Fotoğraf: Evrim Kepenek/bianet Hasta Mahpuslar 374. F Oturması
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Pandemi var diye ameliyatımı yapmıyorlar. Çok şiddetli ağrılarım oluyor. Ağrılarım için Eğitim Araştırma Hastanesi’ne götürüyorlar. Götürürken çift kelepçe takıyorlar. Cezaevine geri getirdiklerinde karantina odasına koyuyorlar. Tek başıma kendime bakamadığı için orada çok zorluk çekiyorum. Harekete geçmek için ölme mi bekliyorsunuz? Sesimizi duyun.”
“Sesimizi duyun” diye kamuoyuna seslenen kişi 23 yıldır cezaevinde olan 43 yaşındaki Semire Direkçi.
Diyarbakır Cezaevi’nde tutulan Direkçi’nin vücudu, 2019’daki açlık grevlerinde büyük hasar aldı ve mide ile bağırsakları çalışamaz hale geldi. O dönem tedavi olduğu doktor bağırsaklarını vücudundan dışarıya aldı, “Altı ay sonra tekrar ameliyatını yapıp yerine koyacağız” dedi. Ancak pandemi süreci başladığı için Direkçi’nin ameliyatı gerçekleştirilemedi.
Koğuş arkadaşları bakıyor
Direkçi’ye o günden beri koğuş arkadaşları bakıyor. Çok şiddetli ağrıları olunca birkaç kez Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen Direkçi, çift kelepçe uygulamasından dolayı ne kadar ağrı çekerse çeksin hastaneye gitmek istemiyor.
Karantinada tek kalıyor
Zaten eğer kendisi ile birlikte doktora götürülen başka bir hasta mahpus yoksa karantina odasında tek kalıp kendisine bakamayacağı için de hastaneye gitmekten çekiniyor.
Yani Direkçi, “acilen ameliyat” edilmesi gerekirken “pandemi” bahanesi ile ameliyat edilmiyor. Ağrıları için hastaneye gitmek istediğinde ise çift kelepçe uygulamasına maruz kalıp başka bir hak ihlaline uğruyor.
“Direkçi risk altında”
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatları Jiyan Kaya ve Jiyan Tosun geçen hafta Direkçi’yi cezaevinde ziyaret etti.
Direkçi’nin yüksek tansiyon hastası olduğunu ve görme sorunu da yaşadığını belirten avukatlar, şöyle diyor:
“Doktorlar Direkçi’yi tedavi etmiyor. Dayanacak hali kalmadığını söyledi. Çok ciddi bir hak ihlali yaşanıyor. Diyarbakır Savcılığı, bu konuda bir çözüm üretmeli. En azından Direkçi’nin ameliyatı yapılmalı. Bağırsakları dışarıda bir şekilde cezaevinde kalması çok zor. Cezaevi zaten hijyenik bir yer değil. Gardiyanların dışarı ile teması var. Semire Direkçi büyük bir risk altında. Tedavi edeceğiz diye bağırsaklarını dışarı çıkaran doktorlar da şimdi ‘pandemi’ var diye ilgilenmiyor. Semire tüm kamuoyundan destek bekliyor.”
Mahpus kadınların tuvalet ve banyo kapısında kamera
Diyarbakır Cezaevi’nde başka kadın mahpuslarla da görüşen avukatlar cezaevindeki hak ihlallerinin pandemi ile birlikte daha da arttığını belirterek şu bilgileri veriyor:
“Bizim görüştüğümüz kadınların koğuşunda havalandırmanın olduğu yerde bir kamera var. Bu kamera 360 derece dönüyor, kadınlar bu kameranın kendi yattıkları kısmı da görebildiğini düşünüyor. Bundan rahatsız oluyorlar.
‘Karşı çıkanlar disiplin cezası aldı’
“Aynı zamanda tuvalet-banyo kapısını görecek bir kamera da varmış. Bu kameradan da rahatsızlar kadınlar. Bu kamerayı kapatıyorlar fakat sonrasında kadınlara disiplin cezası veriliyor. Bu kameralar kadınları 7 gün 24 saat gözetliyor. Hatta yaşlı kadınlardan biri 5-6 dakika tuvalette kalıyor, bunun üzerine gardiyanlar odaya baskın yapıyor. Defalarca bu kameralara karşı çıkmışlar, hak ihlali olduğunu belirtmişler ama kameraları kaldırmayan cezaevi kadınlara disiplin cezası vermiş.
“Kadınlar en son kameranın açısını değiştiriyor ama cezaevi yönetimi bu kez kameranın üzerinde demirden bir kafes koyuyor. Kadınlara tekrar disiplin cezası veriliyor. Kadınlar da bu kez konuyu cezaevi savcısına iletiyor. Savcı, sözlü olarak ‘Adalet Bakanlığı’nın böyle bir talimatı var’ diyor. Talimatının yazılı halini görmek istedikleri halde gösterilmiyor.
‘Çift kelepçe uygulamasını olağan hale getirmek istiyorlar’
“Kadınlar kamera uygulamasından çok rahatsız. Bu özel hayatın ihlali anlamına geliyor. Biz de avukatlar olarak bu durumun takipçisi olacağız. Semire Direkçi’nin sağlığa erişim hakkının engellenmesi gibi kadınların da özel hayatına bir saldırı var. Çift kelepçe uygulaması nedeniyle kadınlar kendileri de gitmek istemiyor doktora. Bu çift kelepçe uygulamasını özellikle yapıyorlar. Diyarbakır Cezaevi’ndeki bu uygulamayı olağan hale getirip tüm cezaevlerine yaymak istiyorlar.
“Cezaevlerinde halen görüşler yapılmıyor. Pandemi bahanesi ile cezaevlerindeki hak ihlalleri artmış durumda ve dışarıya da bilgi gelmiyor. Bu konuda çok ciddi endişelerimiz var.”
İHD: 591'i ağır 1564 hasta mahpus var
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu'nun Nisan 2020 raporuna göre, cezaevlerinde 591'i ağır olmak üzere 1546 hasta mahpus bulunuyor.
İHD raporunda hasta mahpuslara ilişkin çözüm önerileri de sıralanıyor:
Raporda, hasta mahpusların sorunlarının çözümüne dair yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
* Tecride dayalı infaz rejimi, uygulayanların inisiyatifine bırakılmadan derhal kaldırılmalı. Cezaevinin fiziki yapısı, maddi koşulları ve uygulanan muameleler bir bütün olarak insan onuruna yakışır nitelikte olmalı.
* Cezaevindeki yaşam koşullarının, cezaevi dışındaki yaşam koşulları ile mümkün olduğunca uyumlu olmasına özen gösterilmeli.
* Adalet Bakanlığı'nın 45/1 sayılı Genelgesi'nde belirtilen on kişi, on saat sohbet hakkı uygulamasının cezaevlerinde hayata geçirilmesi sağlanmalı.
* Uluslararası standartlar ile yasaklanan zincir, demir gibi kısıtlama araçlarının kullanılması önlenmeli, kısıtlama araçları cezalandırma amacıyla kullanılmamalı.
* Özellikle işkence iddialarında olmak üzere, mahpusların muayeneleri İstanbul Protokolü uyarınca standart adli muayene formu kullanılarak kapsamlı biçimde yapılmalı.
* Mahpusların muayeneleri mahremiyete uygun şekilde, yalnız ya da en azından kimsenin duyamayacağı bir ortamda yapılmalı. Bu ortamın sağlanamadığı durumlarda, muayene sırasında bulunan kişilerin kimlik bilgileri rapora mutlaka yazılmalı.
* Cezaevinde sağlanan tıbbi bakım hizmeti, cezaevi dışındaki olanaklarla eşit hale getirilmeli.
* Mahpusların yeterli düzeyde sağlıklı yaşam koşullarına ve tıbbi bakıma erişimi sağlanmalı; sağlık hizmetleri ve mahpusların hekimle görüşme talepleri gereksiz gecikme olmaksızın karşılanmalı. (EMK)