Liman Tersane Gemi Yapım Onarım İşçileri Sendikası'na (LİMTER İŞ) göre, 16 Haziran grevi fiili bir hak alma greviydi ve bu grevi klasik grev pratiklerinden ayrı "havza grevi" olarak değerlendirmek gerekiyor.
LİMTER İŞ, grev alanında işçi katılımının görece azlığından hareketle 'işçisiz grev', 'grev değil eylem' gibi söylemleri doğru bulmadığını ifade ediyor.
16 yıldır tersanede işçi hakkı için "iğneyle kuyu kazarak" mücadele verdiklerinin, yöneticilerin, üyelerin tersane patronlarının, polisin ve mahkemelerin hedefi olduğunun; defalarca saldırıya uğradıklarının, yaralandıklarının, tutuklandıklarının altını çizen sendika bir işçinin sözlerini alıntılıyor:
"16 Haziran özgün bir grevdir, tersanelerde hiç bir şey eskisi gibi olmayacak."
16 Haziran'da "1 günlük grevde" önemli kazanımlar elde ettiklerini söyleyen LİMTER İŞ grevden sonra yaşanan olumlu durumları şöyle sıralıyor:
Sendika grevi eleştirenlere yönelik "Bu grevin işçilerin örgütsüz ve dağınık, sınıf bilincinin geri, esnek ve geçici işçiliğin, hemşehrilik ilişkilerinin yaygın olduğu bir havzada yapıldığı unutulmamalı" diyor.
"Grevin işverenlerin ve arkaladıkları hükümetin saldırganlığı altında yapıldığı göz ardı edilemez. Bu grevin havza düzeyinde fiili bir hak alma grevi olduğun üzerinden atlanamaz."
Sendika devam ediyor:
"Yalnızca eylem alanından bakılarak grevimizin başarısı ölçülemez. Her şey bir tarafa bu grev daha grev öncesinden kazanılmıştır. 27–28 Şubat grevimiz nasıl ki kazanmanın yolunu açtıysa, 16 Haziran grevimiz ise, sorunun çözümünü ertelenemez biçimde dayatmış, gündemleştirmiştir." (EZÖ)