Yaşar ve arkadaşları dayanışma evine dikkat çekmek için bir de video hazırladı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Van, Ağrı gibi yerlerde mecburen illegal yollardan ülkeye giriş yapan mülteciler, kışın dağlarda yaşamını kaybeder. Baharın ve yazın gelmesi ile birlikte onlarca cenaze ortaya çıkar. Bugün Van gölünde aranan cenazeler gibi..
“Biz, bir şekilde Van’dan Ağrı’dan veya diğer sınır kapılarından Türkiye’ye giren ve buradan Avrupa’ya göç hayali kuran mültecilere destek olmaya çalışıyoruz. Birçoğunun bir saat sonra yaşayıp yaşamayacağı bile belli değil…”
Tarlabaşı Dayanışma Derneği Saha Koordinasyon Sorumlusu Muhammed Sıddık Yaşar, Türkiye’de hayata tutunmaya çalışan mültecilerin durumunu bu sözlerle anlatıyor.
Mültecilerin İstanbul’da yoğunluklu olarak yaşamak zorunda kaldığı Tarlabaşı’nda bir dayanışma evi için kolları sıvadıklarını söyleyen Yaşar, şu bilgileri paylaşıyor:
"Biz sekiz yıl önce Tarlabaşı’nda destek vermeye başladığımızda orada bir ailenin evini, destek evi olarak kullanıyorduk. Evin belli odalarında mülteciler, translar, kadınlar kalıyordu. Tam bir dayanışma eviydi. Bu ev artık kullanılamaz hale geldi. Biz de hem o evin sahibini hem de destek alan kişileri başka evlere yerleştirdik bir süre. O evinde yenilenmesi için çalışmalara başladık.
“Pandemi süreci başlayınca işlere devam edemedik. Birçok arkadaşımız dışarıda kaldı. Çok zor bir süreç oldu, devam edemedik. Dışarıda kalan arkadaşlarımız için dayanışma evini en kısa zamanda faaliyete sokmak istiyoruz. Bunun için de desteğe ihtiyacımız var.”
10 bin maske ve dezenfektan dağıtıldı
Yaşar, “Biz aslında sadece Tarlabaşı’nda değiliz. Adımız Tarlabaşı eksenli olduğundan sadece orada sanıyorlar ancak İstanbul’un 21 ilçesinde aktif olarak çalışıyoruz” diyor. Şu ana kadar 10 bin maske, dezenfektan dağıttıkları bilgisini de veren Yaşar, Türkiye’de mültecilerin sorunlarının görünmez olduğuna dikkat çekiyor.
“Doğru bilgilendirme yapılsın”
“Sınırlar açıldı, Avrupa’ya geçişler sağlandı” açıklamasının mültecileri bir kez daha mağdur ettiğini belirten Yaşar, doğru bilgilendirme yapılması gerektiğini vurguluyor:
“İnsanları geçiş var diyerek sınıra çağırmak, orada ölüm var demekle aynı. Çünkü geçişler yok, sınırlar kapalı. En azından Yunan tarafından Avrupa polislerinin mültecileri darp ettiğini biliyoruz.
“Yaz geldi, şimdi binlerce bot kalkıyor Ege’den kim bilir kaçı karşı sahile ulaşacak, ulaşan da orada şiddet görecek. Birçoğu da ulaşamayacak. Mültecilerin güvenliklerinin sağlanması gerektiğini ve doğru bilgilendirme yapılmasını öneriyorum.”
Mültesi sayısı: 3 milyon 571 bin 30 kişi
Mülteciler Derneği’nin verilerine göre, Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı 25 Aralık 2019 itibarıyla bir önceki aya göre 116 bin 214 kişi azalarak toplam 3 milyon 571 bin 30 kişi oldu.
Bu kişilerin 1 milyon 926 bin 630’u (yüzde 53,9) erkeklerden, 1 milyon 644 bin 400’ü (yüzde 46,1) ise kadınlardan oluşuyor.
Rapora göre, İçişleri Bakanlığı 4 Aralık 2019'da yaptığı açıklamada, ülkesine dönen Suriyeli sayısını 369 bı̇n 690 olarak açıklamıştı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise bugün yaptığı açıklamada, 2019'da toplam 118 bin 432 mültecinin yakalandığını ve 37 bin 582'sinin sınır dışı edildiğini söyledi.
Yine raporda geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısının 25 Aralık 2019 itibarıyla 62 bin 420 kişi olarak açıklandığı bilgisine yer verilirken Yerlikaya, bu sayının 2019 yılı boyunca toplam 78 bin 243 kişi azaldığını ifade etti. (EMK)