* Fotoğraf. Anadolu Ajansı - arşiv
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Anayasa Mahkemesi, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış-Beştaş’ın avukat Pınar Akdemir aracılığıyla yaptığı, Cizre bodrumlarına dair başvuruyu “kabul edilemez” buldu.
Şırnak’ın Cizre ilçesinin Sur ve Cudi mahallelerinde sokağa çıkma yasağı dönemindeki operasyonlarda toplam 189 kişi hayatını kaybetmişti. Olay Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınmış, AİHM dosyalardan biriyle ilgili 7 Şubat 2019’da verdiği kararla iç hukuk yollarının tüketilmediğine hükmederek AYM’yi işaret etmişti.
AYM bugün açıkladığı karara konu dosya ise Meral Danış-Beştaş’ın başvurusuna dair. Başvuruda, “sokağa çıkma yasağı kararlarının yaşam hakkı, işkence ve eziyet yasağı, kişi hürriyeti ve güvenliği ile özel hayatın gizliliği haklarını ihlal ettiği” ifade edilmişti.
AYM: hukuk yolları tüketilmedi
AYM’nin gerekçeli kararında, başvurucunun doğrudan etkilenen kişi olmadığı belirtildi:
“Bireysel başvuruda, bir başvurunun kabul edilebilmesi için başvurucunun sadece mağdur olduğunu ileri sürmesi yeterli olmayıp ihlalden doğrudan etkilendiğini yani mağdur olduğunu göstermesi veya mağdur olduğu konusunda Anayasa Mahkemesini ikna etmesi gerekir. Bu itibarla mağdur olduğu zannı veya şüphesi mağdurluk statüsünün varlığı için yeterli değildir.”
Ayrıca, Anayasa’nın 17/3. Maddesindeki işkence ve eziyet yasağıyla ilgili de şu hükme varıldı:
“Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamına giren eylemlere maruz kalındığını ileri süren başvurucunun bu iddiasını bireysel başvuru öncesinde yetkili kamu makamları önünde dile getirmediği, ayrıca soruşturma mercilerini harekete geçirmek için bir başvurusunun da olmadığı dikkate alındığında başvuruya konu olayın -bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği- Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmiştir. Başvurucu devletin ilgili makamlarının, iddiasına konu durumdan bir şekilde haberdar olmak suretiyle resen ceza soruşturması başlatma yükümlülüğü altında olduklarını da ortaya koyabilmiş değildir.
Kararda, yargı yolları tüketilmediği ve yetkisizlik nedenleriyle başvurunun kabul edilemez bulunduğu ifade edildi.
Cizre'de ne olmuştu? |
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki abluka operasyonlarının sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı. Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189 olarak açıklandı. TIKLAYIN - CİZRE İÇİN BAĞIMSIZ SORUŞTURMA TALEBİ Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu. Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…” |
(AS)