* Fotoğraf: Binnur Ege Gürün Koçak - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi’nin iki maddesi daha Meclis Genel Kurulunda kabul edildi.
En tartışmalı maddelerden olan bu düzenlemelerle ilgili Genel Kurul’da itirazlar yükseldi. Muhalefet partileri temsilcileri bekçilere silah yetkisini eleştirirken, iktidar partisi vekilleri de bu hakkın halihazırda bekçilerde olduğunu hatırlattı.
TIKLAYIN - “Bekçilerle Devlet Her Sokakta Kendini Hissettirecek”
Teklifte en çok tepki çeken madde, bekçilere silah kullanma yetkisi verilmesiydi ancak 1966 tarihli 722 sayılı Çarşı Ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun 5. Maddesine göre bekçiler halihazırda silah taşıma ve kullanma konusunda, Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu’nda polislere tanınan yetkilere sahip.
Suç delillerini muhafaza görevi
Genel Kurul’da dün kabul edilen maddelere göre, bekçiler, haklarında tutuklama veya yakalama kararı çıkarılmış kişileri gördükleri takdirde yakalayacak ve bağlı bulunduğu genel kolluk kuvvetlerine teslim edecek.
Ayrıca, zor ve silah kullanma yetkilerinin tanındığı maddeler de yine kabul edilmiş oldu.
Böylece teklifin birinci bölümünde yer alan 9 madde kabul edilmiş oldu.
Teklifin kabul edilen maddelerine göre, çarşı ve mahalle bekçileri, suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri meydandayken; şüphelileri yakalamak, yakaladıkları şüphelilerin kendilerine veya başkalarına zarar vermelerini engelleyici tedbirleri almak, suç delillerinin kaybolmaması veya bozulmaması için gerekli muhafaza tedbirlerini almak, varsa olayın tanıklarının kimlik ve adres bilgilerini tespit ederek genel kolluk birimlerine bildirmekle görevli ve yetkili olacak.
Bekçiler, haklarında tutuklama veya yakalama kararı çıkarılmış kişileri gördükleri takdirde yakalayacak ve kişiyi alıkoyarak bağlı bulunduğu genel kolluk kuvvetlerine teslim edecek.
Teklifin görüşmelerine bugün devam edilecek.
“Yardımcı kuvvetlere neden ihtiyaç duyuluyor?”
Genel Kuruldaki görüşmelerde İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, teklife, “Bekçiler çaldıkları düdüklerle nostaljik bir duygu olmanın boyutunu aşmış durumda. Çünkü polis yetkileriyle donanmış olarak geliyorlar artık. Bekçi düdüğüne özlem duyarken birden o bekçinin eline silah verdiğimiz bir sürece girdik. Eğer bu bir ihtiyaç ise Türkiye'nin asayiş problemi nasıl bu kadar büyüdü? Yok eğer böyle değilse neden polis gibi yetkili ve silahlı bekçilik teşkilatı kuruluyor?” itirazında bulundu.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, kanun teklifinin masum bir bekçi yasa teklifi olmadığını savunarak, “Yardımcı kuvvetlere ihtiyaç duyulması, İçişleri Bakanlığı kapsamındaki emniyet güçlerinin kanunla tanımlı görevleri dışındaki amaçlarına da işaret ediyor. Elbette ki bu amaçlar iktidarın kendi siyasal ajandası üzerinden gerçekleştirilmek istenecektir” diye konuştu.
“Bekçilik sisteminin kurumsallaşması ve yoğunlaşmasıyla birlikte toplum üzerindeki baskı artırılmak, iktidarın bekasını korumasının araçları oluşturulmak, Türkiye'de hukuk devleti daha fazla aşındırılmak, toplumsal taleplerin şiddetle bastırılması için zeminler yaratılmak istenmektedir.”
HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul da “Genel kolluk varken, hemen hemen de aynı yetkilerle donatılmışken alternatif, daha doğrusu paralel bir kolluk rejimi oluşturmanın amacı nedir?” diye sordu.
“Bekçide silah yeni bir şey değil”
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş ise teklifin yeni bir kanun olmadığını, 1960'lı yıllarda yapıldığını ve o zamandan bu yana kadar bu asayiş biriminin görev yaptığını dile getirdi:
“Bekçide silah var, deniyor. Bekçide silah yeni bir şey değil. Geceleyin insanların can ve mal güvenliğini korumak için görevlendirdiğimiz bir güvenlik biriminin elinde sadece düdük olmaz, tabii ki silahı olacak. Kurulduğu ilk günden itibaren de bunların belinde silah var. Yeni bir düzenleme değil, mevcut düzenlemenin güncellenerek bugünlere getirilmesiyle alakalı meseledir.” (AS)