Bugün yaklaşık 750 bin çocuk anaokuluna başladı. Onlar şanslı olanlar, Türkiye'de çocukların ancak dörtte biri okul öncesi eğitime ulaşabiliyor.
Uzmanlar zorunlu temel eğitimin altı yaşa çekilmesi gerektiğini söylerken hükümet "kaynak yetersizliği nedeniyle" kademeli bir geçiş öngörüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı, altı yaşındaki çocukların (60-72 ay) kademeli bir geçişle yüzde yüz oranında eğitim alır hale gelmesinin hedeflendiğini söylüyor. İnanlı, "Zorunlu olsun taleplerini anlıyorum ama ayaklarımızın da yere basması gerek. 3 bin 745 okul, 26 bin 211 öğretmen lazım. Bunun maliyeti 2007 fiyatları ile 1 milyar 198 bin 400 bin YTL. Bakanlık 75 okul için para ayırabildi. Öğretmen açığım var, Maliye'den kadro alamıyoruz. Hayırseverler de anaokulu yapımı konusunda mesafeli duruyor" dedi.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), iki yıldır sivil toplum kuruluşları ve hükümetle işbirliği içinde erken eğitimin yaygınlaşmasını amaçlayan "7 Çok Geç" başlıklı bir kampanya düzenliyor.
Vakıf, kent/kırsal, varsıllar/yoksullar arasında çocukların okul öncesi eğitime erişimi açısında büyük eşitsizlikler olduğunu; eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesini ve zorunlu eğitimin altı yaşında başlaması gerektiğini savunuyor.
Okul öncesi eğitim bir yana, uluslararası alanda çocuğun doğumundan itibaren yaşına uygun eğitim olanaklarına , "erken eğitime" erişiminin sağlanması gerektiğini savunan bir yaklaşım hakim. Herkes İçin Eğitim Küresel İzleme Raporu'ndaki verilere (EFA) göre Türkiye'de çocukların sadece yüzde 14'ü erken eğitime ulaşabiliyor. Bu veriler 2004'e ait.
Bu oran Meksika'da yüzde 75.8, Fas'ta yüzde 59.7, Doğu Avrupa ülkelerinde en az yüzde 55.3. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde bu oran yüzde 100'e yakın.
22 Temmuz'da yeniden iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), hükümet programında Türkiye'de bu oranın yüzde 25'e çıktığını ve önümüzdeki beş yıl içinde yüzde 50'ye çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti. Kasım 2006'da yapılan 17. Milli Eğitim Şürası'nın tavsiye kararında da zorunlu eğitimin altı yaşa düşürülmesi gerektiği söylendi.
Eğitime erişimde yaşanan eşitsizlikler okul öncesi eğitim istatistiklerinde çok daha açık görülüyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2006-07 öğretim yılı verilerine göre,
2002 verilerine göre resmi kurumlarda öğrenci başına 102 dolar harcama yapılırken özel eğitim kurumlarında öğrenci başına 2 bin 363 dolar harcama yapıldı.
Bu durum dünyada da aynı. EFA raporuna göre dünyada okul öncesi eğitim alan çocukların oranı yüzde 40. Bu oran yüksek gelir grubunda yüzde 90, düşük gelir grubundaysa yüzde 24.(EÜ)