ankara Şubesi’ne başvuru yaptı.
* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
COVID-19'a koğuşta "tedavi" |
Raporda, sağlık hakkına erişimde gerçekleşen ihlaller ve pandemi etkisi şöyle sıralandı: * Mahpuslar aşırı kalabalık koğuşlarda kalıyor. * Tek kişilik, sağlıksız nakil araçları ile sevkler yapılıyor, bu durum özellikle kalp, astım, epilepsi hastalarının sağlıklarını kötü etkiliyor. * Mahpuslar kelepçeli muayene ediliyor, kelepçeli halde hastane sevkleri yapılıyor. * Hasta mahpuslar revire geç çıkarılıyor, hastane sevkleri ya geç yapılmakta ya da hiç yapılamamakta. Afyon 1 Nolu T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda memurların mazgaldan bakarak revire çıkmaları gerekip gerekmediğine karar verdiği aktarıldı. * Kanser riski nedeniyle biyopsi yapılması istenmesine rağmen bir hastanın bugüne kadar biyopsisinin yapılmadığı, başka bir rahatsızlığından kaynaklı MR çekiminin gerçekleştirilmediği ve diş tedavisinin de yapılmadığı öğrenildi. * Grip aşısı yapılması gereken hasta mahpuslara bu aşının bulunmadığı gerekçesiyle yapılmadı, bunun yerine zatürre aşısı yapıldı. * Hasta olan mahpuslardan bazılarının infaz erteleme talepleri reddedildi. * Adli Tıp Kurumu politik tutum izleyerek cezaevinde kalamaz raporu vermiyor, tam teşekküllü hastane ve üniversite hastanelerinin cezaevinde kalamaz raporları kabul edilmiyor ve ağır hasta mahpusların infazları ertelenmiyor. * Diyet yemeği ihtiyacı olan mahpusların diyet yemeği talepleri karşılanmıyor. * Kendi öz bakımını yapamayacak düzeyde psikolojik rahatsızlıkları olan mahpuslar tahliye edilmiyor. * Korona riskine rağmen mahpuslara yeterli miktarda hijyen malzemeleri ve maske verilmiyor. * Mahpusların diş tedavileri yapılmıyor, parasını ödemiş olmalarına rağmen implant tedavileri de yarım bırakıldı. * Solunum cihazı ihtiyacı olan bir mahpusun ihtiyacının karşılanmadığı ancak açlık grevi yapmak istemesinden sonra ihtiyacının karşılandığı öğrenildi. * Bir kadın mahpus hastane sevkleri esnasında iki kez COVID-19’a yakalanmış, ilkinde hastanede tedavi edilmiş, ikincisinde hastaneye götürülmeden hapishanede tedavi edilmiştir. * Bazı cezaevlerinde sıcak su ihtiyaçları karşılanmamaktadır. * Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kadın mahpuslar COVID-19’a yakalandı, sıcak su ihtiyaçları ve kantin ihtiyaçları karşılanmıyor. * Bir mahpus hastanede kaldığı 15 gün boyunca yatağa kelepçelendi ve bu nedenle bel ağrıları çekiyor. |
Öneriler
İHD temsilcilerinin durumun düzeltilmesi için önerileri şöyle:
“Mahpuslara yapılan işkence, onur kırıcı ve kötü muameleler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile yasaklanmıştır.
“Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
“Hapishanelerdeki sağlık personeli sayısı arttırılmalıdır. Hastaların havasız, kışın soğuk, yazın sıcak ringler ile hastaneye sevk edilmesi, hastane önlerinde ringler içerisinde saatlerce bekletilmesi uygulamalarına son verilmelidir. Ağır hastaların ring araçları ile değil ambulansla hastanelere sevki sağlanmalıdır. Tek kişilik ring aracı tamamen kaldırılmalıdır.
“Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır.
“Kelepçeli muayene ve tedavi yöntemi uygulamasından vazgeçilmelidir. Bu uygulama nedeniyle birçok hasta mahpusun tedavisi yapılamamaktadır.
“Hapishanelere bağımsız sağlık kurumlarının girmesine ve inceleme yapmasına izin verilmelidir. Hapishanelerin denetiminde başta meslek kuruluşları ve insan hakları örgütleri olmak üzere ilgili kuruluşların yer alacakları şekilde yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
“Hakkında yasaklama, toplatma kararı olmayan gazetelerin hapishanelere alınmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve temini sağlanarak gazeteler mahpuslara verilmelidir
“Ailelerinden uzakta olan mahpusların, maddi koşullar ve hastalıklar nedeniyle gelemeyen ailelerine yakın cezaevlerine nakil talepleri kabul edilmelidir.
“Cezaevlerinde son dönemlerde artış gösteren işkence-darp vakalarına son verilmeli, sorumlu olan kişiler hakkında soruşturma açılmalı ve cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
“Cezaevlerinde meydana gelen intihar vakalarının önüne geçmek için mahpusları ruh ve bedensel bütünlüklerine yönelik tehditler ortadan kaldırılmalı, insan onuruna yaraşır uygulamalar geliştirilmelidir. Gerekli önlemi almayan ve etkisi olan kişiler varsa etkin soruşturmalar yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır.” (AS)