Yerel Basının İdam Fermanı İmzalanıyor!

Hükümetin yasa tasarısını Meclis'ten çıkarması ise sayıları bin 100'ü bulan yerel gazetelerin büyük bölümünün kapısına kilit vurmasına yol açacak. Manisa'da da yerel basın patronları, hükümetin getirmek istediği düzenlemeye sert tepki gösteriyor.

Gazete imtiyaz sahipleri, Manisa milletvekillerini uyarıyor: "Bu yasaya karşı çıkın, aksi halde Manisa'da yedisi resmi ilan alan toplam sekiz günlük gazetenin kapısına kilit vurmak zorunda kalacağız."

Türkiye'de Anadolu'nun sesi olan yerel basın kuruluşları hükümetin hazırladığı "Kamu İhale Yasa Tasarısı" nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya.

Ulaştırma Bakanlığı'nca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu'na sunulan Kamu İhale Yasa Tasarısı'nda yerel gazetelere verilecek resmi ilanlar "kısa metin" olarak tasarlandı, ilanda sadece ihale yapan kurumların adresi, telefonu veya İnternet adresleri, işin miktarı gibi bilgiler, kısa metin olarak yayımlanacak. Bu uygulama yerel gazetelerin gelirlerinin resmen kesilmesi anlamına geliyor.

Manisa'da 8 günlük gazete var

Manisa son 10 yılda yerel gazetecilik açısından büyük aşama kaydetti. 1994 yılında sadece Hür Işık Gazetesi günlük olarak yayımlanırken, önce Haber Gazetesi, ardından Denge Gazetesi ve Gazetemiz Yarın yayın hayatına başladı. Daha sonra Yenigün, Hayat ve Hür Ekspres gazeteleri, bazı gazetelerin bünyesinde günlük yayına başladı. Son olarak Gazete 45 çıktı ancak henüz resmi ilan alma hakkını süresi dolmadığı için alamadı.

Hükümetin hazırladığı Tasarı gerek Manisa'daki bu 8 günlük gazeteyi gerekse ülke genelindeki 1100 yerel gazeteyi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.

Yasa tasarısının yerel gazetelerin kapanması anlamına geldiği görüşünde birleşen gazete sahipleri, hükümetin bu yanlışı düzeltmesi gerektiğine dikkat çekti.

Halis Teker (Yarın Gazetesi)

Yerel basının idam fermanı imzalanıyor! Tasarı bu haliyle yasalaşırsa Anadolu basını silinecek. Tasarının mevcut haliyle yasalaşması durumunda yaklaşık bin 100 gazetenin bininin kapanacağını öngörülüyor. Anadolu basınına verilen ilanlar zaten büyük rakamlar teşkil etmiyor. Yerel basın zaten ciddi ekonomik sıkıntılar içinde ve güçlükle ayakta kalabiliyor. Resmi ilanlarda aslan payını zaten tekelci basın alıyor. Gazeteci ve basın örgütlerinin bu konuda hükümete karşı topyekün hareket etmesi gerekiyor. İktidarın yerel basının sesini kısmaya yönelik çalışmasını büyük bir şaşkınlıkla izliyor, bu hareketi halkın haber alma ve bilgi edinme özgürlüğüne vurulabilecek en büyük darbe olarak değerlendiriyorum.

Yerel basının can damarını kesecek Tasarı bizim için "Yeni Ölüm Fermanı". Gazetecilerin Atatürk Türkiyesi'nde bugüne dek sokağa döküldükleri de görülmemiştir ama biz gazeteciler de gözdağından korkacak kadar aciz değiliz. Kimse bizleri durduramaz, çünkü bizler kamu görevi yapıyoruz. Halkın sesiyiz. Halkın sesini kısabilecek bir güç olamaz. Ulu önder Atatürk'ün de dediği gibi: "Basın hürdür sansür edilemez"

Haşim Ağar (Haber ve Hayat Gazeteleri)

Gazeteler satış gelirleriyle değil, aldıkları resmi ilanlarla ayakta duruyor. Bu tasarıyla bize "Gazetelerin kapısına kilit vurun" deniyor. Oysa biz şu anki gazeteleri daha da büyütmenin, okurlara daha kaliteli hizmeti götürmenin planlarını yapıyorduk. Yanlış yapılıyor. Eğer yeni uygulama yürürlüğe girerse ya ekonomik önlemler alarak, eleman sayısını azaltırız ya da tamamen kapatmak zorunda kalırız. Çünkü başka çare kalmıyor.

Erdinç Yumrukaya (Denge ve Yenigün Gazeteleri)

Yerel gazeteler nasıl ayakta durduğu ortada. Şu anda şirketlerimiz bünyesindeki gazetelerimiz zaten zarar ediyor. Biz bu kuruluşları kendi imkanlarımızla ayakta tutuyoruz. Halkın haber alma özgürlüğü bakımından yerel gazeteler büyük önem taşıyor. Bugün yerel yöneticiler, mahalle gazeteler olmazsa nasıl seslerini duyuracak? Bu nedenle tasarının tekrar elden geçirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Aksi halde bu gazeteleri kapatmak durumunda kalırız.

Üzeyir Dindar (Hür Işık ve Hür Ekspres Gazeteleri)

Tasarı nedeniyle tedirginiz. Yerel gazeteler istihdam kapısıdır. Bugün Manisa'daki yerel gazete kuruluşlarında bir çok kişi çalışıyor. Bu gazeteler aldıkları resmi ilanlarla elemanlarını istihdam ediyor. Gazetelerin gelirleri ortada. Bu gelirler kısılırsa zaten yerel gazetecilik biter. Çünkü reklamla veya satışla gazeteleri ayakta tutmamız imkansız. Ben hükümetin bu konuda gerekli düzenlemeyi yapacağına inanıyorum. Yoksa mecburen bu işten elimizi çekeriz

Ertuğrul Aytaç (Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)

Cemiyetimiz Ankara'da ciddi girişimlerde bulundu. Ortada ciddi bir kaos var. Çünkü yerel gazeteler Türkiye'de medya sektörünün lokomotifidir. Hükümetin bunun farkında olması gerekir. Yerel gazetelerin gelirlerinin kısılmaması için biz Gazeteciler Cemiyeti olarak her türlü girişimi ve eylemi yapmaya hazırız. Konuyla ilgili önümüzdeki günlerde çeşitli görüşmelerimiz olacak. Manisa'da da yerel basınımızın patronlarıyla gerekirse bir araya gelerek, ortak bir tavır belirleyeceğiz (EÖ)