Üç Bankacılık Sendikası Akbank Grevinin Ertelenmesini Eleştirdi

Türkiye Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BANKSİS) 19 Mart’ta Akbank’ta grev kararı aldı. Bankanın Türkiye genelindeki 840 şubesinin yaklaşık 600’ünde grev ilanı asıldı. Ancak 20 Mart tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, “ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte” görülerek grev 60 gün ertelendi.

Grev kararının ertelenmesi OHAL ilanı sonrası 22 Kasım 2016 tarihli 678 sayılı KHK’nın kanunda yaptığı değişikliğe dayanılarak yapıldı.

678 sayılı KHK 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. Maddesi’ni şöyle değiştirmişti:

“Karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya millî güvenliği, büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı bozucu nitelikte ise Bakanlar Kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir.”

BANKSİS: “Çalışma hayatının istikrarı ne olacak?”

Paramedya’nın  haberine göre erteleme kararının ardından Banksis Genel Başkanı Semih Özen gerekçeye “Çalışma hayatının istikrarı ne olacak?” diye tepki gösterdi ve bankacılık sektörü çalışanlarının tarihinin en kötü dönemini yaşadıklarını söyledi.

Ayrıca Türkiye Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BANKSİS) Yönetim Kurulu da erteleme kararının ardından bir açıklama yayınladı. Sendika haklılıklarını mümkün olan her zeminde savunacaklarını ve haklarını alana kadar geri adım atmayacaklarını duyurdu. 

Grev kararına getiren başlıklar ve öncelikli hedefler şu şekilde açıklandı:

“Bizler çok iyi biliyoruz ve inanıyoruz ki, bu toplu sözleşmemiz ister anlaşma yoluyla isterse Yüksek Hakem Kurulu tarafından imzalansın amacımız olan şu üç konuda hedefimize varacağız.

• Tüm çalışanların iş güvencesi sağlanmalıdır.

• Toplu sözleşmeden yararlanmak herkesin Anayasal hakkıdır.

• Bir buçuk yıldan beri verilmeyen zamlarımız ve sosyal haklarımız ödenmelidir.”

BASİSEN: “Bankalarda çalışma koşulları nereye gidiyor?”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (TÜRK-İŞ) bağlı Banka- Finans ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASİSEN) de karara tepki gazetelere verdiği ilanla tepki gösterdi.

20- 26 Mart tarihlerinde çeşitli gazetelerde yayınlanacak ilanda bankalarda, yabancı sermayenin payının artmasına paralel olarak çalışma koşullarının ve çalışanların huzurunun bozulduğu vurgulanıyor.

“Sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının olmadığı – özellikle yabancı sermayeli- bankalarda, çalışanlar çok ağır ve zor koşullar altında çalışmaktadır.

“Büyük patron ve CEO’ların aşırı ‘kâr hırsı’, banka çalışanlarının insan onuruna yakışmayan, satış ve hedef baskısı uygulamalarıyla ‘adeta köle gibi’ çalıştırılmalarına neden olmaktadır.

“Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkı; TBMM’nin kabul ettiği uluslararası sözleşmeler ve anayasamızla güvence altına alınmış bir temel hak olmasına karşın, banka çalışanlarının sendikalaşmaları, bilhassa yabancı sermaye sahiplerinin tehdit ve baskılarıyla engellenmekte, sendikal özgürlüğün bulunduğu bazı bankalarda ise, hukuk dışı ve kural tanımayan uygulamalarla yok edilmektedir.”  

BANK-SEN: OHAL banka sermayedarlarını kollamak için mi ilan edildi?”

DİSK’e (Devrimci Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası) BANK- SEN de erteleme kararının ardından 21 Mart’ta bir açıklama yayınladı. Kararın fiilen grev yasağı anlamına geldiği vurgulandı ve grev kararı alan BANKSİS ile dayanışma çağrısı yapıldı.

Açıklama metninde daha önceki uygulamalardan da bu erteleme kararının gerçekte “grev yasağı” olduğu vurgulandı. Yasağın dayanağı olarak678 sayılı KHK ile yapılan değişiklik görüldü  ve “Finans sistemini etkilemeyen bir banka grevi olabilir mi?” diye soruldu.

BANK-SEN’in açıklamasında öne çıkan sorular şöyle:

“Binlerce çalışanın işsiz bırakılması istikrarı bozmuyor mu?

Kanun Hükmünde Kararname ile bir kanunda değişiklik yapılamayacağını bir yana bıraksak bile; OHAL gerekçesi FETÖ darbesi değil miydi? Bankacılık ve toplu taşımacılıkta grev yasağının darbe ile, terör ile nasıl bir ilişkisi var?

“Yoksa OHAL, Türkiye’yi darbeye veya teröre karşı korumak için değil de, banka sermayedarlarını kollamak için, emekçilere karşı mı ilan edilmişti?

Emekçilerin haklarına yönelik zorbalık ve baskının “huzur” veya “istikrar” getirmeyeceğini görmek için tarihe bakmak yeterlidir. Sendikal örgütlülük hakları için, ekonomik ve sosyal hakları için, her şeyden önce insanca çalışma ve insanca yaşama hakları için grev ilan eden Akbank işçileri, sonunda mutlaka kazanacaktır.”

Sendikanın açıklamasında Akbank emekçilerinin, her şeyden önce toplum vicdanında bu grevi kazandığı vurgulandı. BANK-SEN’in bu süreçte BANKSİS ile dayanışma içinde olduğuna dikkat çekildi.

Plaza Eylem Platformu da bugün destek eylemi yapıyor

Plaza Eylem Platformu da Akbank grevinin, erteleme kararına rağmen sektörde önemli bir dönemeci ifade ettiğini vurgulayan bir çağrı metni yayınladı. Platform üyeleri, bu akşam (24 Mart) saat 19.00’da Kadıköy AKBANK şubesi önünde basın açıklamasıyla dayanışma mesajı ileteceklerini duyurdu. (CK/HK)