İçinden Azrail Geçen Şehir

Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın İbrahim Yamak geçtiğimiz günlerde gazetelere ve yerel TV'lere (bana göre) çok ilginç bir demeç verdi.

Yamak, Karadeniz Duble Sahil Yolu'nun Giresun şehir içinden geçirilmesine isyan ediyordu. Çağdaş ve ileri hiçbir ülkede böyle bir uygulamanın olamayacağını söylüyordu.

Yamak, isyanında çok haklıdır. İsyanının zamanlaması oldukça yanlış olmasına rağmen, isyanına neden olan konuda kendisini yürekten destekliyorum.

Şehirlerarası yol dediğimiz transit yolların toplu yerleşim yerlerinden geçirilmesi artık çağ dışı bir olaydır. Kalkınmada en geri kalmış ülkelerde bile böyle bir uygulama yoktur.

Ankara, İstanbul, İzmir, İzmit, Erzurum,Bursa, Çorum, Afyon ve daha bir çok ilimiz şehirlerarası yolunu çoktan şehir dışına atmıştır.

Avrupa'da şehir dışına çoktan atılmış transit yollardan geçen vasıtaların çıkardığı gürültülerin, halkı rahatsız etmemesi için yol kenarlarına şimdilerde yeşil bitkilerle kaplı betondan gürültü kesme perdeleri inşa edilmektedir.

İnsana ve doğaya değer veren ülkelerde durum bu iken; Giresun'da şehir içinden geçecek transit yola öncelikle Belediye Başkanı ciddi bir tepki göstermez, hatta alkış tutarken, O'nun yapması gereken işi yapan İbrahim Yamak'ı, isyanının zamanını ister istemez göz ardı edip, kutluyorum. Keşke aynı duyarlılığı öncelikle merkez, sonra da sahillerimiz boyunca tespih tanesi gibi dizilmiş yerel yönetimlerin başkanları da gösterebilseydi ve böylece 25-30 yıl ömür biçilen bu çirkin yol sahillerimize hiç indirilmeseydi.

Ötesi berisi yok, Duble Sahil Yolu konusunda Giresunlu resmen "enayi" yerine konulmuştur.

Soruyorum şimdi;

Samsun'da Transit Yol nereden geçirilmektedir?. Cevap; Şehir dışından. Ordu'da Transit Yol nereden geçirilmektedir? Cevap; Şehir dışından. Trabzon'da Transit Yol nereden geçirilecektir? Cevap; Şehir dışından.

Pekala;

Giresun'da Transit Yol nereden geçecektir? Cevap;Şehir içinden.

Şehir içinden geçirilecek yol hangi tedbir alınırsa alınsın "ölüm" demektir, "kan" demektir, "sakatlık" demektir, "göz" yaşı demektir, "gürültü" demektir, "stres" ve "korku" dolu bir yaşam bir demektir.

Bu durumda bizler "enayi" yerine konulmuyoruz da ne yerine konuluyoruz? Giresunlunun canı Samsunlunun, Ordulunun,Trabzonlunun canından daha mı değersizdir?

Bu çirkin yolun şehir içi geçiş projesini öve öve bitiremeyenler, yolun Giresun'un içinden geçirilmesi için 1994 yılında Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ile birlikte Çekek'te temel atıp, davul zurna çalanlar bana bir söylesinler hele; Giresunlu daha az mı insandır?

Biz çok mu ucuzuz? Bizi, sizler de onlar gibi mi görüyorsunuz?

Lütfen, bir söyleyin hele... (NA)