Arap Ülkelerinde Fikir Var Zikir Yok!

Suriyeli Gazeteci Hüsnü Mahalli, Arap halkındaki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) karşıtlığının giderek bir nefrete dönüştüğüne dikkat çekiyor, fakat bunun Arap yönetimlerine etkisinin kısa vadede beklenemeyeceğini söylüyor.

Bianet'in sorularını yanıtlayan Mahalli, Arap medyasının da daha çok ABD saldırılarının yarattığı tahribatlara vurgu yaptığını aktarıyor:

Savaş başlarsa Arap ülkeleri ile ABD arasındaki ilişkilerde gerilim yaşanabileceğini söylemiştiniz . Sizce süreç bu yönde işliyor mu? Arap ülkelerinin yönetimlerindeki genel hava ne?

Son yapılan Arap zirvesinde bütün Arap ülkeleri bu savaşı ABD'nin saldırısı olarak niteledi. Katar ve Kuveyt dışındaki bütün ülkeler ABD'nin yaptığını bir saldırı olduğu yönünde bir karar aldılar.

Ama bu çok yeterli bir karar değil. Bu kararı almak zorunda kalmalarına Arap halklarındaki ABD karşıtlığı neden oldu. Çünkü kendi kamuoylarında anti- Amerikancı dalga giderek nefrete dönüşüyor. Bu nefretin eylemsel boyutu nasıl gelişeceğini şimdiden söylemek zor. Yönetimler arası bir gerilimi öngörüyorum fakat bunun eyleme dönüşebileceğini söylemek zor. Çünkü sonuçta bu yönetimler büyük ölçüde ABD'ye bağımlı ülkeler.

İran kararsız

Kamuoyunda ABD'ye karşı bir nefretin biriktiğini söylediniz. Peki bu nefretin pratikteki yansıması nasıl gerçekleşebilir, ne tür sonuçları olabilir bunun?

Bu, savaşın gidişatına, savaşın sonucuna bağlı olarak gelişecek, somut tepkinin o zaman daha net görüleceğini düşünüyorum.

Arap kamuoyunun ABD'ye askeri düzeyde de yardımcı olan Katar ve Kuveyt'e tepkisi nasıl, bu ülkeler Arap kamuoyunu dikkate alıyor mu?

Bunlar ciddi büyük ülkeler değil. Ama bu ülkelerin kendi içinde bile ciddi tepkiler oluyor. Kuveyt'te basına yansımasa da her gün Amerikalılara karşı tepkiler var. Her gün bu tepkiler oluyor ama somut etkisini göremiyoruz.

İran'ın saldırıdan sonra sessiz olmasını neye bağlıyorsunuz?

Bir tepki gelecekse öncelikle Arap ülkelerinden gelmesi gerekirdi. İran bir Arap ülkesi değil. Ama buna rağmen İran kamuoyu da büyük gösteriler yapıyor. Fakat İran birkaç yıl öncesine kadar Irak ile savaşmıştı. Irak halkının yarısından fazlası da Şii. Dolayısıyla bu durumda İran'ın iki taraftan birini seçmesi o kadar kolay değil. ABD'nin yanında da yer alamazlar, çünkü onlara göre en büyük düşman ABD.

ABD'nin planı karışıklık çıkarmak

Siz, Kürtler, Şiiler, Sünniler arasında böyle bir tehlike görüyor musunuz?

ABD'nin planında bu var. Eğer istikrarı sağlayamazlarsa orayı büyük ihtimalle rahat bırakmayacaklardır. Hele hele Irak gibi kaypak bir zemini olan, birçok unsuru içinde barındıran bir ülkede tehlike görüyoruz. Kürtler açısından da kaderin bir cilvesi olarak yıllardır kandırıldıkları emperyalistlerden medet umar durumdalar.

ABD'li yetkililer özellikle Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin'in şahsına yönelik planlar kurduklarını söylüyorlar ama sizce bu savaşın gidişatında Saddam Hüseyin faktörü şu anki direnişte ne kadar etkili?

Şu anda olup bitenlere bir bakalım; 250 bin Amerikan ve İngiliz askeri bölgede. Yaklaşık olarak 2 bin savaş uçağı, 4 bin helikopter, 8 bin tank ve zırhlı araç bulunuyor.

Bütün bu güçleriyle Irak gibi fakir bir ülkeye, halka çullanmış durumdalar. Elbette Irak halkının büyük bir bölümü Saddam Hüseyin'den nefret eder. Ama bu nefretin alternatifi sömürgecilik anlamında geçmişi kirli olan İngilizlere destek vermek anlamına gelmiyor. ABD'lilerin görüntüsü ise İngilizlerden çok daha kötü durumda. Dolayısıyla Irak halkı Saddam gibi bir diktatörün yerine İngilizleri veya ABD'lileri tercih etmeyecektir.

Saddam'a bağlı çok insan var elbette. Dolayısıyla iktidara sahip çıkıyorlar. Çünkü bu kesimler varlık nedenlerinin Saddam Hüseyin olduğunu da biliyor.

Arap ülkeleri Saddam Hüseyin'e ilgiden korkuyor

Şu anki durum Saddam Hüseyin'in Arap halkları içinde karizmasını artırıcı bir etki yapabilir mi?

Kesinlikle artıracaktır. Arap ülkelerinin Irak'a sahip çıkmamalarının nedeni de budur aslında. Çünkü bunlar korkuyorlar ki eğer Saddam Hüseyin bu savaştan muzaffer çıkarsa bütün Arapların ilgisi kendisine yönelecek. Destekleseler bir türlü, desteklemeseler bir türlü...

İzleyebildiğiniz kadarıyla Arap medyası gelişmeleri nasıl yansıtıyor?

Arap medyasında bir dezenformasyon yok. Sürekli Bağdat'tan canlı yayınlar yapıyorlar. Abu Dabi TV, El Cezire gibi televizyonların büyük bölümünde ABD'nin orada yarattığı vahşeti büyük ölçüde yansıtıyorlar.(HA/NK/BB)