Vicdani Retçiler Gününde "Barış Gazeteciliği" Vurgusu

15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler Günü’nde Ankara'da Atlas Arslan vicdani ret, Eskişehir'de Alper Sapan total ret, Sitem Gündüz vicdani ve total ret, Birsen Durmaz ve Gamze Çukurcu vicdani ret açıklamaları yaptı. Anarşi İnisiyatifi bu açıklamalardan önce ortak bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamada “Bizler, iktidar için ölmeyi ve öldürmeyi reddedenler, yönetenlerin zenginliklerini korumak için verdikleri ölme ve öldürme emrini reddediyoruz. Zihnimize sokulmaya, elimize tutuşturulmaya, suratımıza ve kardeşlerimizin suratına doğrultulmaya çalışılan silahları hayatımıza sokmayı reddediyoruz. Özgürce yaşayabileceğimiz bir dünya için öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız. Fabrikalarda, evlerde, sokaklarda, kampüslerde, tarlalarda, ofislerde, ölüm değil yaşam için militarizmi reddediyoruz.”

Ankara’da vicdani reddini açıklayan Atlas Arslan, vicdani reddini bir gazeteci olarak “barış gazeteciliği vurgusuyla” yaptı.

Açıklamasında reddini şöyle açıkladı: "Haber,  tanımı gereği, savaşları, ölümleri, katliamları sayısal verilere, yaşanılan coğrafi bölgelere, olaylara indirger. Okuduğumuz bir savaş haberi,  ‘Ne?’, ‘Nerede?’, ‘Ne zaman?’, ‘Nasıl?’, ‘Kim?’ ve ‘Neden?’ sorularıyken, haberin tarafsızlığı da kim ve neden sorularının cevabının eksik, bazen de yanlış verilmesinde görülür. Savaşa ne neden olur, savaşı kim yaratır? Savaşı yaratanların önünü savaşa çağrılıp gitmeyenler tıkarken, savaşların nedenlerini sözde düşmanlar kaplar. Savaşa çağrılan erkekler gibi görünse de seslendikleri biz kadınlarız, o yüzden bizler savaşları kimlerin yarattığını da biliyoruz, nedenlerini de…

“Savaş alanlarında kanlı destanlar yazan, ardında savaşı ve ölümü kutsayan bir eril zihniyet büyüten bu militarist sistemi reddediyorum. Bu sistemi her gün yeniden inşa ederek beni defalarca öldüren ‘kan revan’ dili ve bu dili yaratan gazetecilik anlayışını reddediyorum.  Vicdani reddimi açıklıyorum çünkü barışı özlemek barıştan söz etmek eğer suç ise, işte beni yaşatacak bu suçun kendisiyim ben.” (HK)