Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adalet Bakanlığı, 24 Aralık’ta görülen Gezi Davası’nın dördüncü duruşması öncesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala hakkında verdiği derhal serbest bırakılmalı kararını duruşmadan bir gün önce İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği ortaya çıktı.
Yerel mahkeme iki gün önce görülen duruşmada, iş insanı ve insan hakları savunucusu Osman Kavala’yı AİHM kararının kendilerine ulaşmadığını gerekçe göstererek tahliye etmemiş, Bakanlıktan yazı beklenmesine karar vermişti.
TIKLAYIN - AİHM Kararına Rağmen Osman Kavala Tahliye Edilmedi
TIKLAYIN - Kavala'nın Avukatları: AİHM Kararının Uygulanması Anayasal Zorunluluk
Mahkeme karardan sonra gördü
Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın haberine göre, Adalet Bakanlığı'nın duruşmadan önceki gün, mesai saati bitmeden önce yargılamanın yapıldığı İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na iletilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na AİHM kararının çevirisini gönderdiği ortaya çıktı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün katıldığı programda, AİHM kararının tercümesinin bakanlık tarafından yapıldığını ve duruşmadan bir gün önce iletildi söyledi. Bakan Gül, gazetecilerin mahkemenin Osman Kavala'yla ilgili kararına yönelik bir soru üzerine şöyle konuştu:
"Yürüyen bir soruşturmayla, kovuşturmayla ilgili benim bir yorum yapmam elbette doğru olmaz. Dolayısıyla Anayasa, Uluslararası sözleşmeler, her türlü mevzuat açıktır. Yargı da bağımsız ve tarafsızdır. Dolayısıyla yürüyen bir kovuşturmayla ilgili elbette süreci kendileri değerlendirecektir. Mahkemenin cuma günü çeviri ile ilgili bir talebi olmuştur. Çeviriler yapılmış ve derhal pazartesi günü itibarıyla mahkemeye ulaştırılmıştır."
Ayrıca söz konusu çeviri mahkeme tarafından saat 13.25'te yani duruşmadan yaklaşık yarım saat sonra açıldı.
Yani mahkeme, Kavala hakkında AİHM'in 'derhal serbest bırakılmalı' dediği kararın bakanlık tarafından yapılan çevirisini, tutukluluğa devam kararını verdikten sonra görmüş oldu.
Sönmez: AİHM kararı duruşmada da sunuldu
bianet'e konuşan davanın avukatlarından Hürrem Sönmez, sanık müdafilerinin söz konusu kararın çevirisini duruşma sırasında mahkemeye sunduğunu belirterek mahkemenin tahliye kararı vermesi gerektiğini belirtti. Sönmez şöyle konuştu:
"Eğer ki mahmemenin tahliye etme yönünde bir iradesi olsaydı bunu yapardı. Çünkü sanık müdafiler AİHM kararını duruşma sırasında mahkemeye sundular. Bu noktada Adalet Bakanlığı'ndan yazı beklenmesi dayanaksız. Adalet Bakanlığı 'Biz derhal gönderdik' diyor ama nihayetinde önemli olan mahkemenin iradesinin ne yönde olduğu.
"Kararın kesinleşmesini bekliyoruz diye bir değerlendirme olamaz çünkü bu kesinleşmeye bağlı dayanak değildi.
"Zaten ceza davalarında yargılama aşamasında tutuklama istisnadır. Çünkü tutuklama bu aşamada bir tedbirdir, ceza değil. AİHM buna ilişkin kapsamlı bir inceleme yapmış, tutuklamanın dayanağı olmadığını belirtmiş, derhal serbest bırakılmalı hükmünü vermiş.
"Buradaki "derhal" bildiğimiz kelime anlamıyla derhal. Mahkeme özgürlükten yana yorum yapması gerekirken tutukluluktan yana yorum yapmış oldu."
(HA)