Haberin İngilizcesi için tıklayın
Baro seçimleri ve Avukatlık Kanunu'nda yapılmak istenen değişikliklere karşı baro başkanlarının Ankara'ya başlattığı yürüyüş üçüncü gününde devam ediyor.
Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt, Antep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun ve Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın bianet'e yürüyüşe ilişkin bianet'e değerlendirmede bulundular.
Dört Baro başkanı, "Baroları, bölüp parçalayarak avukatların sesini kesemeyecekler. Baroları bağımlı hale getiremeyecekler" dediler.
TIKLAYIN - Baro başkanları Ankara'ya yürüyor
TIKLAYIN-Savunma Yürüyor: Uslu çocuklar olmayacağız
Bozkurt: Dünyanın hiçbir yerinde çoklu baro yok
İzmir, Manisa, Antalya, Muğla, Denizli Barolarıyla bir araya gelen Aydın Barosu, Afyon'dan Ankara istikametine doğru yürüyüşe devam ediyor. Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt, yürüyüş boyunca yaşananları ve yürüşünün amacına ilişkin şunları söyledi: Baroların, bağımsızlığını almak, bağımlı hale getirmek istiyorlar. Çevre katliamı, kadın katliamları, çocuk haklarına dair ses yükseltmemizden rahatsız oluyorlar. Cübbemize düğme dikmek istiyorlar, biz bunu reddediyoruz. Cübbemize düğme dikemeyecekler, bizleri bağımlı hale getiremeyecekler.
Antalya, İzmir, Muğla, Manisa ve Denizli Baro Başkanlarımızla yürümeye devam ediyoruz. #SavunmaYürüyor pic.twitter.com/twJmZJdRwL
— Av.Gökhan Bozkurt (@gokhanbozkurt09) June 21, 2020
Bugün dile getirdikleri böl parçala taktiği ilk değil. Bunu daha önce beş kez daha denemişlerdi. Her defasında geri adım attılar. Bu kez de vazgeçmelerini bekliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bir ilde çoklu baro yoktur. Böyle bir şeyin hukukta da yeri yoktur.
Bizler boşuna yürümüyoruz, en çok halk için yürüyoruz ve halkın desteğini de çok fazla görüyoruz. Yürüyüşümüz boyunca yanımızdan geçen araçlar selam veriyor. Sohbet ediyor. Hatta yürüdüğümüzü gören bir çift, bizlere kolilerce su getirdi. "Bizim için yürüdüğünüzü biliyoruz" dediler. Bu bizi çok mutlu etti. İktidar anlamıyor ama halk anlıyor.
Şarklı: Halk yürüşümüze destek veriyor
Adana ve Mersin Barosu ile birlikte yürüyen Antep Barosu, Aksaray'a vardı. Antep Baro Başkanı Bektaş Şarklı, yürüyüşe dair şu bilgileri verdi: "Şu an iki meslektaşımız adil yargılanma hakkı için ölüm orucunda. Avukatların adil yargılanma için ölüm orucuna girdiği bir ülkeden söz ediyoruz. Diğer yurttaşları düşünün artık. Bu Türkiye için büyük bir utanç. Toplum yargının siyallaştığını görüyor ve bağımsız bir yargı talep ediyor. Biz de bunun için yürüyoruz.
Yürüyüşümüz boyunca kamyon şoförleri ve esnafla karşılaşıyoruz. Sohbet ediyoruz. Herkes ekonomik, siyasi birçok sebeple şikayetlerini dile getiriyor. Yürüyüşümüzü desteklediklerini ve yanımızda olduklarını söylüyorlar.
Altun: Bölerek sesimizi kesemezler
Balıkkesir ve Birecik Barosu ile birlikte Eskişehir'e doğru yürüyen ve Eskişehir Barosu ile yola devam edecek olan Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun ise şöyle konuştu: "Temel hakları ellerinden alınan köylüler, öğrenciler, kadınlar, mülteciler için yürüyoruz. Barolar tüm bu kesimler için umuttur. Halkın savcısı olmaz, halkın hakimi de olmaz, halkın avukatları vardır, o avukatlar da barolardır.
Kirazlıyayla için yürüdük, yarın hiç bir köyümüzde Kirazlıyaylada olanlar olmasın diye yürüdük! Havamız, suyumuz, içimize çektiğimiz hava satılmasın diye yürüdük! #SavunmaYürüyor https://t.co/sENvijqnCP
— Av. Gürkan Altun (@gurkanaltun16) June 20, 2020
Darbe dönemlerinde, çevre katliamlarında, sınırlarda mültecilerle ilgili sorun yaşandığında akla ilk barolar gelir. Baroları bölüp parçalayarak, sesimizi kesemezler. Yüzbinlerce avukatın sesini kesemezler, bizler her koşulda halkın nefesi olmaya devam edeceğiz.
Aydın: Faaliyet alanımızı daraltmak istiyorlar
Mardin, Urfa ve Van Barolarıyla yürüyüşe devam eden Diyarbakır Barosu, Aksaray'a vardı. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın da yürüyüşe ilişkin şunları söyledi: "Barolardan habersiz kapalı kapılar ardında, bizlere dair kararlar alınmak isteniyor.
Muhatap bizleriz bizlerden habersiz bir yasa yapılamayacağını ifade ettik. Ancak dikkate alınmadı. Faaliyet alanlarımızı daraltmak iistiyorlar. Özellikle insan haklarıyla ilgili iki maddeyi Avukatlık Kanunu'ndan kaldırmak istiyorlar. Toplumun ihtiyaçlarına dönük çalışmalarımızı kısıtlamak istiyorlar. İnsan haklarına, demokrasi ve hukuk devleti için verdiğimiz mücadeleyi pasifize etmek istiyorlar."
Türkiye Barolar Birliği'ni olağanüstü toplantıya davet eden baroların talepleri şöyle:
* Bu süreçteki "tarihsel sorumluluğunu" yerine getirmek amacıyla TBB'yi olağanüstü toplantıya davet etmek üzere, Yönetim Kuruluna başvuruda bulunulmasına,
* 19 Haziran'da Baro Başkanlarının kendi illerinden Ankara istikametine doğru "Savunma Yürüyüşü" başlatmasına,
* Olağanüstü toplantı talep sahibi olan Baro Başkanlarının bu taleplerini TBB'ne teslim etmesine,
* 21 Haziran Pazar günü, gazetelere ilan verilmek suretiyle, teklifin yasalaşması halinde, yurttaşların uğrayacağı hak kayıplarının anlatılmasına,
* Bu süreçte sosyal medyanın etkileşim gücü de değerlendirilerek kamuoyunu aydınlatmaya yönelik çalışmalar yapılmasına,
* Teklifin TBMM Komisyonuna geldiği gün, Ankara'da TBMM yolu üzerinde "Duran Başkan" eylemi yapılmasına,
* Teklifin yasalaşması halinde, Anayasa Mahkemesinde iptal davası açılması için TBMM'nde çalışma yapılmasına,
* Açılan davanın AYM'nde görüşülmesi sırasında "Son Nöbet" adı altında nöbet tutulmasına karar verilmiştir.
(RT)