“Yapı Stokumuz Depreme Dayanıklı Değil”
* Fotoğraf: AA
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, Elazığ depreminin ardından yaptığı yazılı açıklamada, depreme karşı yapılması gerekenleri açıkladı.
Binaların yıkılmaması için yapılması gerekenler şöyle sıralandı:
* Var olan ve depreme dayanıklı olmadığını bildiğimiz yapı stokumuz depreme dayanıklı hale getirilmeli.
* Yeni yapılacak olan yapılar Deprem Yönetmelikleri dikkate alınarak yapılmalı.
* Daha çok formaliteyi tamamlamaya dayalı olarak işleyen yapı denetimi uygulaması değiştirilmeli. Dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde uygulandığı gibi, mesleki yetkinliği kanıtlanmış ve belgelendirilmiş mühendis ve mimarlar denetimin ana unsuru haline getirilmeli.
* İmar Barışı kapsamına giren kaçak ve mühendislik hizmeti almayan yapılar, Çevre ve Şehircilik Müdürlüklerinin arşivlerine girmiştir. Öncelikle bu yapıların deprem güvenliği olmadığı bilinmeli ve bu yapılar depremi beklemeden yıkılmalı.
“Mühendislik hizmeti almayan yapıların yıkılması kaçınılmaz”
Türkiye’nin ciddi deprem tehlikesi altında olduğunun vurgulandığı açıklamada, depreme dayanıklı yapı üretilmesinin gerekli olduğu ifade edildi:
“Sürekli olarak ülkemizin topraklarının ciddi ölçüde deprem tehlikesi altında bulunduğunu ve yapı stokumuzun depreme karşı dayanıklı olmadığını söylüyoruz.
“1992 yılında Erzincan, 1995 Dinar, 1998 Adana-Ceyhan, 1999 Doğu Marmara, 2003 Bingöl ve 2011 Van-Erciş depremleri yaşandı. Teorik düzeyde oldukça fazla çalışmalar yapıldı. Üstelik dikkat çekilmeyen fay hatları da neredeyse hiç kalmadı. Faylarda biriken enerjinin açığa çıkmasının depremleri ürettiği de biliniyor.
“Sorulması gereken soru şudur: Ne yapılması gerekir? Bu sorunun cevabı da şudur. Depreme dayanıklı yapı üretilmesi gerekir.
“Her doğa olayı ülkemizde afete dönüşmektedir. Kaçak ve yeterli ölçüde mühendislik hizmeti almayan yapıların hasar görmesi ve yıkılması kaçınılmazdır.
“Üstelik İmar Barışı adı altında tümüyle kaçak olan yapılar bile affedilmiş yasal hale getirilmiştir. Şimdi de bu kaçak yapıların güçlendirilmesi gibi yeni bir mekanizma yaratılmaya çalışılmaktadır.
“Toplum, tüketici olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da kalite ve güvenliği aramaya başladığı zaman sorunun önemli bir parçası çözülmüş olacaktır.
“İmar Barışı adıyla tümüyle kaçak olarak yapılan yapıların deprem güvenliği yapı sahibinin beyanına teslim edilmiştir. Bu yapılar, depremi beklemeden kendi kendilerine yıkılıyorlar. Yıkılmaya da devam edecekler.” (AS)