Fotoğraflar: Hacer Foggo/Evrim Kepenek
Eliyle özel okulun bulunduğu alanı gösteriyor, “Bak bizim evimiz buradaydı” diye anlatıyor.
Sulukule Roman Derneği Başkanı Şükrü Pündük ile Sulukule’de geziniyoruz.
53 yaşındaki Pündük, doğma büyüme Sulukueli. Hatta dedesi ve büyük dedesi de. Mahallenin başına gelenlere karşı hep mücadele eden bir isim Pündük. Sulukule’nin başına gelenler ise tüm “kentsel dönüşüm” adı altındaki kent suçlarındaki gibi.
Sulukule'de lüks villalar
Kısaca özetlemek gerekirse bundan 15 yıl önce Bakanlar Kurulu’nun çıkardığı bir karar, şimdi anılarda kalan Sulukule’nin sonunu getirdi.
İstanbul, Fatih’te çoğunluğu Romanlar’a ait evler tek tek yıkıldı. Yerine “lüks” konutlar yapıldı. Deyim yerindeyse tipik, sıradan hiçbir özelliği olmayan “lojman” tarzı villalar.
14 demir kapı yıkıldı
Roman yurttaşlar avukatları aracılığı ile defalarca hukuk yoluna başvurdu, yargıdan durdurma kararı çıktıysa da artık binalar yapıldığı için sonuç değişmedi.
Lüks villarda yaşayanlar evlerinden ettikleri Roman yurttaşların hemen yanlarındaki mahallede yaşamalarından rahatsız olacak ki dönemin AKP’li büyükşehir belediyesine başvurdu.
Yaklaşık 10 yıl önceydi...Mahalleye villaların bulunduğu alan ile Romanlar’ın yaşadığı alan arasına 14 demir kapı yapıldı.
Derin Yoksulluk Ağı’ndan Hacer Foggo, geçen gün sosyal medya hesabından mahalledeki 14 kapının İBB’ce yıkıldığını duyurdu.
1-Fatih Belediyesi Sulukule'yı yıkıp yeni
— Hacer Foggo (@hacerfoggo) July 7, 2020
binaların etrafını demir kapılarla kapatmıştı.Yıllardır Romanlar bu kapıdan içeri giremiyordu. Bu sabah @BB_istanbul kapıları yıktı. Bu kapılar onları ayırıyor, ayrıştırıyor, ötekileştiriyordu. Binlerce kez teşekkürler @ekrem_imamoglu pic.twitter.com/AECvnVfSl9
Ayrıca İBB’den de şu açıklama yapıldı:
“Sulukule mahallemizde kamuya açık olması gereken, mahalle halkının doğal yolunu tek taraflı kesen “demir” kapı, İBB İmar Müdürlüğümüzün denetimleri sonucu, bugün itibariyle İBB Zabıta ekiplerimizce yıkılmıştır.”
Bunun üzerine soluğu Suukule’de aldım. Önce Sulukule Roman Dernekleri Başkanı Şükrü Pündük ve ardından mahalleli Mehmet Asım Hallac’la mahallede kısa bir gezinti yaptık.
“620 ev yıkıldı, 650 yapıldı”
Şükrü Pündük
Her ikisi de İBB’nin demir kapıları kaldırmasından memnun. Pündük, “Biz burada avlularda yaklaşık 620 hane yaşardık. Aileler, komşular hep birlikte. Sonra ‘yeni ev yapacağız size de hak vereceğiz’ deyip evlerimizi yıktılar. Çok mücadele ettik, başaramadık. Bu evleri yaptılar, sonra da içerde yaşayanlar rahatsız olmasın diye bu 14 kapıyı diktiler. 620 hane yıkıldı, 650 ev yapıldı bize bir pay düşmedi. Zaten çok pahalı. Demir kapıları koydukarında İsrail Filistin gibiydi burası. Sanki iki ayrı ülke vardı. Biz orata geçemezdik, oysa kendimizin 15 yıl önce koşturduğu yer. Yıkılmasından mutluyuz” diyor.
“Anılarımız var”
“Bizim oturduğumuz yerlerden tapularımız olmasına rağmen bizi gönderenler eski oturduğumuz yerlere bakmamızdan bile rahatsızdı” diye anlatan Pündük, villaların bulunduğu alanı göstererek, “Evlerin bulunduğu alanda çocukluğumuz var, dedelerimizin, babalarımızın emekleri var” diyor.
“Mahallemizde ahımız kaldı”
Halac mahalleyi anlatıyor...
Daha sonra Mehmet Asım Hallac ile karşılaşıyoruz. “Duymuşsunuzdur buralar yıkılsın diye karar çıktı” diye söze başlıyor. Yaklaşık 15 yıldır mücadele ettiğini belirten Hallac, sonunda kazandıklarını belirtiyor.
Şöyle diyor:
“Ben de yıkılacağını düşünüyorum. Bizim mahallemizden ettiler, burada mutlu mu yaşayacaklarını sandılar. Sağ olsun İmamoğlu geldi de bu çirkin kapılar da kaldırıldı.
“Bu mahallede ahımız var. Bu villaları yapanlarla çok mücadele ettim. Beni öldürmekle bile tehdit ettiler. Sonunda bizim haklı olduğumuz ortaya çıktı. Hukuk bizden yana oldu.Bu binaların yıkılacağı günü bekliyoruz. Duyduğumuza göre buraya başka projeler düşünülüyormuş. Burası bizim yerimiz. Osmanlı'dan kalma tapularımız var bizim. Burayı gerçek sahiplerine bize versinler..”
Foggo: Çocuklar özgürce oynayabilir
Sulukule'de son ev yıkılıncaya kadar mücadele eden Sulukule Platformu üyesi Hacer Foggo şöyle diyor:
“Bin yıllık Sulukule mahallesi yıkıldığı zaman UNESCO bu projenin soylulaştırma projesi olduğunu söylemişti. Sulukulelilerin evlerini yıktıkları yetmedi bir de bin yıldır oturdukları mahalleye geçişlerini, tarihi Neslişah Camii’sine gidişlerini bile engelleyen demir kapı ve çitlerle çevirdiler.
"Bu soylulaştırma kapısı şimdi tarihin çöplüğünde yerini aldı şimdi evleri yıkıldığında yeni doğan çocuklar kendi doğdukları sokakları ziyaret edip orada özgürce oynayabilirler.."
(EMK)