Yunanistan, Rum Gazeteci Rombopulos’a Saldırıyı Kınadı
Dün (5 Kasım) 16.00 sularında yaşanan saldırı sonucu kolunda kırıklar tespit edilen ve başına dikiş atılan İstanbullu Rum gazeteci, kendi imkanlarıyla Alman Hastanesi'ne giderek tedavi oldu.
Saldırının olası gerekçesiyle ilgili bianet'in “Saldırının mesleğiniz ve çalışmalarıyla bir ilgisi olabilir mi?” soruna Rombopulos, “Herkesin aklına bu geliyor. Ben buna rağmen sebep bulamıyorum. Bu bana mantıksız geliyor” dedi.
Kumuçakos: Adalete teslim edileceklerini umuyoruz
Ardından taburcu edilen gazeteciye saldıranlar tespit edilmeye çalışılırken Yunanistan Dışişleri Bakanlığı saldırıyı kınadı. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgo Kumuçakos, Atina'nın, saldırganların yakalanmaları ve adalete teslim edilmelerini umduğunu bildirdi.
Kumuçakos, "Türk yetkililerden saldırganların yakalanması ve adalete teslim edilmelerini ve gelecekte bu tür durumların yinelenmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, saldırının hangi saikle yapıldığının bilinmediğini ancak sorumluların yakalanması için çalışmalar sürdürüldüğünü açıkladı.
"Neden saldırıya uradım, hiçbir fikrim yok”
Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şubesi’nin üzerinde araştırma yaptığı saldırıdan sonra koruma tahsis edilen gazeteci, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan, İstanbul Vali yardımcısı Fikret Kasapoğlu’nun ve çok sayıda meslektaşının kendisini arayarak geçmiş olsun dediğini ve Beyoğlu Emniyet Müdürü’nün de ziyaret ettiğini söyledi.
Neden saldırıya uğramış olabileceğiyle ilgili bianet’e açıklama yapan Rombopulos, “Aklımın ucundan kimse ve hiçbir neden geçmiyor açıkçası. Zaten saldırıya uğrarken de ilk söylediğim ‘Niye bana saldırıyorsunuz’ oldu” dedi.
Gazeteci, arkadan saldırdıkları için saldırganların kaç kişi olduğunu tam olarak göremediğini ancak en azından iki kişi olduklarını ifade etti: “Sopalara engel olmaya çalışınca kolumda kırıklar oluştu. Hepsine de engel olamadığım için biri başımda kırıldı."
Türkiye'de 19 Ocak'taki Hrant Dink cinayeti ve 18 Nisan'da Protestan kişilere karşı işlenen katliamdan sonra farklı kimliklere yönelik saldırılar endişe yaratıyor. (EÖ)