Fotoğraf: Ahmet Okur / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tulay Hatımoğulları Oruç, koronavirüs nedeniyle işten çıkarma yasaklarının arka kapsı olarak görülen ve “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller" olarak tanımlanan Kod-29'la işten çıkar için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
İşverenlerin Kod-29’u keyfi bir şekilde kullandığını belirten Tulay Hatımoğulları Oruç, Sinbo fabrikasında çalışırken bu şekilde işten çıkartılan Dilbent Türker'i, Birleşik Metal İş Sendikası’nın Çorum’daki Ekmekçioğulları A.Ş.’de yetki alması üzerine 90’dan fazla içinin son verilmesini ve İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri İzenerji ve İzelman A.Ş.’de çalışan 16 işçiyi örnek gösterdi.
TIKLAYIN - İşten çıkarmanın yeni adı: Kod 29
Hatımoğulları Oruç “Yine İstinye Üniversitesi, astım hastalığı olan ve bu nedenle 5 gün evden çalışan akademisyen Gülçiçek Dere’yi 16 Şubat 2021’de Kod 29’la işten çıkarmıştır. Pandemi süresince PTT Kargo-Sen emekçileri ve Gaziantep’te Yasin Kaplan Halı’da çalışan 16 tekstil işçisi de Kod 29 ile işten çıkarılmıştır” dedi.
İş Kanunu’nda 16 Nisan 2020’de yapılan değişikliği hatırlatan Hatımoğulları Oruç, “Bu değişiklikte ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller’ istisna olarak bırakıldı ve işçi çıkarma yasağı delinerek işçiler keyfi olarak işten çıkarılmaya devam edildi” ifadelerini kullandı.
"Kadınlar daha çok etkilendi"
Kadınların bu süreçten daha çok etkilendiğini söyleyen Hatımoğulları Oruç, araştırma önergesinin gerekçesine şöyle yazdı:
“En güvencesiz işlerde çalışmaları dolayısıyla emek piyasasında en kırılgan pozisyonlarda çalışmak zorunda bırakılan kadınlar bu süreçten daha çok etkilenmektedir. Kamusal alandaki cinsiyetçilikten dolayı Kod 29 kadınlara karşı sıkça uygulamaya konulmaktadır.
Kod 29 ile işverenler yükümlülüklerinden kolayca kaçabilmekte, işçilerin yasak olmasına rağmen işlerine son vererek, kıdem ve ihbar tazminat hakları gasp edilmektedir. Ayrıca bu kodla işten çıkarılan işçiler işsizlik maaşı, kısa çalışma ödeneği ve Covid-19 sebebiyle işsiz kalanlara verilmesi kararlaştırılan nakdi ücret desteğini dahi alamamaktadırlar.
İşten çıkarma yasağını anlamsız hale getiren bu istisnayla işverenler, Kod 29 ile, pandemi sürecinde işten çıkarmalara haklı neden bulmaya çalışmaktadır. Birçok iş yerinde kötü çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen ve sendikalaşan işçilere dönük hukuksuzca kullanılan Kod 29’un ucu çok açıktır ve yeterince denetlenmemektedir. İşverenler, bu eylemleriyle Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde tanımlı bulunan sendikal hakların kullanılmasını engelleyerek açıkça suç işlemektedirler.
"Keyfi kullanımlar denetlensin"
İşçiler bu kod nedeni ile yeni bir işe çoğu zaman kabul edilmemekte, kendilerini izaha mecbur hissetmektedirler. Bu durum kadın işçiler açısından daha da zorlayıcı bir hal almaktadır. Kadınların yeni bir iş ararken veya yeni bir işte çalışırken daha fazla mobbinge, tacize, ayrımcılığa uğramasına sebep olmaktadır. Bu kod ile işten çıkarılan kadınların beyanlarına göre; ‘ahlaki uygunsuzluk’ sebebiyle işten atılma aile içinde ahlaki sorgulamalar ve şiddete neden olurken, sosyal güvenceli işler bulmakta zorlanmaktadırlar.
Çalışanların İş Yasası’nın 25/2 maddesi (Kod 29) uygulaması sebebiyle oluşan işçilerin mağduriyetlerinin giderilmesi, özellikle kadın işçilerin yaşadığı çifte mağduriyetin ortadan kaldırılması, Kod 29’un geriye dönük keyfi kullanımlarının denetlenerek, etkin mücadele yöntemlerinin belirlenmesi ve sendikal hakların korunması amacıyla acilen Araştırma Komisyonu kurulması gerekmektedir.” (HA)